İşkence sadece kaba kuvvetle olmuyor. Bazen bir tavır, bir hakaret bile insana yıllarca iyşkence çektirebiliyor.. O işkencelerden biri de lise 2. sınıf öğrencisi Şaziyenur Erdoğan'a yapıldı..
Abone olİşkence sadece kaba kuvvetle olmuyor. Bazen bir tavır, bir hakaret bile insana yıllarca işkence çektirebiliyor.. O işkencelerden biri de lise 2. sınıf öğrencisi Şaziyenur Erdoğan'a yapıldı..
Polis haftası nedeniyle düzenlenen şiir yarışmasına katılmıştı Şaziyenur Erdoğan.. Duyanların gözyaşlarına boğulduğu bir şiirle ipi en önde göğüsledi, birinci sırayı kaptı.. Dereceye girenlerin ödüllendirildiği törende ise hayatının en ağır işkencesine maruz bırakıldı.. Sırf başında başörtüsü var diye sahneye çağrılmadı.. Hakettiği ödülü ise dilenciye verilen bir sadaka gibi eline tutuşturuldu..
İşte Şaziye Erdoğan'ı yıkan olayın kısaca hikayesi..
Polis Haftası etkinleri kapsamında çeşitli dallarda yarışmalar düzenlendi. Dereceye giren öğrenciler Atatürk Parkı'nda yapılacak törende ödülleri verilmek üzere davet edildi. Emniyet tarafından aranan Erdoğan ailesine de "Çocuğunuz yarışmada birinci oldu. Atatürk Parkı'nda sahneden şiirini seyirciler önünde okuduktan sonra ödülü takdim edilecek." denildi.
Haber üzerine büyük bir mutluluk yaşadıklarını ifade eden Şaziyenur Erdoğan, törende ilk başlarda her şeyin normal olduğunu söyledi. İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, Kemal Serhadlı Polis Yüksekokulu Müdürü Mahmut Çakır ve diğer yetkililer Atatürk anıtına çelenk koydu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Törende konuşmalar devam ederken platform arkasında da dereceye girecek öğrencileri sahneye çıkarmak için hazırlık yapılıyordu. Öğrenciler sıraya konuldu ve şiir yarışmasında birinci olduğu için de en öne Şaziyenur Erdoğan alındı. Ancak öğrencinin başörtülü olduğu görülünce önce arkaya alındı, sonra da velisini çağırması söylendi.
Bu sırada Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez'e de birinci gelen öğrencinin başörtülü olduğu haber verildi. Salih Kesmez, öğrencinin sahneye çıkarılmaması talimatını verdi. Bunun üzerine ailesine durumu izah etmek amacıyla tören alanından uzaklaştırıldı.
Şaziyenur ve annesi tören alanından uzaklaştırılırken yarışmada ikinci ve üçüncü olanlar sırayla sahneye çıkarak şiirlerini okudu ve protokol üyelerinden ödüllerini aldı. Şaziyenur Erdoğan bir taraftan yaşlı gözlerle arka taraftan sahneyi izlerken bir yandan da polis memurunun ezile büzüle kendisini ve annesini ikna etmek için anlattıklarını dilemeye çalışıyordu.
Son olarak Şaziyenur'un başörtülü olması nedeniyle sahneye çağrılmayacağını belirtilen polis memuru, cebindeki hediyeyi çıkarıp öğrenciye verdikten sonra evine yolladı.
DÜNYANIN ÖDÜLÜNÜ VERSELER NEYE YARAR
O anı"Büyük hayal kırıklığına uğradım." sözleriyle dile getiren Erdoğan, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Tören açık havada bir parkta yapılmasına rağmen böylesine çağ dışı bir muameleye uğramak, beni derinden etkiledi. Psikolojim bozuldu. Çünkü üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gördüm orada. O muameleden sonra bana dünyanın en büyük ödülünü de verseler, bu kırgınlığımı gideremezler."
Televizyonda şehit olan bir polis memuru ile ilgili haberi izlerken ailesinin duyduğu üzüntüden etkilendiğini ve bunun üzerine yarışmaya katıldığı 'Benim kahraman babam' adlı şiiri kaleme aldığını kaydeden Şaziyenur Erdoğan, tüm ısrarlara rağmen uğradığı muamelenin ardından şiirini bir daha okumadı.
Şaziye'nin duyanları can evinden vuran ve birinciliğe layık görülen şiiri söyle:
BENİM KAHRAMAN BABAM
Benim babam çok ünlü biri
Annem onun gazetedeki resmine hayran hayran bakıyor.
Gazeteyi okşarken yakaladım kaç kere
Belki bilirsiniz, geçenlerde haberlere çıktı benim babam.
Manşetlerden düşmedi günlerce, hep babamı izledik haberde
Herkes benim kahraman babamı konuşuyordu.
Benim kahraman polis babam.
Bakkal amca "Gurur duy babanla" demişti.
Kahvede de benim kahraman babam vardı, komşuda da
Herkes bir şeyler fısıldıyordu.
Evet, babam kahraman bir polisti ama ben de 9 yaşındaydım.
Bana neden anlatmıyorsunuz babamı, hem o nerede?
Hani bana gelirken söz verdiği bisikletimi de getirecekti.
Bisiklet gelmesine geldi de peki babam nerede?
Anneme sordum geçen gece
Sadece okşadı başımı, buruk bir gülümseme yayıldı dudaklarına, cevap vermedi.
Daha fazla dayanamadım yine sordum.
Ama bu sefer verdiği cevap kor gibi düştü yüreğime.
"Canım benim. Senin baban uzaklarda, şimdi seni izliyor ve gülümsüyor."
Anladım ve sadece sustum.