Normalleşme ile birlikte vakalar da fırladı. Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan 58 şehrin kızardığını ve yasakların geri geldiğini duyurdu. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek,Covid-19 salgının seyrini ve yeniden gelen kısıtlamaları değerlendirdi. Tedbirin zamanında geldiğini söyleyen profesör "Biraz daha gecikilseydi çok daha ciddi anlamda hastanelerin de S.O.S. verdiğini işitecektiniz. " dedi.
Abone olCovid-19 ile mücadele tüm dünyada tedbirlerle birlikte sürerken aşılama çalışmaları da devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda bazı kısıtlamalar kaldırılırken risk haritasında illerin renginin kırmızıya dönmesiyle yeniden getirilen kısıtlamaları ve destek paketlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de kısıtlamalar ve salgında son duruma ilişkin konuştu. Tükek, kısıtlamaların zamanında geldiğini belirtirken önlemlere uyulması gerektiğini belirtti.
“Kısıtlılıklara uymak gerekiyor yoksa çok can kaybedeceğiz”
Pandemiye karşı yeniden gelen kısıtlamaları değerlendiren İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Maalesef gördük ki bu süre içinde kısıtlamalara çok riayet etmedi vatandaşlarımız ve vaka sayısı bir ay gibi çok kısa bir süre içerisinde oldukça yüksek düzeylere ulaştı. Sağlık sistemi üzerine olan yük de artmaya başlayınca maalesef tekrar geriye dönüş oldu ve kısıtlamalar geldi. Çok isabetli olduğunu düşünüyorum. Gerçekten işimiz çok zor, çok hızlı bulaşıyor. Kısıtlılıkların fayda sağladığını gördük. Kısmi kısıtlılık da olsa geçtiğimiz dönemde 30 binlerden 4-5 binli rakamlara inmiştik. Önümüz yaz tabi biraz daha iyi bir ortam olacak. Dışarıda virüsün bulaşma ihtimali eve göre daha az. Biraz daha dişimizi sıkmak, kısıtlılıklara uymak gerekiyor yoksa çok can kaybedeceğiz” dedi.
“Hastanelerin de S.O.S. verdiğini işitecektiniz"
Salgına karşı uygulanan aşılara ilişkin konuşan Tükek, “Nereden geldiği nasıl üretildiği çok önemli değil aslında sonuç olarak aynı antijen veriliyor. Menşei çok önemli değil yeter ki güvenli aşı temini sağlansın, uygulansın. Ben iki haftadan beri yaşadığımızı söylemiştim. İstanbul şu anda 3. dalgayı yaşıyor. Dalganın derinliklerine doğru ilerliyoruz şu anda tedbir tam zamanında geldi. Biraz daha gecikilseydi çok daha ciddi anlamda hastanelerin de S.O.S. verdiğini işitecektiniz. Tam zamanında oldu diyebilirim” diye konuştu.
“Birkaç gün öncesinde dört katına çıktı"
İstanbul Tıp Fakültesi’nde hasta yoğunluk durumuna ilişkin bilgi veren Tükek, “Başlangıca göre kıyas edeceksek o ara dönemde çok daha düşük pozitiflik oranları vardı. Birkaç gün öncesinde dört katına çıktı. Vaka başvuru oranı da çok yüksek. Akşam açıklanan rakamlarda da bu çok net görünüyor.
Muhtemelen bu hafa sonuna doğru kırklı rakamları görebiliriz. Tekrar gevşettiğiniz zaman bir dalga daha gelirse o da 4. dalga olacak.
Uzun soluklu bir kısıtlama yapmanız mümkün değil, dünyada da aynı şey geçerli. Onları ortadan kaldırdığınız zaman tekrar virüs çoğalıyor. Ne zamana kadar bunu yapacağız diye sorarsanız aşılama belli orana erişene kadar” şeklinde konuştu.
“İnsanlar ölürken hastalığın olup olmadığını soruyorlar"
Mutasyonlu virüsün daha hızlı yayıldığı söylemlerini değerlendiren Tükek, “Belki Türkiye’den bir mutasyon çıkacak bunlar çok tehlikeli, müsaade etmemek lazım. Riskli grup ciddi anlamda aşılandığı için o kazanımımız olabilir. 2. dalgayı çok daha şiddetli yaşadık. Özellikle yurt dışında da bir takım şeyler var çok hızlı bulaşıyor deniliyor ama yok, hayır. Normal korona virüs seyri gibi seyrediyor. Dün Twitter’dan bir vatandaşımız bana ulaşmış 'hocam hakikaten bu hastalık var mı' diye. Maskeyi bırakın hala hastalığın var olup olmadığını soruyor insanlar, inanılmaz bir şey.
İnsanlar ölürken, hayatını kaybederken, yoğun bakımda çile çekerken aylarca yatan hastalar varken hala bu soruyu soruyor olmaları bile çok enteresan.
İnsanlar da körlük oluşuyor herhalde ciddi anlam da büyük bir savaş var. Savaşın içinde savaşı göremiyor insanlar. Maalesef bir mücadele de bu grup insanlarla yürüyor. Maskenin koruyucu olduğunu söyledik insanlar inatla yapmak istemiyor. Bilim insanı diye çıkan kişilerin maskeye gerek yok, korumaz gibi şeyleri de bunda etkili oldu” dedi.
"İnşallah yazı daha rahat geçireceğiz diye düşünüyoruz”
Bulaşın önüne geçilmesi için sosyal mesafenin korunması gerektiğini belirten Tükek, "Restoranlar berberler çok yakın temas olan yerler. Sosyal mesafeyi koruyamadığımız yerler bir kişi enfekte olsa hepsi enfekte olur. Taziyeler de yasaklanmalı. Biz gördük ki birçok virüsün yayılma sebebi taziyeler. Ülkemizde virüsün en fazla bulaşma nedenlerinden bir tanesi hem ev taziyeleri ev gezmeleri. Eğitim çok önemli, kritik bir konu. Çocuk sonuçta maskeyi çıkartabilir. Enfeksiyon kaptığında evdeki insanları enfekte edebilir. Salgının pik yaptığı dönemlerde çok riskli. Bizim hep birlikte bu tedbirlere uyup kendi şehrimizi maviye çevirmemiz lazım. Virüsün mutasyona uğrama ihtimalinin azaltılması gerekiyor. Ancak o şekilde rahata erebiliriz. Gelişmiş ülkeler kendi vatandaşlarını korumak adına bütün aşıya sahip çıkıyorlar. Ama bunun bir çözüm olmadığını görecekler. Afrika gibi veya daha az gelişmiş bölgeler aşılanmadığı takdirde bu virüsü ortadan kaldırmak mümkün değil. Oradan tekrar size gelir. Özellikle hafta sonu yasakları hakkıyla uygulansın bu bile ateşi söndürebilir. Hava ısınıyor şimdi takmak da zorlaştı ama maskeli kişiler korunuyor. Her seferinde biz diken üzerindeyiz. Sürekli yeni ekipler kuruyoruz. Kısıtlılık olduğu zaman seviniyoruz en azından iş yükümüz biraz azalacak diye. Aşılama da iyi gidiyor şu an hazirana kadar da aşılamanın büyük çoğunluğu bitirilirse inşallah yazı daha rahat geçireceğiz diye düşünüyoruz” dedi.
“Çapa olarak büyük yara aldık”
İstanbul Tıp Fakültesinde korona virüsten kaybedilen sağlık çalışanlarının sayısına ilişkin konuşan Tükek, “Sayı tam net değil ama 1 Nisan’da geçen sene Cemil Taşcıoğlu’nu kaybetmiştik. Ondan sonra da yine hocalardan baya bir kaybımız oldu. Çapa olarak büyük yara aldık” ifadelerini kullandı.