Akşam Gazetesi'nin manşetten verdiği haberine göre 3 polis değme aydınlara taş çıkaran bir yazı kaleme almış.
Abone olÜç komiser yardımcısı değme aydınlara taş çıkaran bir 'ifade özgürlüğü' yazısı kaleme aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü de resmi sitesinde yayınladı. Polis bu kez ne işkence iddiaları, ne de dayak görüntüleriyle gündemde. Emniyet teşkilatı Ankara, Samsun ve Konya'da görevli komiser yardımcıları Mustafa Karabal, Musa Karakaya ve Bekir Peker'in 'cesur yazısı'nı konuşuyor. Çağdaş demokrasi şartı İşte, 'internette sınırlanan özgürlük' isyanı: Serbestçe açığa vurulmadığı taktirde düşünce hiçbir anlam ifade etmez. Düşünce ve ifade özgürlüğü çağdaş demokrasilerde dokunulmazdır. Düşündüğünü söyleyemeyen toplum ilerleyemez. RTÜK'e ağır eleştiri Yazıda, RTÜK Yasası da topa tutuldu: İnterneti sırf olumsuzlukları ile değerlendiren anlayış, RTÜK Yasası ile somutlaşmıştır. Sadece hukukçuların yapacağı düzenleme ile olmaz. İnternete sınırlama bilgi toplumuna engeldir. İşte AB Polisi İşkence iddialarına maruz kalan Emniyet Genel Müdürlüğü'nün üç komiser yardımcısı, aydınlara taş çıkartan bir özgürlük makalesi kaleme aldı. Genç polisler, RTÜK Yasası'nı da şiddetle eleştirdi İnsan hakları ihlalleri ve işkence iddiaları nedeniyle Avrupa'da zor durumda kalan Türkiye'nin üç genç polisi, özgürlük ve demokrasi dersi verdi. Üç komiser yardımcısı 'İnternette İfade Özgürlüğü' adlı makalelerinde, 'Düşüncelerin açıklanmasının özgür olmadığı bir ortamda, düşünceye de sahip olmanın çok bir anlam ifade etmediğini' vurguladı. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara, Samsun ve Konya'da görevli Mustafa Karabal, Musa Karakaya ve Bekir Peker isimli komiser yardımcılarının makalesini web sitesinde ana sayfadan yayınladı. Değme aydınlara taş çıkartacak makalenin önemli bölümleri şöyle: 'Düşünce serbestçe açığa vurulmadığı takdirde hiçbir anlam ifade etmez. Düşünce ve ifade özgürlüğü çağdaş demokrasilerde dokunulmazdır, kısıtlanamaz. ...İnsan düşüncesi ile değer kazanmakta, düşünce ise ancak ifade edilebildiğinde bir şey elde etmektedir. Geçmişten günümüze verilen kavgalar fikirlerin hayata geçirilmesi için verilmiştir. ...İfade özgürlüğünün varlığı halinde ancak kişiler kendi düşüncelerinin doğru veya yanlış olduğunu test edebilmektedirler.' RTÜK'e eleştiri İnternetin uluslararası barışa da katkı sağladığı kaydedilen makalede, 'İnterneti sırf olumsuzlukları ile değerlendirmek isteyen bir anlayışla çıkarılan RTÜK Yasası ile bu somutlaşmıştır. Ayrıca kanun internetin özelliklerinden uzak bir anlayışla düzenlenmiştir ve ciddi bir hukuk karmaşaşı bulunmaktadır' denildi. İnternet sayfalarını bir dergi ya da günlük gazete hükmüne bağlamanın tamamen yanlış olduğu ifade edilen yazıda, yasa şu sözlerle eleştirildi: 'Yasa koyucunun teknolojik konular üzerinde kanun hazırlarken konuyu bilenlerden faydalanması gerekmektedir. Ama böyle bir yönteme baş vurulmamıştır. Henüz internet ve hukuk kavramlarının bir arada yapılanması dünya üzerinde tartışılırken bu şekil bir yasalaşma hazırlanan yasanın ileride yamalarla düzeltilmesine yol açacaktır.' İzinsiz gösteriye coplu müdahale İzinsiz gösteri yapmak isteyen DEHAPlı'lar ile polis arasında çıkan çatışmada ortalık savaş alanına döndü. Polis, copla ve köpeklerle dağıttığı göstericilere biber gazı sıktı. Çok sayıda kişi yaralandı, onlarcası gözaltına alındı. Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan yaklaşık 300 kişilik grup, DEHAP İstanbul İl Teşkilatı yöneticilerinden Gülbahar Gündüz'ün polisler tarafından kaçırıldığı ve kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla, basın açıklaması yapmak istedi. Genel af istemini içeren dövizler de taşıyan grubun etrafını saran polis, dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Eylemi sürdüren göstericilere Çevik Kuvvet ekipleri müdahale etti. Göstericilerden bir bölümü Büyükşehir Belediyesi'nin önüne, diğerleri de Unkapanı yönüne doğru koşmaya başladı. Göstericilerin polise taş atması ve bazı araçların camlarının kırılması üzerine, yeniden müdahale edildi. Olay sırasında yaralanan ve gazdan etkilenen bazı göstericiler hastaneye kaldırıldı. Gözaltına alınan çok sayıda gösterici, Emniyet'e götürüldü. Polis, göstericilerden geriye kalan ayakkabıları ise bir ağacın altında topladı.