BIST 9.420
DOLAR 34,33
EURO 36,33
ALTIN 2.839,16
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Posbıyık'dan ERDEMİR'e son uyarı

Posbıyık, ERDEMİR'in işçilerin maaşından kestiği yüzde 35'lik kesintilerin son bulmadığı takdirde eylem başlatacaklarını söyledi.

Abone ol

Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, basın açıklaması yaparak Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ'nin (ERDEMİR) işçilerin maaşından yaptığı yüzde 35'lik kesintilerin son bulmasını istedi.

Kesintiler kalkmadığı sürece ERDEMİR Bağlık Kapı'da yasalar çerçevesinde eylemler başlatacaklarını belirten Posbıyık, OYAK yönetimine son kez seslendiğini söyledi.

Posbıyık, "1960'lı yıllara kadar, yemyeşil ormanları, sapsarı güneşi ve masmavi deniziyle, tertemiz havası ve oksijeniyle, ayrıca tarihi geçmişiyle şirin bir kasaba olan Karadeniz Ereğli'de yaşayan insanlar mutlu bir yaşam sürdürdüler. 1960'lı yıllarda dönemin hükümeti Türkiye'de ilk kez yassı mamül üretecek ERDEMİR'in Ereğli'de kurulmasına karar verdi. Ereğli'de yaşayan dedelerimiz bu kararı memnuniyetle karşıladılar. İstihdam olacağı ve çocuklarının ve torunlarının ekonomik yapılarının düzeleceği düşüncesiyle topraklarını yok pahasına ERDEMİR yönetimine teslim ettiler. Cumhuriyet hükümetinin kısıtlı bütçesiyle, yoksul halkımızın verdiği vergilerle bu muhteşem sanayi eseri gerçekleştirildi ve 1965 yılında üretime geçti. Ereğli ekonomik yönden gelişti, yaşayanlar mutlu oldu. ERDEMİR sadece mamül üretmedi, eğitime, yerel yönetimlere, sosyal yapılanmaya, sportif, kültürel gelişmelere hep destek verdi. İnsan haklarına, insan sağlığına, teknolojik aygıtları kullanarak havanın temizliğine, atıkları arıtmalardan geçirerek, denizlerimizin kirlenmesini, deniz canlılarının yok edilmesini engellemek için her türlü gayreti gösterdi. Lojman alanlarını yemyeşil yaptı. Her türlü sosyal ve kültürel olayları bu alanlarda halka açık tuttu. Görevde bulunan sendika ve işveren çalışanlarını, hem demokratik yönden, hem ekonomik yönden hem lojmanlar yönünden, hem mahallî hizmetleri yönünden, hem kültürel yönden mutlu etmeye çalıştı. Bu mutluluk Ereğli'de yaşayan halka da yansıtıldı. ERDEMİR'de çalışanlar her türlü siyasi, sendikal, kültürel düşüncelerini her ortamda özgürce konuşabiliyorlardı. ERDEMİR'de çalışanlar ve Ereğli'de yaşayanlar için ERDEMİR ulaşılması mümkün olmayan mukaddes bir varlıktı. ERDEMİR bir kültürdü. Ereğli halkı ERDEMİR'in kurulmasına katkısı olanlara her zaman dua etti. Bugün de ERDEMİR'in büyümesi, yücelmesi, gelişmesi için, tüm Ereğli yaşayanları her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdır." dedi.


OYAK yönetiminin son dönemde ERDEMİR çalışanına ve Ereğli halkına tepeden bakmaya başladığını öne süren Başkan Posbıyık, "ERDEMİR özelleştirildi. ERDEMİR'i OYAK aldı. Önceleri milli bir şirket aldı diye kendimizi teselli ettik. Ancak, yanıldığımızı ilerleyen zamanda anladık. OYAK Yönetimi ERDEMİR çalışanına ve Ereğli haklına tepeden bakmaya başladı. Ereğli halkını ve çalışanını adam yerine koymamaya başladı. Öncelikle, çalışanlarının demokratik haklarını elinden almaya başladı. Sağa bakanı, sola bakanı, icraya düşeni, sendikanın istemediği işçileri işten atmaya başladı. Fabrikada yüksek ücretle çalışan babaları 'Oğlunu işe alacağız' diye işten çıkarıp, çocuklarını asgari ücretle işe almaya başladı. OYAK camiasını tümden suçlamamız mümkün değildir. Ereğli halkı olarak, suçladığımız, insan sevgisinden yoksun, sosyal ilişkileri olmayan, maddeci, beceriksiz bir kısım yönetim kurulu üyeleridir. Bu yönetim, ağır sanayide çalışmak üzere ilk kez asgari ücretle işçi, formen, mühendis almaya başladı. Tecrübe ve bilgi birikimini geri plana atıp ucuz işçi çalıştırmaya başladı. İş kazaları iyice arttı. İşçi azaltmalarına gitti. Büyük alanlara yayılmış lojmanlar bölgesini ve fabrika sahasını bakımsızlıktan çöplüğe döndürdü. Lojmanların kiralarını astronomik rakamlara çıkarttı, birçok lojmanı ise yıktı. Kent görüntüsünü kirletti. ERDEMİR çalışanları suskunlaştı, ürkekleşti, işten atılma korkusuna kapıldı. Şu anda ERDEMİR'de çalışanlar en yakın arkadaşına dahi fikrini söyleyemez hale geldi, sendikadan korkmaya başladı, işverenden korkmaya başladı. Korkak, ürkek, tedirgin, huzursuz, atılma endişesi yaşayan bir toplum oluşturuldu." diye konuştu.


"ERDEMİRSPOR'A YARDIM YOK, KARABÜKSPOR'A 7 MİLYON"

ERDEMİR'in içine kapandığını iddia eden Başkan Posbıyık sözlerini şöyle sürdürdü: "ERDEMİR kuruluş yıldönümleri dahil, hiçbir ERDEMİR toplantısına Ereğli protokolü, yerel basın davet edilmemeye başlandı. ERDEMİR iyice içine kapandı. Ereğli halkı, ERDEMİR yöneticilerini hiçbir toplantıya katılmadıkları için isimlerini bilemez hale geldi. Bu yönetim, sosyal, kültürel ve sportif olayları yok saydı. ERDEMİRSPOR, basketbol ve voleybolda Avrupa şampiyonalarında boy gösterirken, spora para ayırmadıkları için ERDEMİRSPOR'u da sıfırladılar. Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları, Karabükspor'u 7 milyon yardımla Türkiye Süper Ligi'ne taşırken, ERDEMİRSPOR Futbol Takımı halen amatör kümede oynamaya devam ediyor. Yassı mamül üretimi Ereğli'de yapılıyor. Mutfağımız burada, üretim burada ancak, satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığını İstanbul'a taşıdılar. Satışlar Fatih Tar'ın iki dudağı arasına bırakıldı. Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Günhan Beşe görevden alındı. Parsonel İstanbul'a nakledildi. Ereğli boşaltılıyor. Sırada Satın alma Genel Müdürlüğü yardımcılığı var. Personeli tamamıyla İstanbul'a taşıyacaklar. Aynı zihniyet, Mali İşler Genel Müdürlüğü'nü de İstanbul'a taşıyıp, ERDEMİR Genel Müdürlüğü'nü, ERDEMİR Müessese Müdürlüğü'ne dönüştürmek çabasında. Pek tabi ki Ereğli'yi de kasabaya çevirmek en büyük hedefleri. Ereğli'deki sac tüccarları da tamamen ortadan kaldırılacak."


"İLÇE TEMSİLCİLER KURULU KISA ZAMANDA OLUŞTURULACAK"

Belediye Başkanı Posbıyık, yüzde 35'lik kesintilerin kaldırılmaması durumunda demokratik haklarını kullanarak eylem başlatacaklarını açıkladı. Posbıyık, şöyle konuştu: "Az ücret ödeyip, işçi sayısını azaltmak, insan haklarını, insan sağlığını, sosyal paylaşımı hiçe sayarak çok fazla kar etmek, genel kurulda her yıl hissedarlarına daha fazla kar bölüştürüp, yönetimdeki yerlerini sağlam tutmak, koltuklarına iyice sarılmak. Bunu başardılar, Ereğli'de ekonomiyi sıfıra çıkardılar. İşçi çıkartmalarını hızlandırdılar. Ereğli'nin havasını kirleterek kanser vakalarını artırdılar. Denizlerimize arıtmadan atıkları göndererek, balık neslimizi tükettiler, Karadeniz 'i kirlettiler. Fabrika içinde ve sosyal tesislerde yasalara aykırı ruhsatsız inşaatlar yapmayı marifet saydılar. Belediyeye ve yasalara aykırı işlemlere aynı şekilde devam ettiler. OYAK yönetimi, işçinin ve Ereğli halkının onayını almadan, ekonomik nedenlerle güya 'işçi atmayacağız' diye işçi sendikasıyla masaya oturdu ve on altı aylığına işçinin maaşını yüzde 35 kesti. Vergilerle birlikte yüzde 50'ye varan bu kesinti işçileri ekonomik darboğaza soktu ve haklarında icra işlemleri başladı. Ereğli'nin ekonomisi de bitti. 2 bin civarında işçi ve beyaz yakalı işten atıldı. Bu zalim davranışlar Ereğli'de yaşayanları isyan etme noktasına getirdi. Bu 16 aylık süre 2010 Ağustos ayının sonunda bitiyor. Değişik söylentiler dolaşıyor, 2010 Eylül ayının başında sendika ile OYAK masa başına oturacak, anlaşmayı uzatacaklar veya yüzde miktarını düşürerek uzatacaklar. Ereğli halkının seçtiği belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri olarak ilçe temsilciler kurulunun ilk nüvesini bugün itibariyle kurarak toplantımızı yaptık. Önümüzdeki günlerde tüm siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütü liderine davetiye çıkararak, İlçe Temsilciler Kurulu'nun oluşumunu tamamlamış olacağız. Ereğli halkının seçilmiş temsilcileri olarak, buradan Sendika ve OYAK yönetimlerine haykırıyoruz. Duymayan kulaklarını duyarlı hale getireceğimizden endişeleri olmasın. Anlaşmayı uzatma noktasında protokol imzalamaya kalkarlarsa, imza attıkları kalemleri kırmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Eylül 2010 tarihinde yüzde 35 kesintiler kalkmadığı takdirde tüm halkımızla birlikte Bağlık Kapı önünde demokratik kurallar içinde eylemleri başlatacağımızı bilmenizi istiyoruz."