Polonyalı Tatarlar kültürlerini vokal ve dans gruplarıyla koruyor

Polonya'nın kuzeydoğusunda bulunan yaklaşık 300 bin nüfuslu Bialystok şehrinde yaşayan Tatarlar, Bunczuk (Boncuk) isimli vokal ve dans grubuyla kültürlerini canlı tutuyor. Dillerini kaybeden ancak vokal ve dans gruplarıyla kültürlerini muhafaza etmeye çalışan 2 bin 500 Tatar, Polonya'da ikamet ediyor

Başkent Varşova'ya yaklaşık 200 kilometre mesafede bulunan Bialystok'ta yaşayan Tatarlar hem dinlerini hem de kültürlerini korumaya yönelik çalışmalarını AA muhabirine anlattı.

"Boncuk"un dans ekibinde yer alan Selim Mucharski, hem Müslüman hem Tatar olduğunu ancak Polonya'da yaşadığını belirterek "Tatar olmak ya da Polonyalı olmak, biri diğerinden daha ağır değil." dedi.

Mucharski, burada ibadet edebildiğini, buna yönelik herhangi bir kısıtlamayla karşılaşmadığını vurgulayarak "Dilimizi uzun yıllar önce kaybettik ancak kültürümüzü yaşatıyoruz. Kültürel etkinlikler düzenliyoruz. Şarkılarımızı söylüyoruz, herhangi bir sorun yaşamadan kültürümüzü paylaşıyoruz. Müslüman olarak ibadetlerimi gerçekleştirirken de herhangi bir problem yaşadığımı söyleyemem." diye konuştu.

Grubun vokal ve dans ekibinde yer alan Adam Poltorzycki de Bialystok'ta çok sayıda Tatar'ın bulunduğunu ve gelenekleri devam ettirmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Poltorzycki, kendisini iyi ve özgür hissettiğini dile getirerek "Ben Lehçe konuşuyorum. Tatarca konuşan tanıdığım kalmadı. Ancak şarkılardan ve etkinliklerden duyduğum kadarıyla Türkçeye çok benziyor." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, topluluğumuzun en güçlü destekçilerinden"

Tatar toplumunun lideri ve Polonya Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Müftü Tomasz Miskiewicz, bölgedeki ilk Tatar varlığının yüzyıllar öncesine dayandığını kaydetti.

Miskiewicz, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya'ya ikinci Tatar göçünün gerçekleştiğini, sonrasında ülkede 2 bin 500 civarında Tatar bulunduğunu anlattı.

Dini olanların yanı sıra kültürel etkinlikler de düzenlediklerini belirten Miskiewicz, "Camilerimiz ve mezarlıklarımız var. Cuma ve bayram namazlarında bir aradayız. Çocuklara ve gençlere din eğitimi de veriyoruz. 'Boncuk' gibi topluluklarla da kültürümüzü yaşatıyoruz." diye konuştu.

Miskiewicz, bazı Tatarların şehirde restoran işlettiklerini ve bu vesileyle Tatar mutfağını da tanıtabildiklerini söyledi.

Başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelerle işbirliği yaptıklarına işaret eden Miskiewicz, "Türkiye, topluluğumuzun en güçlü destekçilerinden. 2015'ten bu yana Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla işbirliğimiz sürüyor. Diyanet'in imamları da burada bulunuyor. Ayrıca Diyanet bize Lehçe dini kitaplar yayımlama imkanı da veriyor. Hem Tatarlara hem de ülkedeki Müslümanlara erişme şansımız oluyor." dedi.

Miskiewicz, TİKA'nın yaptığı işlerin çok değerli olduğunun altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok net görüyoruz ki bu yenilemelerden sonra daha güzel ve modern yapılarımız oluyor. Gdansk'ta cami, Varşova'da yenilenen bir diğer camiden de bahsedebiliriz. Tüm Türkiye'ye saygılarımı sunuyorum ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm yetkililere teşekkür ediyorum. Türkiye'nin desteği olmadan amaçlarımıza ulaşmak, mimari yenilemeler yapmak çok zor olurdu."

Türkiye'den gelen öğrencilerin de etkinliklere katıldığını, katkı sağladığını anlatan Miskiewicz, "Türkler ve Polonyalı Tatarlar çok yakınlar. Maalesef ben kendimi yüzde 100 Tatar hissediyorum diyemem. Buna yüzde 90 diyebilirim ama kalan yüzde 10'u saymama sebebim de dilimizi kaybetmemiz. Tatar dilini konuşuyor olsaydık, tam anlamıyla kültürümüzü korumuş olurduk." ifadelerini kullandı.