Prof. Dr. Naci Görür'ün Kanal İstanbul projesiyle ilgili "Vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacaktır. Beklenen deprem gerçekleşirse Kanal'ın Marmara ağzı 9-10 şiddetinde etkilenebilecektir. Orta Avrupa'nın tüm sanayi kirliliği Marmara'ya dolacaktır." iddiasına sosyal medyada yorum yağdı.
Abone olYerbilimi ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul projesinin yol açacağı sonuçları madde madde sıralayarak, depremde riskin artacağı ve Marmara Denizi’nin büyük zarar göreceği iddiasında bulundu.
Olası Marmara depremiyle ilgili açıklamalarıyla bilinen Görür, bu kez uyarılarını Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak olan Kanal İstanbul projesi için yaptı.
Prof. Görür, twitter hesabından “Değerli izleyicilerim. Bugünlerde Kanal İstanbul projesi tekrar konuşulmaya başlandı. Ben bugün sizleri aydınlatmak için bu projeyi yerbilimleri ve deprem açısından kısaca değerlendireceğim” dedi ve şunları sıraladı:
"Projenin amacı: İstanbul Boğazında gemilere geçiş kolaylığı sağlamak, kazaları önlemek ve gelir sağlamaktır.
mal kaybı demektir. h) Kanal dünyanın en kirli denizlerinden biri olan Karadeniz ile şu anda can çekişmekte olan Marmara’yı birleştirecektir. Orta Avrupanın tüm sanayi kirliliği bu vesile ile Marmaraya dolacaktır. I) Marmara’nın oşinografik sistemi bozulacak ve bu denizde...
— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) December 1, 2019
Güzergah: Küçükçekmece-Terkos Gölü arasındaki vadi boyunca kazılacaktır. Tek bir geminin geçebileceği genişlik ve derinlikte olacaktır.
Ekosistem tahrip olacaktır
Zemin (Jeoloji): Kanal Küçükçekmece yöresinde Miyosen ve daha genç, görece daha sorunlu zemini (çökelleri) kesecek ve kuzeye gittikçe Eosen-Oligosen yaşlı birimlerin içerisine girecektir. Bu zemin yer yer çok sert kireçtaşları ile görece daha yumuşak kiltaşı, silttaşı, kumtaşı ve marnlardan oluşmuştur. Kanalın Karadeniz’e girişi de çürük zeminden ibarettir. Bu kanal kazılrsa şu olumsuzlukların olması kaçınılmazdır:
a) Yaklaşık 1-1,5 milyar m3 malzeme kazılacaktır. Bu malzemenin kazılması yıllarca sürecek, kazıda iş makinalar ve patlayıcı kullanılacak dolayısıyla vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacaktır.
b) Bu boyuttaki bir malzemenin herhangi bir yere serilmesi mümkün değildir. Bir ihtimalle Marmara içerisinde adacıklar oluşturulacaktır. Marmara’nın içerisindeki aktif fay sistemi düşünülürse bu iş son derece riskli olacaktır.
Yeraltı su rezervleri tahrip olacak
c) Kanalın kazılması esnasında zemin özelliklerine göre fazla kayma, heyelan ve göçmeler olacaktır.
d) Deniz seviyesine kadar kazılınca kanal bir drenaj sistemi olarak çalışacak ve kanal çevresindeki yeraltı su rezervuarlarını tahrip edecek ve yörede tuzlanmaya neden olacaktır.
e) Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline gelecek dolayısıyla tüm ulaşım sistemleri değişecek ve zorlaşacaktır. Özellikle Kanalı üstten geçecek yapılar irtifa, zemin koşulları nedeniyle daha riskli ve maliyetli olacaktır. Bu adanın Trakya’dan ayrılması askeri açıdan da riskli olabilecektir.
f) İstanbul deprem beklemektedir. Beklenen deprem gerçekleşirse Kanal’ın Marmara ağzı 9-10 şiddetinde etkilenebilecektir. Kanal gibi yatay ve düşey harekete sıfır toleranslı bir yapının bu depremden (veya sonrakilerden) ciddi hasarlar görmesi mümkündür.
En az 3 milyonluk şehir oluşacak
g) Yetkililerin ifadesine göre Kanalın etrafında en az 3 milyonluk bir şehir oluşacaktır. Bu da deprem riskini artıracaktır. Fazla nüfus fazla can ve mal kaybı demektir.
Marmara'ya dolacak
h) Kanal dünyanın en kirli denizlerinden biri olan Karadeniz ile şu anda can çekişmekte olan Marmara’yı birleştirecektir. Orta Avrupa’nın tüm sanayi kirliliği bu vesile ile Marmara’ya dolacaktır.
I) Marmara’nın oşinografik sistemi bozulacak ve bu denizde oksijen tüketimi daha da hızlanacaktır. Bu da yaşam koşullarını daha da zorlaştıracaktır. Görüldüğü gibi böyle bir projenin getirisinden çok götürüsü vardır. Kaldı ki milyarlarca dolara mal olacak bu proje yerine ülkenin çok daha elzem olan işleri yapılabilir. Bu günün teknolojisi ile Boğaz’da trafik çok daha güvenli bir şekilde gözetim ve denetim altına alınabilir. Bu hem daha ucuz hem de ülke yararına olur."
İmamoğlu "ihanet olur" demişti
Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan Kanal İstanbul Projesi için ihale sürecinin başlayacağını açıkladı. Projeye karşı çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise "İstanbul'a ihanet ettik" diyorlar ya. Tüm ihanetleri bir kenara koy üçle çap. İşte Kanal İstanbul. Yapmayın. İstanbulluyla bunu konuşmaya hazırız." diye konuşmuştu.