Barzani'nin PKK'ya pasif destek verdiği ve terör örgütünü hedef alacak bir operasyona karşı olduğu belirtildi.
Abone olABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Irak konusunda eski danışmanlarından Michael Rubin, ''Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani'nin, terör örgütü PKK'ya pasif destek verdiğini ve PKK'yı hedef alacak bir harekete geçilmesine karşı çıktığını'' belirtti. American Enterprise Institute adlı muhafazakar düşünce kuruluşunun Ortadoğu uzmanı olan Rubin, Turkish Policy Quarterly dergisinde çıkan yazısında, ''Iraklı Kürtlerin, topraklarında ABD ordusuna sürekli bir üs vermek istediğini'' kaydederek, ''Türkiye'nin, ABD'nin askeri isteklerine soğuk bakması durumunda Kürtlerin avantaj kazanacağını'' savundu. Rubin, ''ABD ordusunun Irak'ta terör örgütü PKK'ya karşı mücadele etmemesinin de Başkan George Bush'un terörle mücadele politikalarını sekteye uğrattığını'' yazdı. Irak konusunda Türk-Amerikan ilişkilerini ''yanlışlıklar komedisi'' olarak nitelendiren Rubin, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi sürecinden özellikle, ''Angola'ya, Yeşil Burun'a ve Kolombiya'ya gidip de Türkiye'ye gitmeyen'' eski Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı ve iki ülke basınına bilgi sızdırarak ilişkilerin kötüleşmesine yol açmakla suçladığı eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'u sorumlu tuttu ve Türk tarafını da eleştirdi. ''Irak savaşı sırasında ve sonrasında Iraklı Kürtlerin, kuzey Irak'taki Amerikan birliklerini pahalı hediyelere ve rüşvete boğduğunu'' belirten Rubin, ''bu gibi nedenler ve Türkiye'ye duyulan kızgınlıktan dolayı Irak'taki Amerikan ordusunun Kürt yanlısı bir konuma geldiğini'' savundu. Michael Rubin, ''bir örnekte, Erbil'deki bir Amerikalı komutanın, Kürtlerden aldığı hediyelerin aşırılığından dolayı görevinden azledildiğini'' kaydetti. Rubin, ''işgalin ilk döneminde Irak'ın sivil yöneticisi olan Paul Bremer'in de Türkiye'ye karşı sert tutum içine girerek, ilişkilere zarar verdiğini'' bildirdi. Rubin, ''Irak Türkmen Cephesi'nin de Türk-Amerikan ilişkilerinde olumsuz rol oynadığı'' görüşünü dile getirdi. ''Türkiye'nin NATO çerçevesinde Avrupa'daki Amerikan komutanlığı EUCOM ile uzun yıllardır yakın dostluğu bulunduğunu'' anlatan Rubin, ''Ortadoğu'dan sorumlu Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM'un ise Ankara ile ilişkilerinin çok kötü olduğunu'' belirtti. Rubin, ''bu çerçevede kuzey Irak'ta PKK'ya karşı mücadele edilmemesinden Bush'un değil, bizzat CENTCOM'un sorumlu olduğunu'' ifade ederek, ''PKK'nın Irak'taki varlığına bu şekilde hoşgörü gösterilmesi, Bush'un terörizmle küresel savaşının ruhuna ve içeriğine zarar verdi'' ifadesini kullandı. Michael Rubin, ''Amerikan halkı, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör tehlikesini anlamıyor. Amerikan basını da Türkiye'yi genellikle ihmal ediyor. İsrail'deki tek bir terörist olay ABD'de manşetlere çıkarken, PKK'nın son aylarda düzinelerce insanı öldürmesinden çok az bahsediliyor'' diye yazdı. Ortadoğu uzmanı Rubin, ''Barzani'nin partisi IKDP'nin, daha önceleri çatıştığı PKK'ya son yıllarda pasif destek verdiğini ve PKK'yı hedef alacak şekilde harekete geçilmesine karşı çıktığını'' da belirtti. ''Kerkük konusunun tehlikelerine'' işaret eden Rubin, bu ve başka konularda Türkiye ve ABD'ye, yakın çalışmaları çağrısında bulundu. Iraklı Kürt liderlerin topraklarında ABD'ye kalıcı bir üs vermeye istekli olduğunu anlatan Rubin, ''Türkiye'nin Amerika'nın askeri taleplerine isteksiz kalması durumunda, ABD'nin Kürtler ile pazarlık gücünün azalacağını'' savundu. Rubin, makalesinin sonunda, ''Türk ve Amerikan siyasetçileri ve diplomatları, eski hatalarını anlayıp bunlardan vazgeçmezlerse, ikili ilişkiler zarar görmeye devam eder ve bu, bir zamanlar özel olan bu ilişkiye darbe vurmakla kalmaz, Türkiye'nin güvenliğini ve Irak'ın gelecekteki şeklini etkiler'' görüşünü dile getirdi.