BIST 9.662
DOLAR 35,22
EURO 36,74
ALTIN 2.963,71
HABER /  GÜNCEL

Provokasyonu AP yaptı

AP dün Türkiye’ye yönelik tarihinin en ağır kararlarından birini aldı. Müzakerelere 4 gün kala Ek Protokolü erteleyen parlamento, Türkiye'den talepler de bulundu

Abone ol

Kıbrıs’la ilgili Ek Protokol’ü onaylaması beklenirken erteleme kararı alan Avrupa Parlamentosu, bir de sözde Ermeni soykırımının tanınmasını istedi.Orhan Pamuk’a dava açılması ve Ermeni konferansının engellenmesi gibi konuları ‘Türkiye’nin AB sürecini engellemeye yönelik provokasyon’ olarak nitelendiren Avrupa, bir provokasyona da kendisi imzasını attı.

Kararı Zaman’a değerlendiren Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “Pamuk ve Ermeni konferansı provokasyonlarından sonra bu da AP’nin provokasyonudur.” dedi. Sözde soykırım konusunda alınan kararın bağlayıcılığı bulunmuyor; ancak AP’nin protokolle ilgili tavrı hukuki bir krizin başlangıcı olarak yorumlanıyor. Ek Protokol’ün yürürlüğe girmesi için AP’nin onayı gerekiyor. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, erteleme kararının tam üyelik müzakerelerini başlatmaya engel olmayacağını savundu. Ancak ertelemede Rehn’in AP’ye gönderdiği mektubun etkili olduğu belirtiliyor. TBMM’nin deklarasyonu ve Ek Protokol’ü bir arada görüşmemesi için girişimde bulunacağını belirten Rehn’in mektubu AP’yi beklenti içine sokmuştu. Öte yandan Hıristiyan Demokratlar’ın, AP'deki diğer siyasi grupları aldattığı ortaya çıktı. Hıristiyan Demokratlar, son toplantıda ortak kararın çıkması durumunda Ek Protokol’ü ertelemeyi teklif etmeyeceklerine söz verdi. Ancak önceki gece diğer gruplara mutabakata sadık kalmayacaklarını iletti.

Türkiye’nin Gümrük Birliği’ni, Rumlar dahil AB’nin 10 yeni üyesine genişletmesini öngören Ek Protokol dün Avrupa Parlamentosu’nun gündemindeydi. Ek Protokol’ün onayını erteleyen AP, tasdik ettiği ortak kararda oldukça ağır unsurlara yer verdi. Ek Protokol’ün onaylanmasının ertelenmesi ise 3 Ekim öncesi ciddi bir hukuki krizi başlatmış oldu. Türkiye’nin Ek Protokol’ü TBMM’de tasdik ederken, Kıbrıs konusunda yayınladığı ve Rumları tanımadığını ilan ettiği tek taraflı deklarasyonu bu sürece sokmamasını talep eden Hıristiyan Demokratlar, bu yaklaşımlarını AP’ye kabul ettirdi. Parlamento, öncelikle Türkiye’nin Ek Protokol ve deklarasyonu Meclis’ten nasıl geçireceğini görmek istiyor.

Türkiye ise deklarasyonun Meclis’te onaylanmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını muhataplarına aktardı. Ankara, deklarasyonun ve bunun Meclis’te onaylanmasının uluslararası hukuktan doğan bir hak olduğunu, AP’nin talebinin “Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmasın” anlamına geldiğini düşünüyor. AP’nin Türkiye’nin Kıbrıs deklarasyonuna itiraz ederken tutarlı bir yaklaşım sergileyemediğine işaret ediliyor. AB, Yunanistan’ın Makedonya’nın ismine itiraz ettiği tek taraflı deklarasyonuna ilişkin herhangi bir girişimde bulunmamıştı.

Bu arada AP’nin sözde soykırım konusunda dün kabul ettiği kararın benzerlerini, ilki 1987’de olmak üzere dört kez aldığı belirtildi. Bu kararların ‘hukuki' olmaktan çok ‘siyasi' olarak değerlendirildiğine, Adalet Divanı'nın kararlarının da aynı görüşü yansıttığına dikkat çekiliyor.

Hıristiyan Demokratlar parlamentoyu aldattı

Hıristiyan Demokratlar (EPP), Ek Protrokol konusunda Avrupa Parlamentosu'ndaki diğer siyasi grupları aldattı. EPP grubu, diğer siyasi gruplarla yaptıkları son toplantıda, ortak kararın bu şekilde çıkması durumunda, Ek Protokol’ün ertelemesini teklif etmeyecekleri sözünü verdi. Bunun üzerine Sosyalistler, Yeşiller ve Liberaller ortak kararın Türkiye aleyhine sertleşmesine müsaade etti. EPP grubu, metnin ağırlaştırılması karşılığında Ermeni meselesi dahil diğer konularda da değişiklik önergesi getirmeyecekleri konusunda diğer gruplara teminat verdi. Ancak EPP, önceki gece geç saatlerde diğer grupları arayarak varılan mutabakata sadık kalmayacaklarını ve erteleme için teklif vereceklerini belirtti. Böylece ortak karar tasarısını istedikleri gibi sertleştiren EPP, Ermeni "soykırımının" da üyelik için önşart olmasını sağladı. AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, EPP’nin kendilerini aldattığını söyledi. Eleştirilerini özellikle Elmar Brok'a yönelten ve sinirli olduğu gözlenen Lagendijk, “Ummadığımız grupların desteğiyle karar çıkınca şoke olduk.” dedi. Selçuk Gültaşlı, Strasbourg

AB Komiseri Olli Rehn kendi kalesine gol attı

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) AB Komisyonu genişleme komiseri Olli Rehn’in taleplerine rağmen Ek Protokol’ün onaylanmasını ertelemesinde, Rehn’in AP’ye gönderdiği bir mektubun etkili olduğu belirtildi. Rehn, 22 Eylül’de AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok’a gönderdiği bir mektupta, Türkiye’nin 29 Temmuz’da Kıbrıs’a ilişkin yaptığı deklarasyonun TBMM’de Ek Protokol’le birlikte onaylanmaması için girişimde bulunacağını iletti. AP’nin bu mektup üzerine beklentiye girdiği ve oylamanın ertelenmesinde mektubun etkili olduğu yorumları yapılıyor. Olli Rehn, dün oylamadan sonra yaptığı yazılı açıklamada, AP’nin erteleme kararına teessüf ederek, bunun 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasını etkilemeyeceğini söyledi. Genişleme Komiseri, AP’nin tavrının Türkiye’nin Ek Protokol’e ilişkin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiği yönündeki AB çağrılarını zayıflattığını kaydetti. Rehn, dün AP’de yaptığı konuşmada ise futbol terimleri kullanarak, “Golü kendi kalemize atmamalıyız.” dedi. Rehn’in uyarısına rağmen AP üyeleri, Türkiye’nin Kıbrıs deklarasyonunu TBMM’de onaylayacağı bahanesi ile oylamayı erteledi. Strasbourg, Zaman

Kararın önemli noktaları

Türkiye’nin Ek Protokol’ü onaylamaması müzakerelerin durmasına yol açabilir. Gümrük Birliği’ne ilişkin fasıllar ilk açılan fasıllar olmalıdır.

Türkiye, Kıbrıs Rum Yönetimi’ni en kısa sürede tanımalıdır. Tanıma tartışılabilecek bir konu değildir.
Türkiye, Kıbrıs’tan askerlerini bir takvim çerçevesinde erken bir dönemde çekmelidir. AB’nin hazmetme kapasitesi genişlemenin bir önşartıdır.

Kıbrıs Türklerinin tecridine son verilmelidir.
Orhan Pamuk’a karşı açılan dava endişe kaynağıdır. TCK’nın 301/1 ile 305 No’lu maddeleri tekrar gözden geçirilmelidir. Vakıflar Kanunu da endişe vericidir.
Kıbrıs Rum bandıralı gemilere ve uçaklarına Türk hava ve deniz limanları açılmalıdır.
AB Komisyonu, ilerleme raporunda Türkiye’de kaç kişinin işkence gördüğüne ilişkin rakamlar vermeli.

kaynak: www.zaman.com.tr
Haber: Selçuk Gültaşlı Strasbourg