Rahşan affı pek işe yaramadı

Cezaevleri son 39 yılın en dolu günlerini yaşıyor. Tutuklu ve hükümlülerin sayısı son yedi yılda yüzde yüz oranında arttı.

Cezaevleri son 39 yılın en dolu günlerini yaşıyor. Adalet Bakanlığı rakamlarına göre, cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı son yedi yılda yüzde yüz oranında arttı. Bu durum, "Rahşan Affı" olarak bilinen ve mahkumların büyük bir bölümünün salıverilmesine yol açan affın da pek bir işe yaramadığını gösteriyor.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinde, son 39 yılın en kalabalık dönemi yaşanıyor. 384 ceza infaz kurumunda, 1 Kasım itibariyle 43 bin 157’si hükümlü ve 57 bin 943’ü tutuklu olmak üzere toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu bulunuyor. Tutuklu ve hükümlülerin 95 bin 875’i adli suçlardan ve 5 bin 225’i terör suçundan cezevinde.

Ceza infaz kurumlarının nüfusu, 1999 yılında çıkarılan Cezaları Erteleme ve Şartla Salıverilme Yasası sonrası 49 bin 512 tutuklu ve hükümlüye kadar inerken, 2001 yılından itibaren artmaya devam etti. Ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 2001 yılında 55 bin 609, 2002 yılında 59 bin 187, 2003 yılında 64 bin 296, 2004 yılında 57 bin 930, 2005 yılında 55 bin 870, 2006 yılında 70 bin 477 ve 2007 yılında 90 bin 837 oldu. 1974 yılı ise 24 bin 860 tutuklu ve hükümlü sayısı ile son 39 yılda cezaevlerinin en rahat nefes alabildiği yıl olarak dikkati çekiyor. 1970-2008 tarihleri arasında cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sayıları şöyle:

MHP'Lİ ÖZDEMİR: NEDEN EKONOMİ

Hasan Özdemir (Eski İstanbul Emniyet Müdürü, MHP Gaziantep Milletvekili): Cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluların büyük çoğunluğu ekonomik suçlardan yatıyor. Ekonomik olarak bazı zorluklar suçları da artırıyor. Çete suçları özellikle son dönemlerde arttı. Vatandaş, esnaf, çiftçi, çek ve senetlerini ödeyemez duruma getirildi. Bu da hükümetin ekonomik politikasının iflas ettiğini gösteriyor. Özellikle büyük kentlerde asayişin de çok düzgün gittiğini söylemek zor. Suçların engellemek için büyük şehirlerde önleyici önlemleri artırmak gerekiyor. Ekonomiyle ilgili acil çözüm paketleri sunulması lazım.