Ramazan kolisinden vergi çıktı!
Ramazan kolisi, yemek kartı, işçiye iftar yapması için yapılan nakit ödemeler ve iş çevresiyle yapılan iftar yemeklerinin vergi ve SGK karşındaki durumu ne? İşçiye yapılan düzenli ramazan yardımı kıdem tazminatının hesabında dikkate alınır mı?
Başlığı okuduğunuzda şaşırmış olabilirsiniz. Hatta içinizden;
"Ramazan kolisi ve vergiyi aynı cümle içinde kullanmışsınız. Ramazan kolisi ile vergi arasında nasıl bir ilişki olabilir? Yoksa vergi mevzuatımıza yeni bir düzenleme mi geldi?" diye sorabilirsiniz.
Tabi ki vergi mevzuatımıza ramazana özgü yeni bir vergi düzenlemesi, vergi yükümlülüğü veya vergi ayrıcalığı gelmedi.
Olay; ülkemizde ramazan ayı içerisinde toplumsal dayanışma duygusunun bir yansıması olarak işverenler tarafından çalışanlara verilen "nakdi yemek bedelleri, yemek kartları, ayni yardımlar (Ramazan kolileri) ve firmaların düzenlemiş olduğu iftar yemeklerinin" vergi ve SGK karşısındaki durumu.
YEMEK KARTLARI
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. İşverenler ramazan ayı dışında işçilerine yemek kartı veya çeki veriyor ise ramazan ayında da işçi ister oruç tutsun ister tutmasın bu uygulamayı devam ettirmesi gerekmektedir.
Oruç tutmak istediğini bildiren işçinin "nasılsa oruç tutuyor diyerek yemek kartı bedeli kesilemez." (2022 yılında en fazla günlük KDV dâhil 36,72 TL)
NAKDİ VE AYNİ YARDIMLARIN VERGİ VE SGK KARŞISINDAKİ DURMU...
İşverenlerin ramazan ayında oruç tutan çalışanlarına nakit olarak yemek parası veya ramazan kolisi vermesi çok sık karşılaşılan bir durum.
İşte "vergi olayı" tam da bu aşamada başlıyor. Hem sadece vergide değil. Bazı ödemelerde sigorta primi de var...
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. Maddesinde ücret;
"İşverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilen menfaatlerdir." olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımdan yola çıkıldığında, para ve para ile ölçülebilen tüm yardımlar ücret olarak kabul edildiğinden; bu tür ödemeler üzerinden "gelir ve damga vergisi" kesilmesi gerekmektedir.
Ayni (Ramazan kolisi gibi) ödemelerin sigorta primine dâhil edilip edilmeyeceği konusu ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. Maddesi'nde belirtilmiştir.
Bu maddeye göre ayni olarak verilen yardımlar SGK primine dâhil olmayacaktır.
Fakat çalışanına ramazan yardımı, ayni olarak değil de "para veya hediye çeki" şeklinde ödenecekse, bu tutardan "SGK kesintisi yapılması" gerekmektedir.
Özetle; işveren oruç tutan personeline yemek parası, hediye çeki veya ramazan kolisi verir ise;
- Bu bedeli brüte çevirerek personelin bordrosunda göstermesi,
- Brüt tutar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi hesaplaması,
- Bu da yetmiyormuş gibi bir de "sigorta primi" ödemesi gerekmektedir. (Ödeme nakit veya hediye çeki şeklinde ise)
RAMAZAN YARDIMININ KIDEM TAZMİNATINA ETKİSİ
Yeri gelmişken belirtmekte fayda var. Her ramazan çalışanına koli dağıtan veya nakdi yardım yapan işveren; işçisine "KIDEM TAZMİNATI" öderken bu tutarı da hesaba katmak zorundadır.
Çünkü; düzenli yapılan tüm ödemeler "kıdem tazminatı kapsamındadır." (4857 sayılı İş Kanunu 32. Madde)
İFTAR YEMEKLERİ
İş yerlerinin gerek çalışanları, gerekse iş çevresi ile yaptıkları iftarlar artık geleneksel hale geldi. Hatta lüks oteller, restoranlar ramazan akşamlarında iftar programları için dolup taşmakta.
İşte bir de bu iftar yemeklerine ait bedellerin gider olarak kaydedilip kaydedilememe durumu var.
İşverenin çalışanlarına verdiği iftar yemeğinde, her bir çalışan için 36,72-TL'lik (2022 Yılı) tutar vergiden istisna. Yani vergisi yok. Gider kayıt edilebiliyor. Bu tutarın üzerindeki bedeller ise vergi ve sigorta primine tabi.
Bir de temsil ağırlama niteliğinde olan iftarlar var. Bu tarzda iftarlar sadece müşteriler, tedarikçiler, bayiler için yapılacaksa (Pek mümkün olmasa da) bir bakıma "iş toplantısı" niteliğinde olacağından iftar bedelinin gider kaydedilmesinde sakınca yok.
Çalışanlar ve iş çevresine verilenler dışında her ne sebeple olursa olsun (Hayır amacıyla verilen yemekler dâhil) eş, dost, akrabanın ağırlandığı iftar yemeklerine ait bedeller gider kayıt edilemez.
İŞVERNELR DİKKAT!
Görüleceği üzere mevzuatımızda ramazan ayındaki yardımlara yönelik bir istisna veya muafiyet bulunmamaktadır.
Bu sebeple iyilik yapayım derken cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmak istemeyen işverenlerin; bu konular hakkındaki ilgili mevzuat hükümlerini iyi bilmeleri ve bu tür hükümlere riayet etmeleri lehlerine olacaktır.