BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  GÜNCEL

PKK'nın yerleştiği Resulayn padişahındı

El Nusra ile YPG'nin çatıştığı Resulayn'in Osmanlı Padişahı Abdülhamid'in özel mülkü olduğunu biliyor musunuz?

Abone ol

Suriye sınırımızın 100 metre kadar ilerisinde birkaç günden buyana PKK'nın uzantısı olan PYD'nin bayrağının yükseldiği Resulayn kasabası Sultan Abdülhamid'in özel mülkü idi.

Ortadoğu'nun en zengin çiftliği buradaydı ve Abdülhamid'in vârislerinin Resulayn'ı geri alabilmek için giriştikleri hukukî mücadele de 1970'lere kadar devam etmişti...

PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD, Suriye sınırımızın hemen ilerisindeki Resulayn kasabasını Özgür Suriye Ordusu'nun elinden aldı ve topraklarımıza 100 metre mesafede bulunan bir binanın üzerine de kendi bayrağını çekti...

PADİŞAHIN ÖZEL MÜLKÜYDÜ

Şimdi PKK'nın uzantılarından PYD'nin hâkim olduğu kasaba, bir zamanlar Sultan Abdülhamid'in özel mülküydü! Tarihçi Murat Bardakçı Resalayn'ın bilinmeyen geçmişini anlattı;

ZENGİN BİR ÇİFTLİK VARDI

Sultan Abdülhamid'den önce de babası Sultan Abdülmecid'e aitti, bugün büyücek bir kasaba olan Resulayn'ın ve hemen karşısındaki Ceylânpınar'ın yerinde o zamanlar koskoca ve son derece zengin bir çiftlik vardı ve Sultan Abdülhamid'in bazı özel harcamaları da bu çiftliğin gelirinden karşılanırdı!

Ceylanpınar'da bugün faaliyet gösteren ve benzerlerinin en büyüğü olan Devlet Üretme Çiftliği, bir zamanlar Sultan Abdülhamid'e ait olan Resulayn Çiftliği'nin bugüne kadar gelebilen küçük bir parçasıdır!

ÖNCE HAZİNENİNDİ SONRA ÖZEL MÜLKÜ YAPTI

Resulayn Çiftliği, Sultan Abdülhamid'den önce "tâcın, tahtın ve hanedanın ortak mülkü" demek olan "Hazine-i Hassâ"ya ait idi. Abdülhamid, 19. asrın sonuna doğru çiftliğin statüsünü değiştirdi ve imparatorluğun dört bir tarafındaki pekçok arazi ile beraber Resulayn'ı da "Emlâk-i Şâhâne"ye, yani özel mülkleri arasına kattı.

Bu mülklerden elde edilen gelirler Abdülhamid'in özel harcamalarına kaynak olmasının yanısıra bir çeşit örtülü ödenek gibi kullanılacak, hükümdarın resmiyete dökülmesini istemediği bazı ödemeler de bu gelirlerden yapılacaktı...

EMLAK-İ ŞAHANE

Padişahın üzerine tapulanan araziler ve mülkler, Abdülhamid'in iktidarda bulunduğu senelerde çok büyük bir özel şirket gibi işletildi. Emlâk-i Şâhâne, bünyesindeki menkuller ve gayrımenkuller bakımından o devirlerde İngiltere Kralı'nın sahip olduğu mülklerin ardından dünyanın en büyük özel mal varlığını teşkil etti ve bu durum, İkinci Abdülhamid'in 1909'da "hall"ine, yani tahtından indirilmesine kadar devam etti.

Özel mülk hâline getirilmiş olan ve içerisinde Resulayn Çiftliği'nin de bulunduğu araziler, Abdülhamid'in iktidardan ayrılmasının ardından, günümüze kadar devam eden hukukî bir mücadelenin konusu oldular...

MADENLERİ BİLE VARDI

Sultan Abdülhamid, İkinci Meşrutiyet'in ilânından sonra şahsî serveti hakkında çıkan söylentiler sebebi ile 13 Eylül 1908'de üzerine kayıtlı olan gayrımenkullerden bazılarını ve aynı senenin 5 Aralık'ında da yine kendisinin olan büyük madenlerin işletme haklarını Maliye'ye devretmek zorunda kalmıştı.

Ama mülkler konusunda asıl önemli değişiklik, Abdülhamid'in ardından tahta geçen kardeşi Sultan Reşad zamanında yapıldı. Yeni padişah, iktidarın asıl sahibi olan İttihad ve Terakki'nin baskısıyla ağabeyi Abdülhamid'in üzerine kayıtlı bütün gayrımenkullerin hukukî statüsünde kökten bir değişikliğe gitti ve önceden Hazine-i Hassâ'ya ait bulunan, yani "tâcın ve tahtın malı" olan ama Abdülhamid'in özel mülk haline getirdiği emlâkin tamamını, 26 Nisan 1909'da Hazine-i Hassâ'ya iade etti ve bu kadarla kalmayarak Hazine-i Hassâ'yı da olduğu gibi Maliye'ye bağışladı!

RESULAYN ÇİFTLİĞİ MALİYE'NİN OLDU

Maliye'ye devredilen mülkler arasında Resulayn Çiftliği de vardı! Mallar konusunda 1921'de yeni bir gelişme yaşandı: Sultan Vahideddin, Sultan Reşad'ın Maliye'ye devrettiği bütün malları 20 Ocak 1921'de bu defa Hazine-i Hassa'ya iade etti ama karar Meclis tarafından tasdik edilmediği için kesinlik kazanmadı.

Ama mülkler konusunda asıl macera, Lozan Anlaşması'nın ardından yaşandı...
Ankara Meclisi, Lozan'dan sonra, 1924 Mart'ında padişahlar üzerine kayıtlı olan Türkiye'deki bütün mülkler ile Hazine-i Hassâ'yı ve Emlâk-i Şahane'yi Maliye'ye devretmiş ve hanedan mensupları Hilâfet'in de kaldırılması ile Türkiye'den çıkartılmışlardı.

HANEDAN AİLESİ DAVA AÇTI

Sürgüne gönderilen hanedan mensupları, daha önce Hazine-i Hassâ ile Emlâk-i Şahane'ye ait olan ve Türkiye'nin yanısıra Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan diğer devletlerin sınırları içerisinde kalan malları alabilmek için yoğun bir hukukî mücadele başlattılar. Mücadelenin temelini Musul petrollerindeki Abdülhamid hissesinin, Filistin'deki bazı arazilerin ve Resulayn'ın aileye tescili çabası teşkil ediyordu...

RESULAYN ELİMİZDEN NASIL GİTTİ?

Resulayn'ın bir bölümü Büyük Millet Meclisi ile Fransa arasında 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Anlaşması'na göre o sırada Fransa mandası altında bulunan Suriye'ye bırakılmış ve bu anlaşma Lozan'da da aynen geçerli sayılmıştı.

Vârisler, değişik memleketlerde ardarda davalar açtılar ve bu davaların masraflarını karşılayabilmek için, yabancı ortaklarla değişik şirketler kuruldu. Fransa'da daha sonra Cumhurbaşkanı olan Alexandre Millerand, Fransa'nın en önemli hukukçularından "üstad" Grimaldi ve Kennedy ailesi gibi yabancı ülkelerin güçlü isimleri de davalara hanedan mensuplarının lehine müdahil olarak katıldılar.

DAVA SONUÇLARI

Mahkemeler, Hazine-i Hassâ'nın ne olduğunun anlaşılması için konuyu bilirkişilere havale etti. Uzun araştırmalardan sonra gelen raporlardan sonra mahkemeler Hazine-i Hassa'nın padişahın değil "tahtın ve tâcın müşterek malı" olduğu ve değişik bölgelerdeki Hazine-i Hassâ mülklerinin Lozan Anlaşması'ndan sonra kurulan devletlere ait bulunduğu gerekçesi ile davaları reddettiler. Aynı karar Musul Petrolleri'ndeki Abdülhamid hissesini talep eden davalarda da verildi ve hükümdarın kuyulardaki hisselerinin Osmanlı İmparatorluğu zamanında, 26 Nisan 1909'da devletleştirilmesi ve mülkiyetin daha sonra Lozan Anlaşması uyarınca İngiliz mandası altındaki Irak'a geçmiş olması sebebiyle başvurular reddedildi.

Filistin'deki bazı araziler ile Resulayn Çiftliği için açılan davalar da aynı şekilde sonuçlandı...