BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

PKK'nın kurucusundan Öcalan iddiası

Kürt sorununun çözümünün önündeki en büyük engelin Öcalan ve Ergenekon olduğunu savunarak bölgede yaşayanlara yönelik bir çağrıda bulundu.

Abone ol

Almanya’da yaşayan PKK’nın kurucularından Şükrü Gülmüş, eski yol arkadaşına ağır suçlamalar yöneltti. Öcalan'ın kendisinden başka kimseyi düşünmediğini savunan Gülmüş, "Kürt sorununun çözümünün önündeki en büyük engel, Öcalan ve Ergenekon'dur. Öcalan, ETÖ'nün taşeronu ve Kürt halkının düşmanıdır" dedi.

Vakit gazetesine konuşan Gülmüş, sürece bölge halkının el koyması gerektiğini ifade etti. Gülmüş, PKK içerisinde silahsızlanmadan yana olanların, içeride Öcalan eliyle, dışarıda ise Ergenekon tarafından öldürüldüğünü iddia etti.

KÜRTLER ÖCALAN’A İSYAN BAŞLATMALI

Öcalan’ın kendisinden başka bir derdinin olmadığını vurgulayan Gülmüş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ancak bir beyin yıkama süreci yaşadık. 35 yılda halka, Öcalan lider olarak yutturuldu. Oysa bölge halkı artık gerçekleri görmelidir. Öcalan’ın Kürtlere zerre kadar faydası yok ama zararı anlatmakla bitmez. Öcalan bölge insanının sorununu bilmez, dertlerini dinlemez, 30 yıldır süren çatışmalarda da ailesinden bir kişinin tırnağı bile kırılmadı. Öcalan ailesi ‘el bebek gül bebek’ halindeyken, bölge insanı sıkıntı altındadır. Eğer Öcalan’ın Kürtlerle alakası varsa, bugün silahların susması için talimat verir. Yok vermiyorsa, şimdi Kürtlerin buna isyan etmesi lazım. Önce halk PKK’yı sorgulamalı ve neye hizmet ettiğini anlamalıdır. Hemen ardından kendilerini temsil etme iddiasıyla siyaset yaptıklarını iddia eden partileri... Öcalan’a kimse bel bağlamasın. Birileri ‘Öcalan’ dedikçe ve Ergenekon bitmedikçe, Kürt sorunu çözülmez.”

SİLAHA KARŞI ÇIKANLARI İÇERİDE PKK DIŞARIDA ERGENEKON SUSTURDU

Öcalan’ın Hitler’den farksız olduğunu vurgulayan Gülmüş, “Bugün sözde örgüt içerisinde Karayılan sivrilmiştir. Ama asla ve asla Öcalan’sız iş yapamaz. Öcalan’ı bu kadar güçlendiren ve başa bela eden, derin devlettir. Ergenekon’un taşeronu Öcalan’dır. Örneğin bir Hikmet Fidan gerçeği var. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 6 Temmuz 2005 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Kendisi HADEP’in Genel Başkan Yardımcısı’ydı. Olayın çok üstüne gidilmedi. Yine PKK’dan ayrılan Suriye’deki Rekeftin Hareketi’ni yöneten ve daha çok kültürel anlamda Kürt kimliğini savunan Kemal Şahin’in ortadan kaldırılması var. Silahsız hareket isteyen kim varsa öldürüldü. İçeride olanlar PKK, dışarıda olanlar ise Ergenekon aracılığıyla temizlendi. Öcalan’a rağmen iş yapan kim varsa, potansiyel tehlike olarak görüldü” dedi.

ÖRGÜTÜN ÜST KADEMESİNDE ERGENEKONCULAR VAR

Ergenekon ile PKK ilişkisini kabul etmeyenlerin akıl tutulması yaşadığını vurgulayan Gülmüş, “Yalçın Küçük gerçeği var. Üstünü kimse kapatamaz. Bizzat Ergenekon adına örgütte görevlendirildi. PKK’nın içine girdiğinde kısa sürede Öcalan’ın danışmanlığına getirildi. Sadece Yalçın Küçük de değil. Derin devlete hizmet eden birçok taşeron örgüt de aktif görev aldı. Bunlardan biri de Doğu Perinçek’tir. Biz bunları o günden deşifre ettik. Deşifrelerimizde ne kadar haklı olduğumuz bugün ortaya çıkmıştır. Ergenekon ile PKK’nın bağlantısı yok demek, akıl tutulmasıdır. İsimleri çoğaltmak mümkün... Cenk Duatepe ve Ağrılı Pilot Necati Kaya da bu süreçte derin görevler üstlenmiştir. Şu anda da aynı görevleri üstlenen karanlık isimler var. Bu isimler, örgüte yol haritası belirliyor. Yeni isimleri de yakın zamanda açıklayacağım. Örneğin bir avukatlar örgütü var. Çoğu Öcalan’ın avukatlığını yapıyor. Ama çift taraflı çalışıyorlar. Talimatları iletmekle kalmıyorlar, derin ilişkileri sürdürüyorlar. Basın ve BDP içinde de çift yönlü çalışanlar var. Hatta örgütün bugün üst kademesinde Ergenekoncular var” şeklinde konuştu.

SÜRECİN TIKANMASI, STATÜKOCULARIN KAZANMASI ANLAMINA GELİR

“Ne zaman demokratikleşme yönünde sivil irade kararlılık gösterse, derin yapılar çelme takıyor” diyen Gülmüş, “AK Parti demokratik açılımdan asla ödün vermemelidir. Geri adım tuzağına düşmemelidir. Bu en başta Öcalan ve Ergenekon’un beklentisidir. Başlayan süreç genişletilmeli ve özellikle 12 Eylül Anayasası’ndan topyekûn kurtulunmalıdır. Başlayan sürecin tıkanması, statükocuların kazanması anlamına gelir” dedi. (Vakit)