BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Rapor'da dikkat çeken konular

İlerleme Ropuru'nda dikkat çeken açıklamalar bulunuyor. Örnek; Diyanet'e yönelik görüşler, çingene sözcüğüne konulan yasak, camiler, kadınlara pantolon yasağı v.s.

Abone ol

Diyanet’in töre cinayetlerini kınadığı ve resmi nikáh için hutbe okuttuğu belirtildi. AB’nin İlerleme Raporu’nda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadınlar için yaptığı çalışmalardan övgüyle bahsediliyor. ‘Cinsiyetlere eşit muamele’ bölümünde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadının İslam’da aktif yer alması ve ‘kadın müftüler’in de görevlendirilmesi için yoğun çaba gösterdiği belirtildi. CAMİLERE DÜZENLEME Kadınların dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için ‘camilerin iç düzenlenmesi’nde değişiklikler yapıldığı vurgulandı. Bunların yanısıra Diyanet’in kadınlara yönelik ‘töre cinayetleri’nin kınanması ile dini nikáhtan önce resmi nikáhın kıyılması için hutbe okuttuğu belirtildi. ÖZÜRLÜLERİN HAKLARI Raporda dikkat çeken konulardan birisi de, Türkiye’de özürlü vatandaşların iş dünyasında yer bulabilmeleri oldu. Geçen temmuz ayında yayınlanan bir genelgeyle, kamuda 50’den fazla kişinin çalıştığı alanlarda, personelin yüzde 3’ünün özürlü veya suçunu çekmiş eski mahkûm olmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Geçen yıla göre Türkiye’de özürlülerin iş bulabilme imkanlarında iyileştirme gözlendiği, ancak Türkiye’nin Avrupa Sosyal Güvenlik Anlaşması’nın 15. maddesinde belirtilen ‘Özürlülerin haklarının korunmasını’ henüz kabul etmediği vurgulandı. İŞKENCEYE 2 BİN 500 DOKTOR Raporda işkence ve kötü muamelenin önlenmesi konusunda yürütülen bir projeye de yer verildi. Türkiye’nin batısında çalışan doktorlardan 2 bin 500’ünün eğitimden geçirilerek, işkence ve kötü muamele görmüş kişilerin sorunlarıyla uğraşmadaki açığın kapıtılmasının hedeflendiği belirtildi. ‘ÇİNGENE’ DEMEK YASAK Rapordaki ilginç noktalardan birisi de, Roman vatandaşların durumu. Türkiye’de Roman vatandaşların resmi kayıtlara ‘Çingene’ diye geçmelerinin yasaklanması önemli bir gelişme olarak görülürken, buna rağmen Türkiye’nin Roman vatandaşları göçmen statüsünde görmediğine dikkat çekildi. Ayrıca Romanların toplum içinde sıkıntı yaşadıkları, özellikle de konut bulmada zorluklarla karşılaştıkları ifade edildi. Kadın vekile pantolon yasağı RAPORDA kadın milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu’na pantolonla girememeleri konusu da dolaylı olarak yer aldı. Raporda şöyle denildi: ‘Kadınlar seçilmiş organlar ve hükümette yetersiz temsil edilmektedir. Parlamentonun yüzde 4’ü kadındır ve 1 kadın bakan bulunmaktadır. 2004 yerel seçimlerinde 3 bin 209 erkek belediye başkanına karşı sadece 25 kadın belediye başkanı seçilmiştir. TBMM İçtüzüğü’nün kadın memurlara pantolon giyme yasağının kaldırılması düzenlemesi doğrultusunda uyumu henüz gerçekleşmemiştir.’ TBMM Genel Kurulu’nda kadın milletvekilleri de ve kadın memurlar da ancak etek ile bulunabiliyorlar. Fesleğen keyfi Çimento fabrikasının temel atma törenine katılmak için Kayseri’ye gelen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, kahvaltısını Beştepeler Tesisleri’nde yaptı. Burada Gül, fesleğen ve güller ile karşılandı. Fesleğeni uzun süre elinden bırakmayan ve defalarca koklayan Gül, ‘Bu kokuya hasret kalmıştım. Gençliğimi ve çocukluğumu hatırladım’ dedi. Türban yasağı bir gün kalkar DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, türban yasağının AB insan hakları standartları içinde bulunmayan bir yasak olduğunu ve günü geldiğinde bu yasağın Türkiye’de kalkacağından şüphe duymadığını belirtti. Önceki gün SKY-Türk televizyonunun sorularını yanıtlayan Gül, raporda türban konusuna yer verilmemesi konusunda şunları söyledi: ‘Tabii ki bunlar AB insan hakları standartları içinde olmayan yasaklardır. Günü geldiğinde bunların hepsi kalkacak Türkiye’de. Ben doğrusu bundan eminim. Paris, Londra veya Berlin’deki bir üniversitede olmayan yasakların, Türkiye’de de olmaması gerekir. Üstelik bizim kendi kültürümüzün bir parçasıysa hiç olmaması gerekir. Bunlara zamanla, soğukkanlılıkla halledilmesi gereken konular olarak bakıyoruz. O açıdan toplumun da bunları bu şekilde göreceğine inanıyorum, ama muhakkakki bu tip yasaklar Türkiye’de kalkacaktır. Bunlar AB standartlarındaki özgürlük, demokrasi, insan hakları anlayışıyla bağdaşmaz. AB söz konusu olmasa bile bunlar bizim partimizin, hükümetimizin zaten öncelik verdiği konulardır. Bunların uzlaşma ortamı içinde çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.’ HÜRRİYETİM