Erkır, "Küçük değişiklikler yaparak benzer bir şey ortaya çıkarmak fikir çalmaya giriyor" dedi.
Abone olKanal D'den Show TV'ye transfer olan Popstar'ın yapımcısı Osmantan Erkır, Kanal D'deki Türkstar için ağır konuştu. Türkstar'ın fikir hırsızlığı yaptığını söyledi. İşte Osmantan Erkır'ın sözleri: Sık rastlanan bir mesleğiniz yok. Format alıp Türkiye’de satmak nereden aklınıza geldi? - Televizyoncu bir ailede büyüdüm. Babam eski TRT’cilerden Uğur Erkır. Dört yaşından beri stüdyolardayım. Hep televizyoncu olmak istedim zaten. Beyaz kutu ile ilgili herşeyi seviyorum. Çocukken tam bir TV hastasıydım. Daha sonra üniversite eğitimi için İngiltere’ye gittim. 1990’ların başıydı, o zamanlar "Kim 500 Milyar İster" yarışması çok revaçtaydı orada. Türkiye’de de tutar diye düşündüm, formatı almak için başvurdum. Tabii arkamda prodüksiyon şirketimiz STR vardı. Yoksa tek başıma bana niye versinler? 13 bölüm olarak satın aldım. Elimde yarışma bölümleri var, alır mısınız mı dediniz? - Hayır, o kadar kolay olmadı maalesef. Asıl mesele Türkiye’de kabul ettirmekti. Önceden bölümlerin parasını veriyorsunuz. Kabul ettiremezseniz para cebinizden çıkmış oluyor. Önemli olan yarışmanın Türkiye’de tutacağına karşı tarafı ikna etmek. Kim 500 Milyar İster tuttuktan sonra gerisi daha kolay oldu. "Kazandıran Numaralar", "Dokun Bana", "Koltuk", "En Zayıf Halka", "Türkiye Yarışıyor" gibi birçok yarışmayı getirdim. Son olarak da Popstar geldi ve sonrasını zaten biliyorsunuz. Ekran önünü biliyoruz da arkada olanları pek bilmiyoruz. Bir de Türkstar çıktı. O da mı format? - Hayır. Birinci Popstar Kanal D’deydi. İkincisi için Show TV ile anlaştık. Bunun üzerine Kanal D de Türkstar’ı yapacağını açıkladı ancak zannediyorum bunu format almadan yapıyorlar ve bu ciddi bir problem bence. Küçük değişiklikler yaparak benzer bir şey ortaya çıkarmak kabul edilebilir değil, fikir çalmaya giriyor. İkinci Popstar’da da göreviniz aynı mı? - Formatı verdim, yine sunuculuğunu yapıyorum ancak şimdi bir de yapımcılık eklendi. Zaten ben Popstar’ı Kanal D’ye verirken yapımcılığını da yapmak istemiştim, yaptırmadılar. Şimdi tam istediğim gibi oldu. Kısa zamanda çok iş başarmış gibi bir havanız var. Kaç yaşındasınız? - Çok genç değilim. 31 yaşındayım. Beş sene önce mezun oldum üniversiteden. Şansımı iyi kullandım yalnızca. Takip ettim. Hep ne yapacağımı biliyordum, kararsızlık yaşamadım. Mesleğiniz ne, diye soranlara nasıl cevap veriyorsunuz? - Televizyoncu ve prodüktör-sunucu, diyorum. Hani piyanist-şantör gibi. Popstar Türkiye’de neden bu kadar tuttu? - Türk halkı çok duygusal. Şarkı söylemek de duygusal bir olay. Yani doğamıza çok uygun bir yarışma. Başından beri bu kadar ilgi göreceğini biliyordum. Erkek olmak Popstar seçilmek için daha avantajlı gibi görünüyor, genç kızlar idol yaratmaya daha eğilimli ve kitle iletişim araçlarını daha sıkı takip ediyorlar. Erkeklerin şansı daha mı fazla? - Dünyadaki örneklere baktığımızda daha çok erkek popstar olduğunu görüyoruz. Kızlar gerçekten daha çok idolleştiriyor erkek starları. Erkeklerin daha fazla şansı var gibi görünüyor ama bizim yani yarışmayı yapanların gözünde kadın ya da erkek olması arasında bir fark yok. Seçerken de öyle bir ayrım gözetmiyoruz. Sizce seçilenlerin şöhreti uzun soluklu olacak mı? - Akıllarını kullanırlar ve doğru kişilerden akıl alırlarsa evet. Tabi Türkiye’deki menajerlik sisteminin daha iyi yerleşmesi gerekiyor. Yurtdışında yıldızların yaşamlarını A’dan Z’ye yönlendiren şirketler var, bizde bu işler yavaş yavaş yerleşiyor. Ufukta yeni proje var mı? - Futbolstar var. Popstar’a benziyor. Değişik şehirlerde elemeler yaparak gizli futbol yeteneklerini ortaya çıkarmaya çalışacağız. Üstelik hem kadın hem erkek. Türkiye Futbol Federasyonu bu işi zaten çok iyi yapıyor, biz de televizyon aracılığı ile yardımcı olmak istiyoruz.