BIST 9.916
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.959,84
HABER /  GÜNCEL

Prof. Cemil Koçak'tan tekzip metni

Sabancı Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Koçak'tan sitemizde çıkan bir habere tekzip geldi.

Abone ol

Yayınınızda sözü edilen ve Sabancı Üniversitesi'nde yapılan bir konferansta

ifadelerimi yansıttığı iddia edilen haber tamamen gerçek dışıdır. Birinci Dünya

Savaşı'nın nedenleri, savaş ve Osmanlı cephelerine ve bu arada Çanakkale

ve Gelibolu cephesine ilişkin yaklaşık ikibuçuk saat süren konferasım

sırasında bu veya benzer ifadeler kullanılmamıştır. Maalesef bir dinleyicinin

anlatılanları tamamen kendisine göre yorumlaması ve bu yorumları bana ait

ifadeler şeklinde yansıtması üzüntü vericidir. Daha da üzüntü verici olan,

medyanın bazen hiç araştırma ihtiyacı duymadan, sadece duyumlara

dayanarak, bu türden gerçek olmayan ve iftira niteliğinde yazılara yer

vermesidir. Maalesef konuşmam tahrif edilerek şahsıma yönelik şiddetli bir

saldırı şekline dönüştürülmüştür.

Uzun konferansım sırasında; (a) Gelibolu'nun kara savaşlarını anlattığım son

kısımda benim ifademle Yarbay Mustafa Kemal Bey'den söz ettim.. Yani o

dönemdeki resmi ünvanından. Tarihçilerin tarihsel dönemde kullanılan isim ve

ünvanları kullanmak zorunda olduklarını, bunun tarihçiliğin ayrılmaz bir

parçası olduğunu bilmem açıklamama gerek var mıdır? (b) Atatürk'ün Gelibolu

cephesine yeniden atanmasının hikayesini anlatırken de, yeniden fiili askerlik

hizmetine dönebilmek için ne kadar çaba harcamak zorunda kaldığını, çünkü

Enver Paşa'nın başkomutan olarak ve Đttihat Terakki Cemiyeti'nin önde

gelenlerinin bu türden bir atamaya siyasi nedenlerle karşı durduğunu

anlatmış; sonunda neden orada bulunduğunu bu sürecin sonunda belitmiştim.

Kendisinin nasıl önemsiz bir komutanlıkla "ödüllendirildiği"ni anlatmışım.

Benim ifadelerim bundan ibarettir. (c) Ardından 24 nisan çarpışmalarından

sonra Alman ordu komutanı Sanders'in nasıl olup da takdirini kazandığını ve

ilk çarpışmalardan sonra cephe gerisine komutanlıktan alındığında onu

koruyup kollayan kişinin de Sanders olduğunu belirtmiştim. Aksi halde, iş

Enver Paşa'ya kalsa, belki de emekliye ayrılmak zorunda kalacağını ve

ömrünün geri kalanında sivil olarak geçireceğini bir ihtimal olarak zikretmiştim.

Đfademde Enver Paşa'nın o sıradaki değerlendirmesini aktarmakla yetinmiş,

çünkü bundan sonraki siyasal süreçte Enver Paşa ile siyasal mücadelede

bunların bilinmesinin tarihi anlamak bakımından önemli olduğunu açıklamış,

bunun nasıl askeri ve siyasi bir hakızlık olduğuna dikkat çekmiştim. Yani

yeteneksizlik ifadesi bana değil, Enver Paşa'ya aittir. (d) Ayrıca; Çanakkale

zaferinin Almanlar tarafından 1930'larda bir Alman zaferi olarak nitelenmeye

ve sahip çıkılmaya başlanınca, Almanya ile diplomatik bir kriz patlak verdiğini,

bunun üzerine Çanakkale'ye sahip çıkılmaya ve törenlerin başladığını

anlattım. Birinci dünya savaşı cephelerinin bundan ibaret olmadığını, aksine

pek çok farklı cephede çok sayıda kayıp verildiğini, en son olarak Sarıkamış'ın

son yıllarda anılmaya başlandığını örnek vererek anlattım ve diğer kayıplar

için de tören yapılmasını gereğinden söz ettim.

Okuyucuların doğru bilgilendirilmesinin ise ahlaki bir zorunluluk ve görev

olduğu kanısındayım. Bu yanlış aktarımın düzeltilmesini rica ederim.

Saygılarımla.

Prof. Dr. Cemil Koçak

Sabancı Üniversitesi