İzmir'de karakolda polisin silahını alarak intihar eden Sözen'in ölümüyle ilgili savcılık soruşturmaya gerek yok kararı aldı.
Abone olİzmir'in Bayraklı ilçesinde adam yaralamaktan gözaltına alındıktan sonra karakolun nezarethanesinde bir polisin tabancasını kapıp intihar ettiği öne sürülen Abdurrahman Sözen'in ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, silahın sahibi polis memuru hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verdi.
Alınan bilgiye göre Cumhuriyet Savcısı Nazan Pekcan, Gümüşpala Polis Merkezinde 21 Temmuz 2009 tarihinde meydana gelen olayla ilgili soruşturmasını tamamladı.
Soruşturma evrakı, tanık anlatımları, olay yeri inceleme ve otopsi raporları sonucunda anlatımlarını değerlendirerek, "Kovuşturmaya yer olmadığı" yönünde karar veren Cumhuriyet Savcısı, adam yaralamaktan dolayı gözaltında bulunan Abdurrahman Sözen'in polis memurlarından su istediğini, polis memuru C.K'nin, yaralama olayına karıştığı öne sürülen şüphelinin el svaplarının alınacağı gerekçesiyle su şişesini kendisine vermeden Sözen'e parmaklıkların ardından şişeyi ağzına dayayarak su içirdiğini belirterek, hazırladığı raporda şu ifadelere yer verdi:
"Bu esnada ani bir hareketle maktulün, şüpheli polis memurunun belindeki silahı çıkarıp öncelikle doldur boşalt yaptığı, 'Silahın da bozukmuş" diye seslendiği, tanık beyanlarına göre silahını bir anda kaptıran şüphelinin ani bir refleksle gözlem odasına yaklaşık 5 metre 20 santimetre uzaklıktaki karakol garaj kapısına doğru kaçarken bir tarafından da "Aptallık etme, silahı geri ver' diyerek seslendiği, diğer polis memurlarına da 'Silahı kaptı, tehlikeli olabilir' diyerek uyardığı, Maktulun şüphelinin silahını almasının akabinde doldur boşalt işleminden sonra birkaç saniye arayla 2 el ateş ettiği, bu atışlardan bir tanesinin karakol gözlem odasının karşısına rastgelen idari kısma ait kapıya saplandığı, 2. atışın maktulun şakağına dayadığı, tabancayı ateşlemesi sonucunda sağ şakağından girerek maktulun ölümüne sebebiyet verdiği.."
Kararda, Abdurrahman Sözen'in ölümüne neden olan atışın "bitişik atış" mesafesinden yapıldığının tespit edildiği belirtildi. Sözen'in tırnaklarında yapılan moleküler ve genetik incelemede başka DNA profiline rastlanmadığı kaydedildi.
Silahın takılı olduğu deri muhafazaya ilişkin İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı ekspertiz raporuna göre de kilitleme kopçasının kilitli vaziyetteyken çekildiğinde kolaylıkla açılabildiğinin belirtildiği, şüpheli polis memurunun da birçok kez Levazım Müdürlüğüne başvurarak değiştirilmesi yönünde talepte bulunduğunu iddia ettiği bildirildi.
Kararın sonuç bölümündeyse şu ifadelere yer verildi: "Ölenin, şüpheli polis memurunun silahını kendisine su içirdiği esnada aniden çekerek intihar ettiği, olayın meydana gelmesinde polis memuru şüpheliye atfi kabil kusur, suç ve suçluluk halinin bulunmadığı, idari yönden İçişleri Bakanlığı müfettişlerince soruşturma yapılmasının şüphelinin üzerine atılı suçun unsurları bakımından oluştuğu anlamına gelmediği, olayın tamamen ölenin kendi davranışından kaynaklandığı anlaşılmaktadır."
Karara tepki
Diğer yandan Abdurrahman Sözen'in babası Şeyhmuz Sözen, karara şaşırdığını belirterek, "Oğlumu 20 dakika içinde kaybettiler. Hepsinden şikayetçiyim. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğiz. Biz kesinlikle bunu kabul etmiyoruz" dedi.
Avukatları Nezahat Paşa Bayraktar ise karara itiraz edeceklerini bildirerek, "İtirazımızı Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine yapacağız. En azından ihmalden dava açılmasını bekliyorduk" diye konuştu.
Ailenin, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine itiraz hakkı bulunuyor.
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, 21 Temmuz 2009'da adam yaralamak suçundan gözaltına alınan Abdurrahman Sözen'in nezarethanede "su istediği" polisin tabancasını alarak intihar ettiği iddia edilmişti.
Ailesi ise oğullarının kötü muamele edilerek gözaltına alındığını ileri sürmüştü.