BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

Prematüre doğumların yüzde 18'inin sebebi

Bilim adamları, dünya genelinde prematüre doğumların yüzde 18'inde hava kirliliği kaynaklı faktörlerin etkili olduğunu iddia etti

Abone ol

Bilim adamları, hava kirliliğinin dünya genelinde milyonlarca prematüre doğumun nedeni olabileceğini ileri sürdü.

Guardian gazetesinde yer alan habere göre, Stockholm Çevre Enstitüsü (SIE), Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Fakültesi ile Colorado Üniversitesinden araştırmacılar, 183 ülkeden 3,4 milyon prematüre doğum üzerine yaptıkları araştırmada, erken doğumların yüzde 18'inin hava kirliliğinin göstergesi olan atmosferdeki parçacıklı madde yoğunluğundan kaynaklandığı sonucuna vardı.

Bilim dünyasının uzun zamandır hava kirliliğini, yetişkinlerde solunum ve kalp rahatsızlıklarıyla ilişkisi açısından değerlendirdiğini vurgulayan araştırmacılar, risk faktörlerinin anne karnındaki bebeklere etkisinin ilk kez kapsamlı olarak ele alındığını belirtti.

Araştırmada, 2010 yılına ait verileri inceleyen bilim adamları, hava kirliliği kaynaklı risk faktörlerinin küresel prematüre doğum oranlarına nasıl yansıdığına dair saptamalarda bulundu. Araştırmacılar dünyanın farklı bölgelerinde gebelerin ne düzeyde hava kirliliğine maruz kaldığını dikkate aldı.

Atmosferdeki 2,5 mikrometreden küçük parçacıkların yoğunluğunu ölçü alan araştırmacılar, gebelerin hava kirliliğine maruz kalma düzeyi bakımından Güneydoğu Asya ülkelerinin en yüksek risk altında olduğunu, bölgede yılda yaklaşık 1,6 milyon prematüre doğumun hava kirliliğiyle bağlantılı olabileceğini savundu. 

ABD'de yapılan benzeri bir çalışma, hava kirliliği kaynaklı prematüre doğumların ülkeye yıllık maliyetinin yaklaşık 4,3 milyar dolar olduğu tahminde bulunmuştu.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her on bebekten biri, anne rahminde 37 haftayı doldurmadan, prematüre olarak dünyaya geliyor. Prematüre doğum 5 yaş altındaki çocuklarda en önde gelen ölüm sebebi.

Dünyada her yıl 15 milyon bebek prematüre dünyaya gelirken, Asya ve Afrika ülkeleri yüzde 60'lık pay ile bu konuda en ağır bedeli ödeyenler.