PKK'nın yapamadığını AK Parti yaptı!

MHP'li Oktay Vural, AK Parti'yi ağır sözlerle eleştirdi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin terör politikasını eleştirerek, "PKK'nın istek ve arzuları meşrulaştırılıyor. Türk milleti demek ırkçılık olmaya başladı. PKK'nın silahla yapamadığını AKP yerine getiriyor" dedi.

"BU NASIL MUHAFAZAKARLIK"

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Vural, Türkiye'nin Suriye'ye müdahale için "Dış güçlerce tezgaha getirilmek" istediğini belirterek "Tarihte ilk defa Müslüman coğrafyasında iç savaş çıkartmak amacıyla silahlanmanın Türkiye üzerinden yapıldığı haberleri yayınlanıyor. Türkiye'nin bir taraftan Irak'taki çatışma ortamına göz yumması diğer taraftan iç savaşın kanlı silahlarının Türkiye'den yayıldığı, ne kadar utanç verici. Bu ne pis bir tezgah? Bu nasıl muhafazakar bir hükümet? Her iki tarafa silah verip 'vurun birbirinizi' demek nasıl muhafazakarlık?" diyerek şöyle devam etti:

"ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Şimon Peres ile yaptığı toplantıda 'Milli menfaatleri için Türklerin kırmızı çizgisi olabilir' demişti. Bu taşeronluktan öte bir anlam taşıyor. Türkiye'nin kırmızı çizgilerini Clinton mu belirliyor? AKP ve Başbakan'ın milli dediği her şeyin ABD'nin stratejik emelleri için olduğu açıktır. Oynanan oyunlar, İsrail'in güveliği içindir. İsrail ve ABD'nin milli menfaatlerine hizmet ediliyor. İsrail, Suriye'de Kürt coğrafyası oluşması politikasının destekçisidir. Suriye kazanını kaynatıyorlar, Türkiye alttan ateşi veren ülke konumunda. Türkiye'ye '1 Mart tezkeresinde söz verdin Suriye konusunda adım atacaksın' denerek tezgahın içine çekmeye çalışıyorlar. Esad rejiminin kan dökmesinin başlıca sorumlularından biri de Türkiye'dir. Kan dökme siyaseti bizim medeniyetimize uymuyor."

KÜRTÇE SEÇMELİ DERS

Türk milletinin tüm milli ve manevi değerleri Başbakan tarafından "sürekli yumrukla dövülüyor yok ediliyor" diyen Vural, Kürtçenin seçmeli ders olması konusunda, Başbakan'ın boks eldiveni ile çekilmiş fotoğrafını göstererek, "Türkiye'ye, dilimize, kimliğimize yumruk atıyor" dedi. Vural, şunları söyledi:

"Kendi kalesine gol atan futbolcu Başbakan. Kum torbasına çevirdiği Türk milletidir, milletin birlik ve bütünlüğüdür. Anayasanın 42. Maddesinde Türkçe'den başka bir dilin okullarda öğretilemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Sen kendini anayasanın üstünde mi görüyorsun? Burası hukuk devleti, eşkıya devleti mi burası? Herkes anadilini öğrenebilir ama özel eğitim kurumlarında ve kurslarda. Adım adım nereye gitmek istiyorsun? Alıştırıyorlar, adım adım önce eğitim, sonra kamuda anadil, sonra bölgelerde özerklik. Süreç budur. Siyasi çözüm amaç ve hedeftir. AKP'nin ve CHP'nin ana derdi millet ve milliyetçilik fikriyle kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni etnik kimliğe göre bölmek ve parçalamaktır. Adım denilen her şey Kürdistan hayallerinin projesinin adımlarıdır. PKK'nın istek ve arzuları meşrulaştırılıyor. Türk milleti demek ırkçılık olmaya başladı. PKK'nın silahla yapamadığını AKP yerine getiriyor. Bunu kabullenmemiz asla mümkün değildir.

AKP ve CHP Amerikan salatası yapmış, sos olarak 'analar ağlamasın' diyerek millete yedirmeye çalışıyor. Koca koca adamlarsınız. Fikriniz yok, zikriniz yok, projelere mal bulmuş mağribi gibi gidiyorsunuz. Asıl kan üzerinden siyaset, kanı meşrulaştıran proje budur. Hepsinin uyruğu bölümünde Alman, Fransız, İtalyan kendi uyrukları yazıyor. Peki bizim pasaportlarda ne yazıyor? Tur.. Biz Tur muyuz?"

"AYNI YOLUN YOLCUSU ONLAR"

Açıklamanın ardından soruları cevaplayan Vural, BDP'nin sürecin dışında kalması halinde MHP'nin politikasının sorulmasını üzerine, "Onlar zaten BDP ile birlikte. BDP de bu sürecin içinde zaten. Bu adımların hepsi bir sonrakini meşrulaştırmak için. Aynı sudan içmişler, Aynı yolun yolcusu onlar. Aynı eksende aynı güç tarafından yönlendiriliyorlar. Bizim milli politikadan taviz vermemiz mümkün değildir. Biz milletimizle yürüyeceğiz. ABD projeleriyle yürümeyeceğiz" dedi.

"ARTIK BU USTAYI DİNLEYEN YOK"

Vural, özel yetkili mahkemelere yönelik bir soruyu ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Başbakan'ın konuşmalarını karşılaştırarak, "Biri bu konuda yapılan açıklamalar kişisel görüşlerdir, kim takar seni diyor. Bunu söyleyen Bakanlar Kurulu'nun sözcüsü. Diğeri açıklamalarımı arkadaşlarımla konuşarak yaparım diyor. Artık bu ustayı dinleyen yok. AKP'de çatırdama olduğunun bir göstergesidir bu konuşmalar" şeklinde cevapladı.