Vladimir Putin'in Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret, Rus basınında geniş yer bulurken Nezavisimaya gazetesi, ziyareti 'Putin Türkiye'de ekonomi konuştu' başlığıyla duyurd
Abone olHaberde, Putin'in, Hindistan'dan geldiği Türkiye'de Batı'ya yönelik eleştirilerini sürdürdüğü belirtilerek, Ukrayna ve Abhazya'daki gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptığı kaydedildi. Putin'in, terör konusuna değinirken bu alanda Türkiye ile aralarında önemli bir görüş ayrılığı bulunmadığını söylediği kaydedilen haberde, doğal gaz konusundaki belirsizliğin sürdüğü belirtildi. Gazprom yetkililerinin, Türkiye'nin yaz aylarında gaza ihtiyaç duymadığını belirterek, esas amaçlarının Türkiye üzerinden İsrail'e gaz satmak olduğu belirtilen haberde, Putin ile birlikte Ankara'ya giden Rus heyetinde savunma sanayisini temsil eden çok sayıda yetkilinin yer aldığı vurgulandı. Türkiye'nin satın aldığı silahlar içinde Rusya'nın payının sadece yüzde 1 olduğu belirtilen haberde Rus yetkililerin, Erdoğan helikopterlerinin satışıyla ilgili görüşmelerin süreceğini açıkladığı ilgisine yer verildi. Haberde, Türk basınının ziyarete büyük ilgi gösterdiği ve Putin'den ''süper konuk'' diye söz ettiği hatırlatılan haberde. ''Ama gazeteler, Çeçen asıllıların İstanbul'daki Rus Konsolosluğu önündeki protesto gösterisinden bahsetmeyi de unutmadı'' denildi. RUSYA'NIN ŞANSI Kommersant gazetesinde yer alan haberde, Putin'in dün tamamlanan Ankara ziyaretinde herhangi bir sansasyon yaşanmadığı belirtilerek, tarafların ilişkilerin düzeyini belirleyen bir deklarasyon ve ekonomik ağırlıklı anlaşmalar imzaladığı kaydedildi. Görüşmelerde öne çıkan konulardan birinin terörle mücadele olduğu ve bu konuda tarafların uzun süredir birbirlerinden şikayetçi olduğu belirtilen haberde, Rusya'nın, Türkiye'deki bazı derneklerin Çeçenistan'a para ve savaşçı gönderdiğini söylediği ifade edildi. Türkiye'nin de terör örgütü PKK'nın Rusya topraklarındaki faaliyetlerinden yakındığı kaydedilen haberde, ''Ziyaret öncesi 12 Çeçen'in tutuklanması gözlemciler tarafından Rusya'ya yönelik bir jest olarak değerlendiriliyor. Ancak, ziyaret sonunda imzalanan ortak deklarasyonda terörizm konusu genel cümlelerle geçiştirildi'' denildi. İmzalanan bütün anlaşmaların, taraflar arasındaki siyasi ilişkilerin düzeyinin ekonomik düzeyin çok gerisinde kaldığını gösterdiği kaydedilen haberde, ''Yine de, ekonomi cephesinde de her şey iki ülkenin istediği kadar pürüzsüz gitmiyor. Ama tabii ki, imzalanan belgelerde bu konulara yüzeysel olarak değinildi. Öyle anlaşılıyor ki, anlaşmalar genel bir çerçeve çiziyor. Çerçevenin içi bakanlıklar ve kurumlar arasındaki temaslarla doldurulacak'' görüşüne yer verildi. Kommersant gazetesinin dünkü sayısında ''Rusya'nın şansı'' başlığıyla duyurduğu haberde, Putin'in, Hindistan ziyaretini tamamlayarak Türkiye'ye geçtiği belirtilerek, ''Bu, 500 yılı aşkın süredir bir Rus liderinin Ankara'ya ilk resmi ziyareti. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde bazı sorunlar yaşansa da, bu düzeyde bir ziyaret artık zorunlu hale gelmişti. Bunun için rakamlara bakmak yeterli. Yıl sonunda ikili ticaret hacmi 10 milyar doları aşacak. (Bir karşılaştırma yapmak için, Rusya-Hindistan ticaret hacmi 2 milyar doları bile bulmuyor)'' denildi. ''Sorunlara gelince... İki ülke birbirlerini ayrılıkçı hareketleri desteklemekle suçluyor'' denilen haberde, şu görüşlere yer verildi: ''Türkiye'nin Hazar petrolünü Rusya'yı 'by-pass' ederek Bakü-Ceyhan hattıyla taşımak istemesi Moskova'nın tepkisini çekiyor. Türkiye ayrıca, Şahdeniz-Tiflis-Erzurum hattıyla Avrupa ülkelerine doğal gaz ulaştırmak istiyor. Rus petrol tankerlerinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçişlerinde sık sık sorunlar yaşanıyor.'' Rusya'nın, ABD'nin hegemonyasına karşı Hindistan ve Çin ile bir cephe oluşturmaya çalıştığı savunulan haberde, ''Bu, aslında yeni bir düşünce değil. Yeni olan, NATO üyesi Türkiye'ye olası bir müttefik olarak yaklaşma çabası. Bugün Türkiye bir yol ayrımında. AB üyeliği kesin değil. Ülkede ABD karşıtı hava yayılıyor. Bu durum, Rusya'ya eşsiz bir şans veriyor'' denildi. İKİ ÖNEMLİ ÜLKE Vremya Novostiy gazetesi de bugünkü haberinde, Putin'in Ankara ziyaretinin başarısız olmasının mümkün olmadığı, çünkü Türklerin uzun süredir böyle bir ziyaret beklediği belirtilerek, ''Putin, konuşmasında bir sır verdi ve iki ülke halkları arasındaki ilişkinin, siyasetçileri bağları güçlendirmeye ittiğini söyledi. Rusya lideri, Irak konusunu örnek göstererek Türkiye'nin bağımsız dış politika izlemesinden çok etkilendiğini açıkladı'' denildi. Putin'in Rus heyetine Tataristan Başkanı Mintimer Şaymiyev ile Tatneft Başkanı Şafahat Tahautdinov'u da dahil ettiği kaydedilen haberde, şu görüşlere yer verildi: ''Bu durum sürpriz bir şekilde işe yaradı. Rusya Enerji Bakanı Viktor Hristiyenko dün gece geç saatlerde yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Tatneft'in kazandığı, ancak iptal edilen Tüpraş ihalesine itiraz edilebileceği mesajı verdiğini söyledi. Putin ziyaret sırasında Gazprom'un lobisini de yaptı. Beklendiği gibi Türkler doğal gazın bedelini 'barter'la ödeme konusunu gündeme getirdi. Putin bu konuya değinirken 'Gelin Gazprom Başkanı Aleksey Miller'e soralım: Gazın parasını malla almak ister mi?' Putin, Miller'in yanıtını beklemeden barter'ın yolsuzluğa kapı açacağını söyledi.'' Vremya Novostiy gazetesinin dünkü sayısında da ziyaret ''iki önemli ülke'' başlığıyla duyurularak, Putin'in Türkiye ziyareti sonunda ilişkilerin derinleştirilmesine ilişkin bir deklarasyon imzalanmasının beklendiği kaydedilmişti. Rusya'nın eski Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev'in, bu belgenin iki ülkeye stratejik ortaklık yolu açabileceğini düşündüğü kaydedilen haberde, Türkiye'nin 75 milyonluk nüfusuyla Rusya için olağanüstü önemli bir ülke olduğu, Asya ve Avrupa'da toprakları bulunmasının da iki ülkeyi de bölgenin önemli oyuncuları arasına kattığı vurgulanmıştı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta Asya ve Kafkasya'da ''Pantürkist'' fikirleri yayma düşüncesinin Türkiye'de popüler olduğu savunulan haberde, şu görüşlere yer verilmişti: ''Tabii, bu Moskova'da hiç hoş karşılanmadı. Ancak, Pantürkizm'in bir tehdit oluşturmadığı anlaşıldı ve iki ülke, ticaret gibi ilişkilerini çok sağlam bir temele dayandırmaya başladı. Türkler, şimdi Rus şirketlerine özelleştirilecek işletmeleri öneriyor. Bunlar arasında İskenderun limanı da var. Çeçen sorununa gelince... Türkiye'de Kuzey Kafkasya kökenli 3 milyon kişi yaşıyor. Ancak bu kişiler ayrılıkçı hareketlere karşı. Putin'in ziyareti öncesi 12 Çeçen'in tutuklanması da bunu kanıtlıyor zaten.'' BAVULCULAR VE TURİSTLER İzvestiya gazetesi de, ''Bavulcular ve Turistler'' başlığıyla duyurduğu haberde, Putin'in Ankara'ya gelmeden önce ziyaretin çok başarılı olduğu açıklamalarının başladığı belirtilerek, ''Geriye, bunu kanıtlayacak adımlar atılması kalmıştı. Türk Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Putin'e, 'Sizi burada görmek büyük mutluluk' diye seslendi'' denildi. Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin şimdiye kadar çok da başarılı geçmediği belirtilen haberde, buna örnek olarak bu düzeyde bir ziyaretin şimdiye kadar yapılmamış olması gösterildi. Putin'in bu durumu, ''Şimdiye kadar ilişkilerimiz bavul tüccarları ve turistlere dayandı. Bu milyonlarca insan siyasi işbirliğini daha yüksek bir düzeye çekmemiz için bizi adeta itti'' diye özetlediği belirtilen haberde, Türkiye ve Rusya'nın bulundukları bölgede Doğu ile Batı arasında köprü rolü oynayan önemli ülkeler olduğu kaydedildi. Ancak, Türkiye'nin NATO üyeliğinin ilişkilerin daha da yakınlaşmasını şimdiye kadar engellediği belirtilen haberde, şu görüşlere yer verildi: ''Örneğin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin açtığı helikopter ihalesini aslında Rus-İsrail yapımı Erdoğan helikopteri kazanmıştı. Ama ihale iptal edildi. Putin, 'İhaleyi kazanmak için helikoptere Erdoğan adını bile verdik' diyerek şaka yaptı. Aslında bu konuda hala son nokta konulmuş değil. Rus helikopterlerinin hala şansı var. İki ülkenin farklı jeopolitik çıkarları Tatneft'in kazandığı Tüpraş ihalesinin iptal edilmesinde de kendisini gösterdi. Görüşmelerde uluslararası terörizm konusu da ele alındı. Putin, 'Umuyorum ki, ilişkilerimizdeki yakınlık gizli servislerin çalışmasına da yansır' gibi muğlak bir açıklamada bulundu.'' ''EĞER BEN SULTAN OLSAYDIM'' Moskovskiy Komsomolets gazetesi de ''Eğer Ben Sultan Olsaydım'' başlığıyla duyurduğu haberde, Putin'in Ankara ziyareti sırasında ''Camlı Köşk''te kaldığı, buranın da 70 yıl önce Atatürk'ün isteği üzerine yapıldığı hatırlatıldı. Çankaya yerleşkesi içinde Atatürk'ün anısını yaşatan üçüncü bina olan Camlı Köşk, 1935 yılında Atatürk tarafından kız kardeşi Makbule Atadan'ın ikameti için yaptırıldı. Çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla oldukça değiştirilen Camlı Köşk, 1994 yılında restorasyona alınarak 300 metrekarelik yatak ünitesi eklenerek 1996 yılı başında yeniden yabancı devlet başkanlarını konuk etmek üzere kullanılmaya başlandı. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin iki yönü olduğu belirtilen haberde, şunlar kaydedildi: ''Bir tarafta ekonomik ve halklar arasındaki ilişkiler. Diğer yandan da sorunlar yaşanan siyasi ilişkiler. Kafkasya'da durmadan Türk pasaportlu birileri yakalanıyor ya da yaralananlar tedavi için Türkiye'ye gidiyor. Resmi olarak Türkiye Çeçen sorununa karışmıyor. Ama Çeçenlerin Türkiye'deki Kafkas asıllılar tarafından büyük destek gördüğü biliniyor. Bütün bunlara ek olarak Türkiye'nin NATO üyeliği de işleri zorlaştırıyor. Rusya'nın 1996 yılında kazandığı 4 milyar dolarlık helikopter ihalesinin iptal edilmesinin asıl nedeni de bu zaten. Ama sonuçta bize net bir 'Hayır' demediler. Tabii, Türkler bu durumu kendi çıkarları için kullanıyor. Amerikalılar pazarı Ruslara kaptırmamak için Türkiye'ye çok sayıda Apache helikopteri hediye etti bile.''