AK Parti binlerce polisi cemaatçi olduğu gerekçesiyle farklı illere sürdü. Peki emniyetteki cemaatçi örgütlenmesi bitti mi? Polis teşkilatında son durum ne?
Abone olİNTERNETHABER.COM
AK Parti cemaat savaşı sonucunda Emniyet Teşkilatı'nda yaşanan köklü savrulmayı ve polisler arasındaki cemaat örgütlülüğünün son durumunu köşesinde analiz eden Radikal si yazarı Ezgi Başaran çarpıcı iddialarda bulundu.
Hükümetin 7 bin dolayında polisin görev yerini değiştirdiğini vurgulayan Ezgi Başaran, "peki emniyetteki cemaat örgütlenmesi bitti mi?" sorusuna yanıt verdi. "12 yıllık bir parti olan AKP'nin 'cemaat'e göre en ciddi handikapı yetiştirdiği kadrosunun olmaması." diyen Radikal yazarı, hükümetin tasfiye ettiği cemaatçi polislerin yerine çok sayıda ülkücü ve az sayıda Milli Görüşçü polis atadığını yazdı. Emniyette yaşanan büyük tasfiye sonrası polislerin AK Parti'ye sempatik gözükme çabasına girdiğini kaydeden Başaran "Bazı polis memurlarının "Ben sağlam ayakkabıyım" demek için telefonlarının çalışını da ‘dombıra’ şeklinde ayarladığına şahit olunabiliyor" dedi.
İşte Ezgi Başaran'ın yazısındaki ilgili bölüm:
EMİNYETTEKİ CEMAATÇİ ÖRGÜTLENMESİ BİTTİ Mİ?
Yaklaşık olarak 7 bin polisin savrulduğu bu süreçte hükümet, fişleme ve yerinden etme konusunda TeSeKa’nın ve CeHaPe zihniyetinin cumhuriyet tarihi boyunca yapamadığını birkaç ayda başarmıştır. Artık bu ‘başarısıyla’ övünür mü yoksa utanır mı, birkaç yıl sonra öğreneceğiz.
Peki bu kadar emek, bunca tasfiye gayreti sonucunda emniyet ‘cemaatçilerden’ temizlendi mi? Gidenlerin yerine kimler geldi? Hükümetin içi rahatladı mı?
HÜKÜMETİN İÇİ RAHAT DEĞİL
Önce son sorudan başlayalım. Hükümetin içi hâlâ rahat değil. Seçim öncesi YouTube’da yayımlanan ses kayıtları sayesinde karşılarına aldıkları kişilerin nasıl bir dinleme ve dinlediklerini tasnif etme kapasitesi olduğunu gördüler. Ki bu bakımdan sahiden de korkutucu ve yaygın bir ‘güç’ söz konusuydu. Dolayısıyla emniyetin tamamını lağvedip ‘fabrika ayarlarına’ döndürmeden tam olarak rahat etmeyeceklerdir.
AK PARTİ'NİN EMNİYET ŞURASI PLANI
Zaten "Acaba tam olarak temizledik mi" diye emniyet içinde test yaptıkları (Belli kişilere operasyon yapılacağı bilgisini çeşitli kulaklara fısıldayıp yayılıp yayılmadığını görmek gibi) ve bu testlerin katiyen ‘temiz’ çıkmadığı biliniyor. Haziranda yapılması beklenen bir emniyet şûrası var. Bu şûrada terfi bekleyen emniyet müdürü ve amirlerinin terfisinin yapılmayacağı, sadece başpolis ve polis memuru kadrosu talep edildiği söyleniyor. Şimdilerde bununla ilgili bir taslak hazırlıyor emniyet müdürleri. Bu ne demek? Ne üst düzeydekilere ne de alttaki polislere güveniyor hükümet. Zaman içinde hepsini elden geçirmek üzere yapıyor oyun planını…
AK PARTİ AÇIK AÇIK BURANIN HAKİMİ BİZİ MESAJI ERİYOR
Bir yandan da kilit noktalarda görev yapan üst düzey polislerin tamamını ‘kendi adamları’yla değiştirdikleri görülüyor. Görülüyor diyorum çünkü görülmesini istiyorlar. Bağıra çağıra "Buraların hâkimi artık biziz" demeye getiriyorlar. Bir örnek vermem gerekirse…
Büyük şehirlerimizden birinin asayiş şube müdürlüğü… Cinayet, gasp ve çocuk bürolarının tamamında Ülke TV açılmış vaziyette. "Paralelciler şerefsiz ve haindir" diyor müdür. Uzmanları kafa sallıyor. Ekrana Fethullah Gülen geldiğinde kötü kötü konuşuluyor. Başka bir büronun kapısının önünden geçerken AKP’nin Dombıra şarkısının orijinal versiyonunu (Göktürklerin Nogay Marşı) duyuyorsunuz.
BİR TOMAR BUGÜN GAZETESİ
Bazı polis memurlarının "Ben sağlam ayakkabıyım" demek için telefonlarının çalışını da ‘dombıra’ şeklinde ayarladığına şahit olunabiliyor. Sabahın erken saatleri, yani gazetelerin dağıtıldığı ilk vakitler, 05.00-06.00 gibi binanın dışına ama tam dev bir ışığın altına bir tomar Bugün gazetesi koyuluyor.
İki manası olabilir… 1) Cemaatçilerin gazetesi buraya giremez, her kim ki bu gazeteye elini sürerse tespit ederiz! Ya da… 2) "Biz hâlâ buradayız. İmza: Cemaat!"
CEMAATÇİLER GİTTİ DOMBRACILAR GELDİ
Ne kadar renkli bir ortam değil mi?! Peki cemaatçiler gitti, yerine dombracılar mı geldi? 12 yıllık bir parti olan AKP’nin 'cemaat’e göre en ciddi handikapı yetiştirdiği kadrosunun olmaması. O nedenle ellerindeki kısıtlı AKP’li gücünü dağıttıktan sonra yoğun olarak ülkücüleri (ülkücülerin hilalci olanları) ve az miktarda da Milli Görüşçüleri yerleştirdikleri biliniyor. Bir kısmı da zamanında bir soruşturma geçirerek görevden uzaklaştırılan kimseler.
SOLCULAR, DEMOKRATLAR, KÜRTLER İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Evet fazlasıyla siyasete karışmış, iktidar destekli iç savaşı vatandaş için büyük tehlike arz eden emniyet teşkilatının yeni atmosferi ve çehresi böyle. Buradan ne anlıyoruz? Devletin polis yoluyla ezmeye bayıldığı solcular, demokratlar ve Kürtler için ‘garp cephesi'nde değişen bir şey yok. Gitti cemaatçiler, geldi dombracı ülkücüler…