BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SAĞLIK

Rahim kanserinin belirtileri nelerdir?

Kadınların en çok korktuğu hastalıklardan biri olan rahim kanserinin belirtileri nelerdir? Rahim kanserinin tedavisi nasıldır?

Abone ol

Rahim kanseri kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser türüdür. Hayat boyu rahim kanserine yakalanma riski yakışık %2,5'tir. Tanı esnasındaki ortalama yaş 61'dir. Tanı alan hastaların %20'si menopoz öncesi yaşlardadır ve olguların %5'i 40 yaş altındadır.

RAHİM KANSERİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Rahim kanserlerinin büyük çoğunluğu rahim iç yüzünü örten endometrium denen tabakanın kalınlaşması ve takiben kanser gelişimine yol açan rahimin aşırı miktarda östrojen ile uyarılması sonrası oluşmaktadır. Böyle kanserler genellikle düşük evrede olup iyi bir gidişat göstermektedirler ve Tip 1 olarak adlandırılırlar. Tip 1 rahim kanseri için birçok risk faktörü progesteron hormonunun ortamda bulunmamasına bağlı artmış östrojen bazlıdır ve şişmanlık, erken adet görme yaşı, geç menopoza girme, doğum yapmamış olma, kısırlık, polikistik over sendromu, bazı ilaçlar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi durumları içerir. Doğum kontrol hapları kullanımı ve sigara riski düşürür.

Tip 2 endometrial kanser bütün olguların yaklaşık %10'unu oluşturur. Bu kanserlerin östrojenin aşırı uyarmasıyla ile ilgisi yoktur. Hastaların büyük çoğunluğu tanı esnasında 70 yaşın üzerindedir ve %50'den fazlası tanı esnasında ileri evrededir, ilerlemiş yaştan başka tanımlanmış başka risk faktörü bulunmamaktadır.

Kalın barsak kanserinden sonra endometrial kanser, genetik bir sendromla ile en çok ilgili olan kanserdir, ilgili mutasyonlardan birini taşıyan kadınlarda hayat boyu endometrial kanser gelişme riski yaklaşık %50 civarındadır. Birçok akrabasında kalın barsak, rahim, yumurtalık veya böbrek kanseri öyküsü olanların (özellikle 50 yaş öncesi tanı alan) daha ileri incelemenin yapılması gerekmektedir.

RAHİM KANSERİ İLE İLGİLİ BELİRTİLER NELERDİR?

Rahim kanseri olan menopoz sonrası kadınların %90'ı vajinal kanama ile doktora başvurur. Ancak, menopoz sonrası kanama ile başvuran hastaların %15'inde endometrial kanser tespit edilir. Vajina ve rahim ağzı kanserleri de dikkate alınmalıdır. Kokulu ve yoğun vajinal akıntı ve ağrı seyrek olarak görülen ve genellikle ilerlemiş hastalık göstergeleridir. Belirti vermeyen küçük orandaki kadınlarda Pap smearlerinde saptanan endometrial hücreler sayesinde tanı konur.

Menopoz öncesi endometrial kanserli olguların büyük çoğunluğuna adet döngüsünün ikinci yarısında olması gereken koruyucu progesteron hormonu etkisinin olmadığı yumurtlama olmaması durumları neden olur, düzensiz veya şiddetli ve uzamış adet periyodları veya ara kanama, özellikle adet öncesi rahatsızlık belirtilerinin yokluğunda kaygı ile değerlendirilmelidir.

RİSK ALTINDAKİ KADINLAR NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?

Rahim içinin kamerayla görüntülenerek veya bu yapılmaksızın yapılacak olan küretaj rahim kanseri için riskli kadınların değerlendirilmesinde altın standarttır. Pipelle denen çok ince bir aspiratör veya benzer aletlerle muayene odasında yapılacak ofis endometrial biyopsinin iyi tolere edilebilir olduğu ve küretaj ile benzer şekilde %90 gibi yüksek bir oranda duyarlılığa sahip olduğu gösterilmiştir. Vajinal ultrasonografi de menopoz sonrası kanamada yaygın olarak kullanılmaktadır

RAHİM KANSERİNİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Rahim kanserli hastaların büyük çoğunluğu klinik olarak rahime sınırlı hastalık ile başvururlar. Fizik muayene, tam kan sayımı ve biyokimyayı içeren rutin kan tetkikleri ve akciğer filmi ameliyat öncesi gereklidir.

Rahim alınması, iki taraflı tüpler ve yumurtalıkların alınması, karın içi yıkantı sıvısı alınması ve karın boşluğunun dikkatli değerlendirilmesi birçok rahim kanserinin tedavisinin başlıca dayanağıdır. Erken evre kabul edilen olgularda, iyi gidişli olan tipte lenf bezi çıkarılması yapılmasa da, bir çok otorite cerrahiye giden hastalarda lenf bezlerinin çıkarılmasını önermektedir. Rahim alınması sonrası ameliyat sırasında patolojiye gönderme uygulaması hastalığın değerlendirilmesi için tercih edilen tekniktir. Hastalığın rahim dışına yayılımı için riskli hastalarda aort damarının etrafındaki lenf bezlerinin çıkarılması da gerekmektedir. Yakın zamanlardaki yayınlar laparoskopinin rahim kanserinin cerrahi tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılabileceğini ortaya koymuşlardır. Tüm bu sayılan ameliyatlar laparoskopik ya da robotik cerrahi yöntemiyle de yapılmaktadır.