BIST 9.949
DOLAR 35,23
EURO 36,71
ALTIN 2.979,39
HABER /  GÜNCEL

Ramazana rağmen her gün yüzlerce insan katlediliyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dünyanın dört bir yanında sıkıntıların yaşandığını belirterek, her gün yüzlerce insanın Ramazan ayına rağmen kat...

Abone ol

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dünyanın dört bir yanında sıkıntıların yaşandığını belirterek, her gün yüzlerce insanın Ramazan ayına rağmen katledildiğini söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozagat Valiliği ve Belediyesi tarafından Akdağmadeni ilçesinde Bozok Bereket Kervanı iftar yemeğine katıldı.
Yemek öncesi bir konuşma yapan Bozdağ, dünyanın her yerinde huzur, barış, dostluk olsun, iyilik olsun istediklerini belirterek, “İnsanlar iftarlarını huzur içerisinde açsınlar ama maalesef bugün dünyanın dört bir yanında sıkıntılar var. Fazla uzağa gitmeye gerek yok, komşumuz Suriye’de, komşumuz Irak’ta, yanı başımızda Filistin’de, Libya’da, Mısır’da pek çok yerde maalesef huzur içerisinde, sükun içerisinde, barış içerisinde insanlar iftar edemiyorlar. Her gün yüzlerce insanın Ramazan ayına rağmen katledildiğini, öldürüldüğünü duyuyoruz. Ölümler bütün dünyanın gözü önünde oluyor. Hepimiz Ramazan ayı geldi bari Ramazan’da ölümler durur diye beklenti içerisindeydik. Ama maalesef zalimin zulmü Ramazan da dinlemiyor, mübarek gün de dinlemiyor, mübarek gece de dinlemiyor. Zulüm devam ediyor. Ama hepimiz biliyoruz ki zulümle abat olunmaz. Dileğimiz, temennimiz burada yangın yerine dönen ülkelerde yangınların sönmesi, ölümlerin durması, durdurulmasıdır” dedi.
Dünyada barışın sağlanması için herkese görev düştüğünü ifade eden Bozdağ, “Bize de görevler düşüyor. Biz Türkiye olarak bu ölümlerin durması, durdurulması için elimizden gelen her neyse bunu yapmaya gayret ediyoruz, çaba gösteriyoruz. Ama uluslararası toplumun bu ölümleri durdurma noktasında daha fazla gücü ve kuvveti var. Eğer Birleşmiş Milletler ve ülkeler bu kanın ve gözyaşının durması konusunda kati bir irade ortaya koymuş olsalardı bugün Suriye’de 200 bini aşkın insan hayatını kaybetmezdi, Irak’ta ölümler olmazdı. Filistin’de gökten ölüm yağmazdı, yağdırılmazdı. Tetiği çekenler, bombaları atanlar, atma vurma talimatı verenler elbette bu ölümlerden birinci dereceden sorumludur. Ama bu ölümleri durdurma imkan ve kabiliyetine sahip olup da durdurmayanlar, durdurmak istemeyenler de en az onlar kadar sorumludur. Kimse benim sorumluluğum yok diyemez, dememelidirler. Biz onun için bu noktada bütün dünyayı insanlar ölürken, öldürürken hesap yapmayı bırakmaya ölümleri durdurmaya hep davet ettik. İnsanların ölümü durdurulsun sonra kim ne hesap yapıyorsa yapsın dedik. Ama maalesef ölümler durmadı, durdurulmadı hala hesap yapanlar var. Hala başka işlerin peşinde koşanlar var. Biz Türkiye olarak sesimizi hakkın ve haklının yanında olmak kaydıyla yükseltmeye, mazlumun yanında durmaya, zalimlere karşı da hakkı söylemeye her daim olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz” diye konuştu.

"ESKİDEN HER CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ÜLKE KAOSA SÜRÜKLENMEK İSTENİYORDU"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, daha önce her cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’de kriz ve kavga konusu yapıldığını belirterek, "Ülke kaosa sokulmak istenmiştir. Her defasında biz bundan zarar gördük, Türkiye zarar gördü ve o zaman karar verdik. Bundan sonra cumhurbaşkanını halk seçecek, halkın dediği olacak sandığı koyacağız onlar kime cumhurbaşkanı diyorsa o bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak dedik. O yüzden kriz ve kaos yok. Yana yakıla halka yakın halkın içinden halkın oyunu alacak aday arıyorlar oradan buradan niye arıyorlar biliyor musunuz, halk seçecek dediğimiz için sandığı milletin önüne koyduğumuz için bunu yapıyorlar. Ama bunu MHP’dir, CHP’dir kendi partililerine dahi saygı duymadılar. MHP Genel Başkanı ülkücüleri dinlemedi, MHP’lileri dinlemedi. CHP Genel Başkanı CHP’lileri dinlemedi. Ankara’da anlaştılar onların kulağına kim neyi fısıldadı herkes biliyor. Karar verdiler adını duymadığımız birini getirdiler birden alın size cumhurbaşkanı adayı dediler. Bu CHP seçmenine de MHP seçmenine de bu Türk milletine karşı da bana göre bir saygısızlıktır. Olmaz bir şey, iki kişi anlaşıyor öyle bir şey getirdiler. Tabi bunun kararını kim verecek millet verecek. Seçimde Allah nasip ederse 10 Ağustos’ta siz ne derseniz o olacaktır. Bakın adayların üçü de çalışıyor şimdi gayret ediyorlar. Oy almak için koşuyorlar koşacaklar da ama siz adayların ikisini iyi tanıyorsunuz birini de tanıyacaksınız, vakit ne kadar yeter tanımanız için onu bilmem ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaklaşık 40 yıldır siyasetin içindedir. Belediye başkanlığından başbakanlığından her döneminden siz yakından tanıyorsunuz. Hayatı bu millet için mücadeleyle geçti. Elinizi vicdanınıza koyun ve bakın Allah için bu üç adaydan hangisi Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmaya daha layıktır. Hangisi daha yakışır, hangisi bu görevi daha iyi yapar. Ben Akdağmadenli kardeşlerimizin hakşinas, kadirşinas olduklarına yürekten inanıyorum. AK Partimize, MHP’ye, CHP’ye, Saadet Partisi’ne, Büyük Birlik Partisi’ne, başka partilere oy vermiş Akdağlı kardeşlerimden ben Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilecek ilk cumhurbaşkanına oy istiyorum. İnşallah Akdağlılar buradan Sayın Başbakanımıza destek olacaklardır. Ben size güveniyorum" ifadelerini kullandı.
(İHA)