BIST 9.227
DOLAR 34,37
EURO 36,53
ALTIN 2.873,68
HABER /  GÜNCEL

PYD liderinden hesap tutmadı açıklaması

PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim; Suriye’de kendileri ve Türkiye dahil yapılan hiçbir hesabın tutmadığını söyledi.

Abone ol

PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim; Türkiye’ye yaptığı ziyareti eleştirenlere “Biz satılık değiliz" diyerek yanıt verdi.

Müslim, Suriye’de kendileri ve Türkiye dahil başta yaptığı hiçbir hesabın tutmadığını, kendilerinin önüne büyük fırsat çıktığını anlatırken, hiçbir zaman düşman olarak görmedikleri Türkiye’nin 2.5 yıldan bu yana izlediği politikanın değiştiğini bildirdiğini, uygulamanın bunun doğruluğunu kanıtlayacağını belirterek, “Şimdi denklem değişti. Türkiye kendi iç barışı için PKK ile Kürtler ile bir sürece girmiştir. Hem Kürtler’i tanıyor, hem ortaklaşa bir şeyler yapmak istiyor" dedi.

Geçen Perşembe günü Kuzey Irak’tan Türkiye’ye gelen, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kesimlerle görüşen Salih Müslim, Avrupa’ya geçerken, dün akşam PKK çizgisinde yayın yapan Sterk TV’de stüdyo konuğu oldu. Müslim, Rojava olarak tanımladığı Kuzey Suriye’de başlangıcında oldukları demokratik özerklik sistemini anlatırken, halkın kendi iradesiyle kendini yönetmeyi esas alan alttan gelen bir demokrasi yönetimini benimseyip uygulamaya çalıştıklarını, ‘Devlet’ diye bir olgu kalmadığını anlattı. Yaklaşık 1.5 saat süren programda Türkiye ziyaretini de değerlendiren PYD Eş Başkanı, İstanbul’da yaptığı görüşmelerin bazı kesimler tarafından eleştirildiğini hatırlatarak şöyle dedi:

SATILIK DEĞİLİZ

"Bazı kesimler, ‘Kürtler’in devleti yok, zayıftır, demek ki satılabilir’ diye düşünüyor. Biz hiçbir zaman satılık değiliz. Bizim irademiz, düşüncelerimiz var. O görüşmeyi Rojava (Kuzey Suriye) ve Kürt halkı adına yaptık. Ben bir parti başkanıyım ve bir siyasi görüşümüz var. Bizim Ortadoğu’da bir rolümüz var. Böyle boşu boşuna koşturmuyoruz. Bir tabanımız, sistemimiz, düşünce direnişimiz, kahraman şehitlerimiz var. Biz gerçekten bir gücüz. Kürtler; Ortadoğu’da belli bir güçtür. Ortadoğu’da yerini almışlardır. Kürtler, artık eskisi gibi alçak duvar değildir. Her kimse onların üzerinden atlayacak gibi değil. Tabii bu yeni konuma göre dostları da olacaktır, düşmanları da. Zaten biz de bunu yaşıyoruz. Dostlarımız artık yakınlaşmak isteyecektir, düşmanımız da daha saldırgan hale gelecektir. Son saldırılar böyledir."

BİZE GELEN FIRSAT BEKLEDİĞİMİZDEN DAHA FAZLA

Salih Müslim, Suriye’de eli olan dünyadaki devlet ve güçlerin başta yaptıkları hesapların karıştığını ve hiç birinin tutmadığını ifade ederken, “Hatta Kürtler’in hesabı da tutmadı. Biz de ‘En fazla kendimizi koruyabiliriz’ diyorduk. Bir bakıyoruz bize gelen fırsat beklediğimizden daha fazlaö dedi. Müslim, şöyle devam etti:

"Demek ki bu hesaplar yeniden gözden geçiriliyor. Türkiye de bunların içindedir güçtür, başından beri Suriye ile ilgilidir, Ortadoğu’nun önemli bir devletidir, gücüdür. Muhakkak onun da hesabı vardır. Onun için başından beri Türkiye’yi hep Kürtler’e karşı gördük. Hatta Suriye muhalefeti başından onlara bağlıydı.

Ankara’da, İstanbul’da toplanan kongreleri hep Türkiye’nin denetimindeydi. Tek şartları; ‘Kürtler’in varlığını kabul etmeyeceksiniz, haklarını vermeyeceksiniz. Hele PYD’yi hiç tanımayacaksınız.’ (Türkiye) şimdi ‘Yok’, ‘Bundan vazgeçtik, biz desteklemiyoruz’ diyor. Hatta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir televizyon kanalında ‘Cephet-ül Nusra sadece size karşı değil bize de karşıdır. Bütün Ortadoğu halkları için tehlikelidir’dedi. Gerçeği söylüyor. Ama bizim hala kuşkularımız vardır.

El Nusra’nın Türkiye’nin üzerinden geldiği, bazı kampları olduğu, adamların varlığından hala söz ediliyor. Bize söylediklerine göre olmaması gerekir. Ama gerçekten vardır. Hükümetin haberi var mı, elinde mi, dışında mı o ayrı bir konudur. Bu önümüzdeki günlerde tartışılacaktır, konuşulacaktır. Yakın bir tarihe kadar olmuşsa, bundan sonra olmaması gerekir."

PYD Eş Başkanı, günümüzde ‘denklemin değiştiğini’, Türkiye’nin kendi iç barışı için PKK ile Kürtler ile bir sürece girdiğini, bunun başarılı olmasını umduklarını ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye; hem Kürtler’i tanıyor, hem ortaklaşa bir şeyler yapmak istiyor. Rojva Kürtler’i olarak Türkiye’ye karşı değiliz, düşmanlık beslemiyoruz. Kaygılar hep onlardan geliyordu. Umarız bunları da artık tarihe gömeriz. Umarız Türkiye bu kaygılardan kurtulmuş olur. Kürt halkı; ister Rojava’da, ister başka yerde olsun hiçbir zaman Türkiye’ye karşı, düşmanı değildir. Şimdiye kadar 2.5 yıldır hep başka politika görüyorduk. Şimdi bunları 1 günde çarpı koyup atamazsınız. Yavaş yavaş ispatlanacaktır.

Pratik bunu gösterecektir. Türkiye’nin bir Kürt açılımı var; Kürtler’i kabullenmek, ortaklaşa bir yaşamak, bir çok şey geliştirmek. Neden olmasın? Kuzey’deki (Türkiye) süreçte aksamalar oluyor. Sayın Erdoğan’ın bazı açıklamaları oldu ‘Hiçbir zaman bunu bozacak olan biz olamayacağız’ diye. Bu nedenle adımlar ne kadar hızlı atılırsa o kadar iyi olur, halk sevinir. Hiçbir zaman Kürtler’den korkulmamalıdır. Türkiye ile 900 kilometre sınırdan bahsettik. Sınırın her iki tarafında bizden akrabalar var. Onun için bu sınır güvenliğini herkesten önce biz istiyoruz. 2-3 gün önce havan topu atılıyor, kuzeye düşüyor. 2 kişi ölmüş, onlar da Kürt. Bu tarafta ölen de, o tarafta ölen de Kürt. Belki de akrabadırlar. Bu sınırın güvenliği bizi ilgilendirir."