Yapılan iki ayrı araştırma politik tercihlerde genetik ve psikolojik faktörlerin etkili olabileceğini söylüyor.
Abone olNew York Üniversitesi profesörü John Jost’un American Psychologist dergisinde yayımlanan makalesine göre, kişinin mizacı ve etkisi altında olduğu çevresel faktörler politik tercihin oluşmasında yarı yarıya etkili oluyor.
12 ülkeden 22.000 denek üzerinde genetik yapının ve psikolojik ruh halinin politik tercihlere nasıl yansıdığını araştıran Jost, özel yaşamında düzeni ve gizliliği tercih eden kişilerin muhafazakar siyasete yöneldiği, yenilikçi ve değişikliğe daha kolay adapte olan kişilerin de liberal politikaları benimsediği sonucuna vardı.
LİBERALLER KAOSU, MUHAFAZAKARLAR DÜZENİ SEVİYOR
Araştırmaya göre liberaller kaotik ortamlarda rahat edebildiği için toplumsal değişimi destekliyor. Muhafazakarlar düzen taraftarı olduğundan var olan şartları korumak ve güveni sarsmamayı tercih ediyor.
Jost’un araştırmasına göre çevresel faktörler de kişilerin siyasi eğilimlerini etkiliyor. Ölüm, terör korkusu ya da bilinmezlikle yaşayan insanlar siyasi olarak da muhafazakarlığa yöneliyor. 11 Eylül saldırılarından sonra yapılan bir araştırma, kurtulanların yüzde 38’inin olayı takip eden 18 ay içerisinde daha muhafazakar olduğunu, yüzde 13’ününse daha liberal olduğunu söylüyor.
BİYOLOJİK YAPI SİYASİ EĞİLİMİ BELİRLİYOR
Nebraska Üniversitesi siyaset bilimi profesörü John Hibbing tarafından yapılan bir araştırma da siyasi inançları belirlemede biyolojik yapının etkili olduğunu belirtiyor. Hibbing’e göre, daha fazla ortak genleri bulunuan tek yumurta ikizleri, siyasi fikirler açısından çift yumurta ikizlerine göre daha çok benzeşiyor.
Hibbing “siyasi eğilimlerimizin yüzde 40’ı, belki de 50’si genetik yapımızla ilişkili” diyor.
NTV