Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, Ramazan ayında sağlıklı beslenmeyle ilgili tavsiyelerde bulundu.<br/>Uzman Dr. Kutlu...
Abone olKırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, Ramazan ayında sağlıklı beslenmeyle ilgili tavsiyelerde bulundu.
Uzman Dr. Kutluay, Ramazan’da sağlıklı beslenmeyle ilgili önerilerde bulundu. Kutluay, “Toplumsal hayatımızda önemli bir yer teşkil eden Ramazan ayında dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tutulmakta ve bununla birlikte bireylerin günlük yaşantılarında önemli değişiklikler olmaktadır. Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirip üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki öğüne indirilmesi ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması yer almaktadır. Oysa oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır” dedi.
Dr. Kutluay, Ramazan ayının kültürü açısından iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluğu hatırlatarak, şunları söyledi:
“İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.
Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan biri de mide içinde bulunan yemek ve asidin yemek borusu içine doğru geri kaçması olarak tanımlanan reflüdür. Tüm bu rahatsızlıkların ortaya çıkmaması için sağlıklı beslenme önerileri çerçevesinde hareket edilmesi gerekmektedir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Sahurda doygunluğunuzun daha uzun süre kalmasını sağlayacak protein içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Sahurda süt, yoğurt, yumurta, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilecekse bile yanına protein içeriği yüksek peynir, süt, yoğurt eklenmelidir. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Ayrıca gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren proteinli besinler ve yulafı tüketmesi; aşırı yağlı ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur. Sahurda tüketilen çok baharatlı ve tuzlu yiyecekler çok fazla susamaya sebep olacağından tercih edilmemelidir.”
(İHA)