Prodi İtalyanlar'ı da şaşırttı

Avrupa Birliği Komisyonu eski başkanı Romano Prodi'nin Türkiye aleyhine yaptığı konuşma kendi ülkesindekileri de şaşırttı.

İtalya'da merkez-sol muhalefetin lideri ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun eski başkanı Romano Prodi'nin Türkiye'nin AB'ye alınmasının üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir konu olduğunu savunması İtalya'da da şaşkınlıkla karşılandı. Prodi'nin Il Gazzettino gazetesinin dünkü sayısında yer alan beyanatı, bugün ulusal gazetelere de haber konusu oldu. Corriere della Sera gazetesi, aynı zamanda akademisyenlik de yapmış olan Prodi'nin Türkiye konusundaki sözlerinin şaşkınlık yarattığına işaret ederek, ''Profesörün keskin bir üslupla çark etmesini hiç kimse beklemiyordu'' ifadesini kullandı. İtalya'nın en önemli ekonomi gazetesi Il Sole 24 Ore, konuya ilişkin haberinde, ''Prodi: Atılım mümkün, asıl sorun Türkiye'' başlığını kullandı. Haberde, Fransa ve Hollanda'da AB Anayasası'na ''hayır'' denmesinin ardından AB'nin yeniden toparlanıp atılıma geçebileceğini belirten Prodi'nin, Türkiye'nin ise artık AB'ye girmek için gerekli koşulları haiz olmadığını iddia ettiğine işaret edildi. La Stampa gazetesi ise haber başlığında Prodi'nin yaklaşımını şu ifadelerle özetledi: ''Prodi Türkiye'nin AB'ye girişi konusunda kuşkulu: Girişi için artık gerekli koşullar ortada yok.'' Merkez sol muhalefet içerisindeki en büyük parti Solun Demokratları Partisi'nin yayın organı L'Unita gazetesi, ''Prodi: Türkiye'nin AB'ye giriş ihtimali uzaklaştı'' başlığını kullandı. KUZEY BİRLİĞİ Silvio Berlusconi hükümetinin koalisyon ortağı olmakla birlikte, Türkiye'nin AB'ye girişine karşı olmasıyla tanınan Kuzey Birliği Partisi'nin yayın organı La Padania gazetesi ise ''Şimdi Prodi de 'Anneciğim Türkler!' diye bağırıyor'' diye başlık attı. Prodi'nin sözlerine, İtalya'nın en önemli günlük haber gazetesi Corriere della Sera da geniş yer ayırdı. ''Prodi Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı'' başlığıyla verilen haberin alt başlığında ise şu ifadeye yer verildi: ''Merkez-solun lideri: Genişleme sürecini yeniden düşünmeliyiz, Ankara'nın (AB'ye) girişi artık mümkün değil.'' Prodi'nin, AB'nin ileride Türkiye'nin üyeliğini de öngörmüş olmasının Fransa ve Hollanda'daki referandumlarda seçmenlerin ''hayır'' demelerinde belirleyici bir faktör olduğunu ileri sürdüğüne işaret edildi. Haberde, referandum sonucunun yarattığı olumsuz atmosfer sonrasında Bulgaristan ve Romanya AB'ye tam üye olabilseler de Hırvatistan için koşulların zorlaşacağını, Türkiye için ise tam üyeliğin artık imkansızlaştığını iddia eden Prodi'nin, ''Almanya'da dahi, önümüzdeki genel seçimin favorisi Hıristiyan Demokratlar da Türkiye'nin olası üyeliğine karşı olduklarını asla gizlemiyorlar'' dediği de belirtildi. Corriere della Sera gazetesi, Profesör Prodi'nin Türkiye konusunda çark etmesinin Avrupa Birliği'nde diğer ülkelerde de yankılara sebep olabileceğini ileri sürerek, şu yorumda bulundu: ''Prodi'nin konuyu 'yeniden düşünmesi' AB içinde ve dışında da bazı etkiler yaratabileceği bir gerçektir. Giuliano Amato ve Massimo D'Alema, geçmiş dönemlerde binbir ihtiyatla da olsa Ankara'nın Avrupa kriterlerine yaklaşmasına sıcak baktıklarını ifade etmekten çekinmemişlerdi. Fransa ve Hollanda'daki referandumlar herkesin masasındaki kartların değişmesine neden olduysa da profesörün böylesine keskin bir üslupla çark etmesini hiç kimse beklemiyordu.'' Prodi, merkezi Venedik'te bulunan Il Gazzettino adlı yerel gazetede yer alan özel beyanatında, Türkiye'nin kısa veya orta vadede AB'ye tam üye olabilmesinin artık mümkün olmadığını öne sürerek, ''Sorun, avro değil, genişleme sürecidir. Asıl sorun Türkiye'dir. Bunun yeniden düşünülmesi lazım. Ben, annemin korkunç bir şeyler söylemek istediğinde 'Anneciğim Türkler' deyimini kullandığı bir memleketten geliyorum. İşte, referandum neticeleri de Türkiye konusunda ciddi bir alarmı tetiklemiştir'' demişti.