Radikal'in tepe ismi Eyüp Can'dan günün kulisi geldi. İddiasına göre PYD Başkanı Müslim'i Ankara'ya getiren Öcalan'ın mektubu.
Abone olGAZETECİLER.COM
PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in İstanbul ziyaretinin perde arkası gizemini korurken Radikal'in yayın yönetmeni Eyüp Can günün en çarpıcı kulislerinden birini paylaştı. Müslim'in ziyaretinin arkasındaki Öcalan faktörünü anlatan Eyüp Can ilginç bilgilere yer verdi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın en son yazdığı mektupta PYD Eşbaşkanı Müslim’e çok açık ve net ‘tek taraflı ve tek başına hareket etme’ mesajı verdiğini iddia eden Eyüp Can sürecin ardındaki İmralı ve Kandil etkisini yazdı.
İşte Can'ın yazısındaki ilgili bölüm:
PKK ile müzakere yürüten Türkiye, PYD ile Suriye’de Esad rejimine karşı neden birlikte hareket etmiyor? Bu sorunun cevabını da geçen hafta Ankara’da yürütülen hayli kritik toplantılardan sonra aldık. Ve önceki gün PYD Eşbaşkanı Salih Müslim üst düzey birtakım görüşmeler yapmak için İstanbul’a geldi. MİT Müsteşarı ve üst düzey yetkililerle Suriye’de son durum konuşuldu. Tek taraflı özerklik ya da bağımsızlık gibi adımların kabul edilemeyeceği birinci elden iletildi.
Peki böyle bir görüşme için neden bu kadar beklendi? Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu son iki ayda daha alt düzey iki görüşmenin gerçekleştiğini Ömer Şahin’e açıklamıştı. Hatta ilerde kurulabilecek federal bir Suriye devletinde kuzeyin Kürt yönetimine geçmesinin sorun teşkil etmeyeceğini açıkça söyledi Ahmet Davutoğlu.
ÖCALAN MEKTUP YOLLAMIŞ
Fakat tüm bu biraz geç kalmış ama kesinlikle olumlu temasın arkasında da Öcalan’ın Kandil’e gönderdiği mektubun rolü var. Çünkü Öcalan en son yazdığı mektupta PYD Eşbaşkanı Müslim’e çok açık ve net ‘tek taraflı ve tek başına hareket etme’ mesajı verdi.
Hatta öyle ki “Artık kamuoyu ve basının önüne tek başına çıkma” dedi.
PYD olarak değil o bölgedeki tüm etnik ve dini grupları bir potada toplayarak hareket etmesi gerektiğini söyledi. Yani Hakan Fidan’dan önce Öcalan Kandil ve PYD’ye tek taraflı hareket etmeyin mesajını iletti. Çünkü hem Öcalan’ın Başbakan’a yazdığı mektup hem de çözüm sürecinin esası şu temel argümana dayalı. Dahası tüm zorluklara rağmen bu konuda ortak bir mutabakat var: Türkiye Kürtlerle bölünmeyecek aksine Kürtlerle büyüyecek.