Sağlığımız için su olmazsa olmaz ihtiyaçlarımızdan birisidir. Ramazan ayında uzun süre oruç tutan bireylerde vücudun olağan dengesinde bir takım değişiklikler olması kaçınılmaz. Ancak uzun süre susuz kalan vücudun ihtiyacı olan sıvıyı geri alması çok önemli.
Abone olRamazan ayı ile birlikte oruç tutan bireylerde vücudun rutin dengesinin değişmesinin bir takım etkilere sebep olabileceğinin altını çizen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk ramazan boyunca su tüketiminin önemi hakkında bilgiler verdi.
İFTARDAN SAHURA KADAR SIVI İHTİYACI KARŞILANMALIDIR: Sağlıklı kişilerde dahi Ramazan boyunca yaklaşık 16 saat su içmeden ve yemek yemeden geçirilen sürede vücuttaki sıvı dengesi bozulduğunu ve özellikle bu sene olduğu gibi Ramazan, yaz aylarına denk geldiğinde, sıcaklığın da etkisi ile vücuttaki sıvı kaybı daha da belirginleştiğini ifade eden Doç. Dr. Cem Arıtürk şunları söyledi: " Sıvı kaybı nedeni ile kanın normalden daha yoğun ve koyu hale gelmesi akışkanlığının azalmasına sebebiyet vermektedir. Bununla birlikte beslenme dengesindeki değişikliklerden dolayı Ramazan ayında gün içindeki fiziksel aktiviteler minimuma inmekte ve gün daha çok istirahat halinde geçirilmesi uygun olur.
EN AZ İKİ LİTRE SU İÇİLMELİ: İşte bu da bacaklardaki kas hareketlerinin toplardamar akımına olan pozitif etkisinin ortadan kaybolması ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle Ramazan ayı boyunca iftar saatlerinden sonra sahura kadar günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Günlük ihtiyaç olan minimum 2 litre su bu dönemde içilmelidir. (Aslında alınması gereken sıvı miktarı kişinin boy, kilo ve diğer fiziksel özellikleri ile günlük fiziksel aktivitesi, terleme miktarı ve hava sıcaklığına göre ayarlanmalıdır) Bununla birlikte gün boyunca belirli aralıklarla hafif de olsa yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerin yapılması kan dolaşımının devamlılığının sağlanması ve riskin azaltılması açısından önemlidir” dedi.
Öte yandan Derin Ven Trambozu hastaları için de şu önerilerde bulundu: “Daha önce hayatının bir döneminde DVT geçirmiş veya hali hazırda DVT tedavisine devam etmekte olan hastaların ise Ramazan ayında oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka bir kalp damar cerrahi uzmanına muayene olması önerilmektedir. Bu sayede mevcut tedavilerin düzenlenmesi veya belirli bir takım önlemlerin alınması mümkün olacaktır. DVT için kan sulandırıcı tedavi alan hastalarda ilaç düzeyinin ve düzeninin ayarlanması ve gerekirse yapılması gereken tetkiklerin daha sık kontrolü Ramazan ayında yaşanabilecek sorunların önüne geçmek ve sorunsuz bir oruç dönemi geçirmek açısından önem taşımaktadır.”