Putin'den süper güç açıklaması

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yıllık konuşmasında iç ve dış kamuoyuna mesajlar verdi.

Suriye krizinde öne çıkan Rus lider Putin, süper güç ismine talip olmadıklarını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi, alt kanadı Duma ve hükümet yetkililerin de katıldığı Kremlin Sarayı’ndaki yıllık konuşmasında 2013 hükümet çalışmalarını ve gelecek yılla ilgili planları değerlendirdi.

Rusya Anayasa’sının kabulünün 20. yılı münasebeti ile Federasyon Konseyi’nde 10. kez yıllık konuşma yapan Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Biz her zaman ülkemizle onur duyduk. Ama süper güç ismine talip değiliz. Biz hiçbir zaman kimseye hamiliğimizi empoze etmiyoruz. Kimseye nasıl yaşayacağını öğretmiyoruz.” dedi.

2014’ün Rus kültür yılı olarak kutlanacağına değinen Putin, eğitim ve ileri teknoloji alanında çalışmaların yapılmasını, yerel yöneticilerin de bu konuda sorumluluk almalarını istedi. Rus lider 1991’den bu yana ilk kez ülkenin doğal nüfus artışı gerçekleştirdiğini belirtti.

Sağlık ve eğitim alanında reformlara ihtiyaç olduğuna değinen Rus lider, sanayi alanında yapılacak çalışmaların sosyal kalkınmaya yapacağı katkıyı vurguladı. Doktor ve öğretmenlerin maaşlarının artırılmasını talep eden Putin, bütçeyi zor durumda bırakacak adımların atılmasından da kaçınılmasına dikkat çekti.

Federal kurum ve şirketlerin maliyetlerinin düşürülmesi için tedbirler alınmasını tavsiye eden Putin, yerel yönetimlerde ve hukuk sisteminde yapılacak reformların tartışılmasını önerdi.

Kafkaslarda yaşanan sorunlara değinen Putin, “Sosyoekonomik ve bölgesel gelişimlerle ilgili birçok problemlerimiz var. Rüşvet ve devlet kurumlarında kusurlar var. Eğitim ve kültür politikalarında da sorunlar var. Bu yüzden etnik topluluklar arasında yükselen tansiyonun nedenlerini doğru anlayamayabiliyoruz…” eleştirisi getirdi.

Anayasa ile ilgili sürecin tamamlanmadığını her zaman gelişim sağlanması gerektiğini kaydeden Putin şu tespitlerde bulundu: “Hayat yerinde durmuyor. Anayasa sürecini sona ermiş ve ölü bir yapı olarak değerlendirmek doğru değil. Yasayı uygulamadan kaynaklanan ve yaşamla ilgili kısımlarda düzenlemeler yapılması mümkün, hatta gereklidir.”