Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahibiz. Gelin görün ki bir yarışma bütün bu zenginliği yerle bir ediyor.
Abone olSnow TV'de yayınlanan "Yemekteyiz" programında yarışmacılar, yemekleri değil birbirlerini yiyince olan Anadolu'nun zengin mutfağına oluyor.
Radikal gazetesi yazarı Funda Özkan bugünkü köşesinde Feriye Lokantası’nın işletmecisi Vedat Başaran’ın 'Pornografiden daha tehlikeli, RTÜK 'Yemekteyiz'e kural getirmeli' şeklindeki sözlerine yer verdi.
(...)Komili zeytinyağının yeni ambalajının konumuz olduğu davette, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan ile birlikte masaya kurulduk, lezzet ustası Vedat Başaran’ın elinden çıkma yemekleri tadıyoruz.
Osmanlı mutfak kültürüne yıllarını adamış, gastronomi uzmanı, aşçı, Feriye Lokantası’nın işletmecisi Vedat Başaran’ı lezzet sırlarını öğrenmek için can kulağıyla dinliyorum.
Bir ara espri yapıyoruz, “Yemekteyiz programına benzedik.”
Vedat Başaran düzeltiyor:
“O program yemekteyiz programı değil, ‘Birbirimizi yemekteyiz’ programı.”
Devam ediyor:
“Yemek basit bir mesele değildir. Doktor, sağlığımız için nasıl ilaç yazıyorsa, yemek ilaçtan daha önemli maddesel bir olgudur. Birlikte yemenin de ritüelsel, sosyolojik yönü vardır. Sofra huzuru olmadığı yerde bereketten, yemeğin nefasetinden söz edilemez.”
Rastladığımda izliyorum, Yemekteyiz programını. “Burası hangi Türkiye?” sorusuyla beraber.
Elbette yarışma programının bir formatı var ama Allah aşkına bu kadar vahşi, dar görüşlü, bilgiye, yeniliğe kapalı, hoşgörüsüz, kaba insanların çoğunlukta olduğu bir çevrede de ben en azından yaşamak istemiyorum.
Vedat Başaran, “Pornografiden daha tehlikeli, RTÜK bu program için madde eklemeli, kural getirmeli” diyor.
Kabullenemediği olguyu şöyle anlatıyor: “Türk insanının, Anadolu topağında yaşayan tüm insanların genetik lezzet keşfetme yeteneği vardır. İnsanları bu kadar görgüsüz, lezzetsiz olma ihtimali yoktur.”
Vedat Başaran ile bizim ‘Yemekteyiz’ programında ‘keyif’ vardı. Fırsatını bulmuşken, yemeklerin ‘lezzet sırlarını’ öğrenmeye çalıştık.