Kıbrıs Rum Kesimi'nin son önerisine tepki gösteren Rauf Denktaş, dünyanın, Kıbrıs Rum liderliğine, Kıbrıs'ın tümünün hükümeti olamayacaklarını hatırlatmasını istedi.
Abone olKıbrıs Rum Kesimi'nin son önerisi Denktaş'ı kızdırdı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dünyanın Kıbrıs Rum liderliğine, Kıbrıs'ın tümünün hükümeti olamayacaklarını hatırlatmasını istedi. Denktaş, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs'ta ikinci sınıf vatandaş olmayacağının anlaşılması gerektiğini belirterek, ''Kıbrıs'ın birleşebilmesinin, 40 yıllık ayrılığın nedenlerini kabul ederek, iki eşit tarafa katıksız eşit muameleye bağlı olduğunu'' vurguladı. Rauf Denktaş, yaptığı yazılı açıklamada, Rum yönetimi Meclis Başkanı ve AKEL partisi Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas'ın, bir etkinlikte yaptığı konuşmada, ''Bu ülke 30 yıldır 'işgal' altında, barışa susamış durumdadır'' sözlerine tepki gösterdi ve ''Hristofyas'ın 1963'ün Kanlı Noel olaylarını herhalde unuttuğunu'' belirtti. ''Hristofyas'ın, Türkiye gelmeseydi 10 bin AKEL'cinin Nikos Sampson tarafından katledileceğini ve 1963-1974 arası şehit olan, kayıp olan, acı ve eziyet çeken, evinden, köyünden olan Kıbrıslı Türkleri de belleğinden sildiğini'' kaydeden Denktaş, Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlama andını eleştirdi. Hristofyas'ın, ''Kin tuttuğumuz için değil, geleceği sağlam temeller üzerine inşa etmek için hafızamızı canlı tutuyoruz'' sözlerini değerlendiren Denktaş, ''Bu nasıl bir hafızayı canlı tutmaktır ki, 1974 ve sonrasınadavetiye çıkaran, Türkiye'yi müdahaleye zorlayan, Enosis için 1963'ten 1974'e kadar Türklere yapılanlar hafızadan siliniyor'' ifadesini kullandı. Denktaş, ''AKEL'in, Makarios'un başlattığı kanlı mücadelede silahlı kuklası olduğuna'' işaret ederek, ''AKEL'in Enosis için uğraşan EOKA'cılarla da işbirliği yaptığını'' örneklerle hatırlattı. ''Makarios'un 1963 Noel darbesini es geçen ve Makarios'a karşı işgalci Yunan kuvvetlerinin 1974'teki darbesine ağlayan AKEL'in barıştan, uzlaşmadan yana olduğuna inanmadıklarını'' ifade eden Denktaş, şöyle devam etti: ''(Referandumlar yolun sonu değildir, yolu sonu Kıbrıs meselesininçözümüdür) diyen Hristofyas, Türklere yardıma, Türklerin 40 yıllık izolasyonlardan kurtarılmalarına karşı çıkıyor. 'Türklere teslim etmeyiniz, aksi takdirde rahatlarlar ve uzlaşmaya ihtiyaçları kalmaz' diyebiliyor! Biz de 40 yıl azap çeken, dışlanan, hakları yenilen taraf olarak 'Kıbrıs meşru hükümeti' unvanını çalıp kaçan, bu sahte unvanın arkasına saklanıp, bunun verdiği rahatlıktan ve güvenden yararlanarak 40 yıldır Kıbrıs'a sahip çıkma eylemi yürütmüş olan Rum liderliğine dünyanın, Kıbrıs'ın tümüne şamil bir hükümet olmadığını hatırlatmasını, 1963-1974 yıllarının ışığında Kıbrıs'ta iki eşit egemen halktan biri olan Kıbrıs Türklerinin de hükümeti olamayacaklarını duyurmalarını istiyoruz.'' Rauf Denktaş, Rum liderliğinin Kıbrıs'ın sahibi ve meşru hükümeti olmadığını anlaması gerektiğini vurgulayarak, 1963-1974'teki durumun Kıbrıs'ı ikiye böldüğünü, uzlaşmanın bu gerçeklerin kabulünden geçtiğini kaydetti. ''İki ayrı referandumun Kıbrıs'ta self-determinasyon hakkına sahipiki ayrı halk olduğunu kanıtladığına'' işaret eden Denktaş, ''40 yıl çok uzun bir zamandır. Rum liderliğinin Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs'ta ikinci sınıf vatandaş olmayacaklarını anlaması gerekir. Bu gerçekleri 40 yıl inkar ederek Kıbrıs'a sahip çıkma eylemine son verilmelidir. Kıbrıs'ın birleşebilmesi, 40 yıllık ayrılığın nedenlerini kabul ederekiki eşit tarafa katıksız eşit muameleye bağlıdır'' dedi. Denktaş, ''hafızalardan Akritas planını ve 1963-1974 yıllarını silerek Kıbrıs meselesini halletmenin bugüne kadar mümkün olmadığına''işaret ederek, ''yanlış değerlendirmelerin düzeltilmesinin ve Kıbrıs meselesine gerçekçi bir teşhis konulmasının zamanı olduğunu'' vurguladı.