BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Rahatlayın... Deprem yok

Saros ve gölcük kırıklarının tektonik olduğu ve yakın tarihte deprem beklenmediğini de sözlerine eklediler.

Abone ol

Dün ortaya atılan deprem dedikodusuyla yeniden İstanbullular sokaklara döküldü. Ancak Kocaeli Üniversitesi Jeofizik mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özer Kenar yaptığı açıklamada Saros'ta meydana gelen depremin Marmara'yı etkileyerek yeni bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadığını belirterek, yakın tarihte deprem beklemediklerini bildirdi. Prof. Dr. Özer Kenar, yaptığı yazılı açıklamada, Saros Körfezi'ndeki depremin oluştuğu fay hattının ayrı bir kol olduğuna işaret ederek, Saros depreminin Kocaeli'yi veya İstanbul'u etkileyecek bir depremi meydana getirmesi mümkün değil'' dedi. Saros ve Gölcük'teki kırıkların, tektonik olarak birbirini etkilemesinin olanaksız olduğunu savunan Kenar, ''İstanbul ve Kocaeli'nde iddia edildiği gibi yakın tarihte deprem beklemiyoruz'' diye konuştu. Mevcut imkanlarla depremin üç beş saniye bile önceden bilinmesinin mümkün olmadığını öne süren Kenar, şunları kaydetti: ''TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür'e aften gazetelerde yer alan 'depremi önceden bildi' yargısı bilimle çelişmektedir. Görür'ün öne sürdüğü gibi radon gazının çıkışından sonra birkaç gün içinde deprem meydana geleceğin söylemek bilimselliğe aykırıdır. Radon gazı genelde derin kuyularda ölçülür. Radon gazı deprem parametrelerinden biridir, ancak böyle bir gözlem 20-30 km yarıçaplık alanda gerçekleştirilmelidir. 5 büyüklüğündeki bir depremin bilinmesi için 120 gün, 7 büyüklüğündeki bir depremi tahmin etmek için ise en az 20 yıl radon gazının gözlenmesi gerekir.'' Depremin 15 Parametresi Radon gazı ölçümünün tek başına yeterli veri olmadığını belirten Kenar, şunları söyledi: ''Bir deprem öncesi yerin içinde yaklaşık 15 ayrı olay ve hareket meydana gelir. Bu değişiklikleri bazılarını, deprem dalga sırtlarında değişme, kayaçları sıkıştıran kuvvetlerinin ekseni ve yönlerindeki değişme, manyetik alanda değişiklik, radon gazı ve petrol kuyularındaki veriminde değişiklik, kuyu suyu seviyelerinde değişiklik ve öncü depremlerinin sayısında azalma şeklinde sıralayabiliriz.'' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın, depremi önceden haber verecek bir sistem kurduğu yönündeki açıklamasını inandırıcı bulmadığını da bildiren Kenar, ''Sayın Gürtuna, deprem oluştuktan bir iki saniye sonra elektrik, doğalgaz gibi tehlike yaratacak durumların üstesinden gelmek için geliştirilen sistemden söz ediyor olmalı. Yoksa çalıştığı ekibin 'biz depremi önceden biliyoruz' diye iddiada bulunduklarını sanmıyorum'' dedi. İstanbul'da meydana gelecek depremin büyüklüğünün 6,5'tan fazla olmayacağını da iddia eden Kenar, şöyle konuştu: ''Elimizde, İstanbul'da geçmişte meydana gelen depremlerin bu orandan büyük olduğu yönünde bilgi de bulunmuyor. Bunu daha iyi kavramak için Sultan Ahmet Meydanı'ndaki Dikilitaş'a bakmak gerekiyor. Bu taş 500 yıldan fazla orada yerinde duruyor. 6'dan büyük bir deprem bu taşı devirir. Fakat yapılan araştırmalar taşın devrilmediğini gösteriyor. 7'nin üzerinde deprem bekleyenlere duyurulur. KOÜ'nün Araştırmaları Öte yandan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Fatma Sertçelik'in başkanlığında 4 kişilik araştırma grubunun, Kocaeli'nde Değirmendere, Derince, Akmeşe, Derbent, Bursa'da Cihatlı, Adapazarı'nda Adliye ve Düzce'de kurulu istasyonlardaki araştırmaları sürüyor. İstasyonlardaki verileri değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Sertçelik, Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattında herhangi bir hareketlilik gözlemlenmediğini kaydetti.