BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan'dan İstanbul depremi açıklaması: 7.5 büyüklüğünde deprem geliyor

17 Ağustos Marmara Depremi'nin 21’inci yıldönümünde olası İstanbul depremi için korkutan açıklamalar geldi. Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “İstanbul depreminin ayak seslerini duyuyorum ama biz hazır değiliz. " dedi ve 7.5 büyüklüğündeki depremde 200 bin insanın hayatını kaybedeceğini söyledi.

Abone ol

İstanbul'da 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini belirten Prof.Altan 2000 yılı öncesi yapılan binalara dikkat çekti. Yapıların güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Altan riskli bölgeleri de açıkladı: Büyükçekmece, Esenyurt, Küçükçekmece, Avcılar, Maltepe, Kadıköy, Beşiktaş...

17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden 21 yıl geçtiğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü ve inşaat mühendisi Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “Büyük depremler her zaman olmaz ama Kuzey Anadolu Fay Hattı, Türkiye için önemli bir fay hattıdır. Bu hat üzerinde doğudan batıya kayarak belli zamanlarda büyük depremler olmuştur, olmaya da devam edecektir. Şu anda kayma batıya doğru devam ediyor. Büyük İstanbul depremini bekliyoruz, 21 yıl geçti ama hala hazırlıklı değiliz. Yeterli hazırlıkları yapmadık, zaman azaldı. Artık İstanbul depreminin ayak seslerini duyuyorum. Bir an önce depremi afet olmaktan çıkarmalıyız. Deprem sel, heyelan gibi doğa olayıdır. Ciddi önlemler alırsak afet olmaktan çıkarırız” diye konuştu.

"Yer üstünde gerekli önlemleri alabiliriz” diyen Prof. Dr. Altan, “Şehirleri, imar planlarını, inşa edilen konutları, göç hareketini deprem gibi afet risklerine göre planlamalıyız. Türkiye’nin her bölgesinde orta büyüklükte bir deprem olabilir, ona göre hareket etmek lazım. Depreme dayanıklı yapı yaparken malzemelerin kalitesine dikkat etmeliyiz. Konutun yapılacağı zeminin etüt raporlarına bakmalıyız” ifadelerini kullandı.

2000 yılı öncesi yapılan binalar depreme dayanıksız

2000 yılı öncesinde yapılan konutlarda uygun yapı teknikleri kullanılmadığını belirten Prof. Dr. Altan, “2000 yılı öncesi yapılan binalar depreme dayanıksız. Evler, kalitesiz inşaat malzemelerinden yapılmış. Ama vatandaşlar hala bu konutlarda yaşıyor. İstanbul’dakilerin yarsından fazlası bu tip eski yapılarda hayatına devam ediyor” dedi.

“200 bin insan hayatını kaybedebilir”

Kocaeli depreminde nüfus yoğunluğunun azlığına vurgu yapan Prof. Dr. Altan, “Ona rağmen aylarca toparlanamadık. Şu anda devletin imkanları çok iyi fakat can ve mal kaybının Kocaeli depremine göre 10 kat daha fazla olacağı bir depremle karşı karşıyayız. O depremde 20 bine yakın insan hayatını kaybetti olası İstanbul depreminde 200 bin insan hayatını kaybedebilir. İstanbul’un nüfus yoğunluğu Kocaeli’ye göre çok fazla. İstanbul’daki yapıların yüzde 85’i depreme dayanıksız. 2000 yılı öncesi 800 bin, 1980 öncesi ise 300 bin civarında yapı stoku var. İstanbul depreminden çevre iller ve o illerde yaşayan toplamda 25 milyon insan da etkilenecek. 7.5 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz, bazı yapılar 8 şiddetinde de etkilenecektir” diye konuştu.

“Yapıları güçlendirerek depremden koruyabiliriz”

Hızlı ve etkin önlem almanın önemine değinen İAÜ AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “Mevcut yapı yönetmeliğini titizlikle uygulamalıyız. Her yapıyı yıkıp yeniden yapamayız zaman alır ama yapıları güçlendirebiliriz. Bazı binalar depremden güçlendirilerek kurtarılabilir. Halkın bilinçlenmesi çok önemli. Gerekirse deprem üzerine eğitim verilmelidir. Vatandaşlar konutları dayanıksızsa, çürükse o yapıyı boşaltsınlar, evdeki eşyaları duvara sabitlesinler” ifadelerini kullandı.

Adalar ile Silivri arasında kıyı şeridi bulunan ilçelerin risk altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altan, “Büyükçekmece, Esenyurt, Küçükçekmece, Avcılar, Maltepe, Kadıköy, Beşiktaş bu ilçelerden bazıları. Zemin ne kadar sağlam olursa olsun eski yapı stoku çok. Kentsel dönüşüm doğru bir karar ve hızlıca doğru bir şekilde tamamlanmalıdır” dedi.


Kırsal dönüşümü de başlatmalıyız

Depremin her zaman kent merkezlerinde olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Altan, “Elazığ ve Van’da kırsalda oldu, kerpiç evler yıkıldı. Kırsalda yapılan evlerde de mühendislik hizmeti alan evlerin yapılması gerekiyor. Köylerde vatandaşlar bilinçsiz ev yapıyor” diye konuştu.