CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, polise "militan" benzetmesi yaptı.<br/>CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gru...
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı ve Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, polise "militan" benzetmesi yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Altınoluk’ta yaklaşık bin kişinin izleyici olarak katıldığı ‘Barış ve Demokrasi’ konulu söyleşide gündemi değerlendirerek, “Biz bugün demokrasiyi konuşuyoruz. Türkiye’de demokrasi yok, ileri demokrasi var. Teröristlerin sınırdan geçişi sırasında gazeteciler fotoğraf çekiyor. Genelkurmay açıklama yapıyor. ‘Henüz bir bulguya rastlanmamıştır’ diyor. Yani teröristi göremeyen bir Genelkurmay Başkanı var. Milletvekili açıklama yapıyor, ‘Bu 30 Ağustosları ne zamana kadar kutlayacağız?’ diyor. Böyle Genelkurmay Başkanı, böyle milletvekili. Hükümet hendek kazacak, ’Savaşıyorum’ diyecek. Türkiye’yi savunmayı hendek kazmayla eşleştiren bir hükümet var” ifadelerini kullandı.
POLİSLERE "MİLİTAN" BENZETMESİ
Konuşmasında sık sık benzetmeler yapan ve alıntılar kullanan Muharrem İnce, polisleri de eleştirdi. “Vali çıkıyor, ’Polis kahramanlık destanı’ yazdı diyor. Kim o polis? 15 yaşında çocuğu saçlarından sürükleyen polis, evin içine gaz bombası atan polis. Bunlar polis değil, bunlar AKP’nin 10 yıldır işe aldığı militanlar. Söz veriyoruz size; CHP iktidarı döneminde 15 yaşında saçlarından sürüklenen kızın hesabını polise sormayan şerefsizdir. Geleceğimiz tehlikede. Kurdumuz kuşumuz, çiçeğimiz böceğimiz, ovamız meramız, akarsularımız, belediyelerimiz, laikliğimiz, geçmişimiz, birikimlerimiz, medeni kanun, aklımıza ne geliyorsa, geleceğimiz tehlikede. O zaman ne yapacağız? Bakın şair çok güzel diyor: Hasan Dağı arpalıktır, eğer saban yürürse. Her derede bir değirmen, eğer suyu gelirse. Her köylüden bir tavuk, eğer köylü verirse. Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse” diye konuştu.
“OTURURSUN TERBİYELİ MAYMUN GİBİ ORADA”
İnce, iki tip milletvekili olduğunu anlatarak, “Atatürk, ‘Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da çalışkan olmak’ diyordu. Şimdi bir şeye daha ihtiyacımız var. Cesur olmaya ihtiyacımız var. Korkmayacağız. İki tip milletvekili var. Birisi alırsın zamanı gelince, gelirsin oturursun terbiyeli maymun gibi orada. İkincisi ise, meydan okursun, meydan. Milletvekili de, gazeteci de, bakkal da, öğretmen de, doktor da holding patronu da meydan okuyacak. Ben o holding patronlarının birisine, ‘Benim kaybedecek şeylerimle senin kaybedecek şeylerine baktığımızda sen zararlı çıkarsın’ dedim. ’Sen de elini taşın altına koy. Korkma bunlardan’ dedim. Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler, hazine soyulurken aldırmıyor öküzler. Boşuna inat etme hemen salla başını, uslu otur, hoş geçin, zıkkımlan maaşını. Kenara çekilip zıkkımlananlardan olmayacağız” şeklinde konuştu.
“AVRUPA’DAN GELEN SOLCU DÖNME TAKIMI BİZİ FAŞİSTLİKLE SUÇLADI”
Referandumda Avrupa’dan gelip ’evet’ oyu kullananları eleştiren Muharrem İnce, “Türkiye laiktir, laik kalacak, diye slogan atıp sonra da seçim günü Altınoluk’ta plajda yatmayacağız. Hiç kusura bakmayın. Partinin ilçe başkanını telefonla arayıp, ’İstanbul’a otobüs kaldırıyor musunuz?’ diye sormayacağız. Bineceksin otobüse, gideceksin. Bakın, gazetecilerin olmadığı yerde AKP milletvekilleri, ‘Sizin cumhuriyetçiler, cumhuriyeti çok sever ama denizi daha çok sever’ diyor. Onun için ki, seçimleri hazirana, temmuza koyuyorlar. 1 buçuk milyon insan plaj sevdası yüzünden seçimlere gitmiyor. O zaman bunu birlikte çözmemiz lazım. Siz o Avrupa’dan gelen o solcu dönmeleri, Türkiye’deki iş birlikçileriyle beraber, o emperyalistlerin uşakları, o beli plastikten yapılmış politikacılara bakmayın siz. O dönmeler, o liboşlar, o entel - dantel takımına bakmayın siz. Onlar değil miydi referandumda, ’Yetmez ama evet’ diyenler? O solcu takımı, o çakma solcular değil miydi? ’Yapmayın, etmeyin’ dedik. ’Ben sosyalistim’ dedi. ’Türkiye özgürleşecek, Türkiye demokratikleşecek’ dedi. ’Yahu önce insan ol, yeter’ dedim. ’Bu referandumda hayır diyelim’ dediğimizde o dönme takımı, o entel-dantel takımı ne yazık ki, bizi faşistlikle suçladı” ifadelerini kullandı. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP telaffuzunu da eleştirdi.
İNCE SİNİRLENDİ
Bu arada, söyleşiyi izleyenlerin bazıları önlerinin kapandığı gerekçesiyle bağırmaya başlayınca İnce, sözlerinin kesilmesine tepki gösterdi. Karşısındakilere laf atmayı bırakmalarını ve dinlemelerini söyleyen İnce, “Bırak önün kapanırsa kapansın. Muharrem İnce’yi görmesen de olur. AKP, Cumhuriyetin önünü kapatıyor. Sen onu göreceksin” dedi.
İnce, akşam ezanı okunmaya başladığı sırada konuşmasına ara verdi.
(İHA)