Uzmanlar Tunceli’nin terör faaliyetleri için stratejik bir yer olduğunu dile getiriyorlar. Nedenine gelince..
Abone olAksiyon Dergsi'nin haberine göre, Amerika’nın Irak’a düzenleyeceği harekatın konuşulmaya başlandığı tarihlerde Kuzey Irak’taki Kandil dağlarında toplanan PKK—KADEK kurmayları muhtemel bir savaşı en az zararla atlatmak için yeni strateji belirlerler. Buna göre dış saldırılara karşı Kuzey Irak’ta ‘Medya Savunma Bölgeleri’ oluşturulmasına, Türkiye’de de yeni bir üssün kurulmasına karar veriliyor. Osman Öcalan, Cemil Bayık ve Haydar Kaytan’ın da içinde bulunduğu örgüt kurmayları, Türkiye’de üs olarak Tunceli kırsalını kullanacaklarına karar veriyor. Tunceli’nin yeni merkez olması konusu aynı şekilde KADEK’in 8’inci Kongresi’nde de kabul ediliyor. Aslında bu bilgi sadece örgüt içi verilerle sınırlı kalmıyor; 2003 yılı TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu için hazırlanan raporda da Tunceli’nin altı önemle çiziliyor. Yaklaşık 7 aydır bölgede sessizliğini koruyan ancak erzak ve mühimmat yığınağı yapan örgütün geçtiğimiz hafta düzenlediği saldırı artık eyleme başlayacaklarına önemli kanıt oldu. PKK—KADEK’in Kandil dağındaki toplantısının hemen ardından Şubat ayı başından itibaren üs olarak kabul edilen Tunceli kırsalına yoğun bir şekilde örgüt elemanlarının yığınağı başlıyor. Ancak KADEK konuşlanmayı yaparken bölgede uzun yıllardır faaliyet gösteren TİKKO ve DHKP—C ile de bir toplantı yapıp anlaşma zemini buluyor. Üç örgütün son olarak ‘Genel Af ve Pişmanlık Yasası’na yönelik ortak eylemde bulunma kararı alması ise daha önceki anlaşma zeminlerinden kaynaklanıyor. Tunceli yeni merkez Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) yayımladığı örgüt içi genelgede, Kandil Dağı ve Behdinan bölgelerinde bulunan örgüt üyelerinin Türkiye’ye geçmelerini ve silahlı eylemlerde bulunmalarını istiyor. Sadece bu değil, örgütün asla silah bırakmayacağı da yine PÇDK tarafından vurgulanıyor. PÇDK bunların yanı sıra Bingöl ve Ağrı kırsalında bulunan militanların yeni üs olarak kabul edilen Tunceli’deki sözde komutanlarla birlikte hareket etmelerini emrediyor. Tunceli ismi KADEK Başkanlık Konseyi imzalı bir bildiride de geçiyor. Bildiri’ye göre KADEK’in siyasal eylemlerde bulunacağı ancak herşeye rağmen Tunceli kırsalında silahlı örgüt elemanlarının hazır bulundurulacağı belirtiliyor. Öcalan’ın despotik sistem için ajan olduğunu söyleyen PKK—Devrimci Çizgi Savaşçıları da, KADEK’in Tunceli’yi yeni üs olarak belirlediğini açıklıyor. Suriye Kürt Aydınları Birliği de Kürt militanların Kuzey Irak’tan çekilip Türkiye’nin içlerine yöneleceklerini bildiriyor. Birliğin 6 ay önce yaptığı açıklamada Tunceli kırsalının önemli bir merkez olması gerektiği üzerinde duruluyor. 2003 yılının başında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu için hazırlanan raporda, KADEK önümüzdeki geçiş dönemini en az zayiatla geçiştirmek için silahlı unsurlarını yurt içindeki kırsal bölgelere gönderdi deniliyor. Aynı raporda Tunceli’nin önemi üzerinde de duruluyor. 2003 yılının Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Hareket Daire Başkanlığı’nca hazırlanan ‘OHAL ve Mücavir İller Değerlendirmesi’ raporunda da PKK—KADEK’in silahlı eylemlerine devam edeceği aktarılıyor. Sadece yerli kaynaklar değil, aynı şekilde dış basın da Tunceli üzerine bir yoğunlaşmanın olacağını öngörüyor. İngiliz The Times gazetesi ocak ayında PKK—KADEK Merkez Komitesi’nin önde gelenlerinden terörist Osman Öcalan’la Kandil dağlarında yaptığı görüşmede örgütün silah bırakmayacağı ve Kuzey Irak’tan sonra kendileri için Tunceli’yi önemli bir merkez haline dönüştürecekleri aktarılıyor. Aylardır erzak topluyorlar Tunceli’de köylülerden zorla erzak toplayan PKK—KADEK üyeleri Köye Dönüş Projesi’nin uygulanmasını güçleştiriyor. Pülümür, Mazgirt ve Pertek gibi ilçelere ve şehir merkezine yakın köylere gece baskınları yaparak un, şeker, yağ ve para topladıkları belirtiliyor. Tuncelili Cafer Aydın örgütün kendisinden para ve un aldığını aktarıyor; “Gelip zorla aldılar. Vermezsek öldüreceklerini söylediler. Şikayet etmemiz halinde de cazalandırılacağımızı bildirdiler. Yeniden eylem yapacaklarını da söylediler.” Aynı şekilde teröristlerden dolayı köylerine dönemeyen Ali Güler ise şehir merkezine yakın olan Subat köyüne bile gidemediklerini aktarıyor. Güler, Köye Dönüş Projesi’nin uygulanmasını istemeyen KADEK militanlarının kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini söylüyor. PKK—KADEK üyeleri eski yöntemlerini de tekrar devreye sokmuş durumda. Karayollarının kritik geçiş noktalarına pusu kurup, yol kesip para toplayan teröristler örgütsel propaganda yapmaktan da çekinmiyorlar. Geçtiğimiz hafta bildik yöntemi uygulayan bir grup KADEK üyesi Tunceli—Pertek karayolunda 15 kadar aracı durdurup kimlik tespiti yaptıktan sonra yolcuların para ve eşyalarını gasbetti. Köye Dönüş Projesi ve Pişmanlık Yasası’nı istemeyen PKK—KADEK, silahlı eylemde bulunmaktan çekinmiyor. Tunceli Valisi Ali Cafer Akyüz’ün konvoyuna Tunceli Pülümür karayolunda yapılan saldırıda iki askerin şehit düşmesi de bunun en iyi göstergesi. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, valiye yönelik saldırıyı değerlendirirken, eylemi Köye Dönüş ve Topluma Kazandırma Yasası’ndan rahatsız olan teröristlerin gerçekleştirdiğini söyledi. Tunceli’de tekrar patlak veren terörist eylem devleti harekete geçirmeye de yetti. Tunceli’de bir toplantı yapan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri ve Elazığ 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı; Tunceli, Hozat, Ovacık ve Pülümür başta olmak üzere Kutuderesi dağlık kırsalından Bingöl’e kadar olan alanda operasyon yapılacağını ve bundan sonraki muhtemel saldırılara karşı gerekli önlemlerin alınacağını karara bağladı. Neden Tunceli? Etrafı Munzur, Zel, Mazgirt, Bağırpaşa dağlarıyla çevrili olan Tunceli, giriş ve çıkışlar rahatlıkla kontrol edilebilecek bir vadinin içinde. Ancak kent coğrafi yapısından çok içinde barındırdığı sol menşeli fikir akımları ve terör gruplarıyla adını duyuruyor. Doğusu Bingöl, kuzeyi Erzincan, batısı Malatya, güneyi Elazığ’la çevrili olan Tunceli konum itibariyle de son derece önemli bir yerde. Şehir KADEK için önemli olan Diyarbakır, Bingöl, Sivas, Erzincan’na yakın. Aynı şekilde sol örgütlerle olan diyaloğu için Amasya, Turhal, Ordu kırsalı ile de yakın etkileşim halinde. Stratejik özelliği bakımından Tunceli’nin aykırı faaliyetlerin merkezi olma süreci neredeyse yüzyıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı döneminde değişik küçük hareketlerle gündeme gelen Dersim, Cumhuriyetle birlikte ‘Dersim isyanı’ ile bütün dikkatleri üzerinde topladı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak Dersim’i yani bugünkü adıyla Tunceli’yi anlatırken, asırlarca nüfuz edilmemiş, hükümete önemli sorunlar çıkarmış bir adadır diye tarif ediyor. 1926 yılında ilçe yapılan Dersim, Elazığ’a bağlandı. 1935’te Tunceli vilayeti teşkil edildi. 1937’deki Dersim İsyanı’ndan sonra geçici olarak Elazığ’dan yönetilmeye başlandı. 1946 yılında tekrar Tunceli adını alan şehrin Çemişgezek, Mazgirt, Nazımiye, Ovacık, Pertek, Pozat ve Pülümür olmak üzere 7 ilçesi bulunuyor. 19. yüzyıla kadar sürekli savaşlara sahne olan Tunceli’nin tarihi ise oldukça eski; yöredeki kalıntılar M. Ö. 5000 yılından beri yerleşim alanı olarak kullanıldığını aktarıyor. 24 yıl boyunca OHAL kapsamında dünyaya kapıları kapalı olan Tunceli’nin geçtiğimiz sene bu tarihlerde OHAL kapsamından çıkarılması, istenilenin gerçekleşmesine olanak tanımayacak gibi gözüküyor. Sürekli terörle anılan kent bakalım bundan sonra nasıl bir geleceğe yol alacak. STRATEJ MELİH AKTAŞ: TUNCELİ’DE KAÇIŞ KOLAY Tunceli’deki saldırı Bayık olayına misillemedir. Tunceli olması örgütün orada tam olarak çökertilmediğini gösteriyor. Bir de buradaki eylem sayısal olarak azalan örgüt militanlarının kaçışının kolay olmasından kaynaklanıyor. Çünkü bu saldırıda kolay kaçış çok önemlidir. Bölgenin coğrafik faktörü bunu sağlayacak özelliktedir. Şehrin yapısının örgütsel faaliyetler yönünden detaylı bir şekilde incelenmesi lazım. SON DÖNEMDEKİ TUNCELİ TERÖR RAPORU İnsan Hakları İnceleme Komisyonu raporuna göre 2000 yılında Türkiye genelinde 548, OHAL’de 234 olay olurken bunun yarısı Tunceli’de gerçekleşiyor. Aynı şekilde 2001’de genelde 729 olay, OHAL’de 228 olay; 2002’de genelde 746 olay, OHAL’de ise 233 olay oldu. OHAL’de gerçekleşen olayların yarısı o dönemlerde OHAL kapsamında olan Tunceli’de gerçekleşti. –Tunceli—Pertek karayolunda araçları durduran bir grup terörist yolculardan zorla para topladı. –Tunceli Valisi Ali Cafer Akyüz’ün de içinde bulunduğu bir konvoya Tunceli–Pülümür karayolunda salıdırı düzenledi, iki er şehit oldu. –Tunceli kırsalında KADEK, kaçmak isteyen örgüt üyelerinden Karker kod adlı Mahmut Arda’yı, Rojbin kod adlı Sema Yıldız’ı öldürdü. –Fakir Bozkurt ve İskender adlı örgütün bölge sorumlusu Tunceli kırsalında öldürüldü. –Tunceli kırsalında yapılan operasyonda iki terörist sağ olarak ele geçirildi.