Terör örgütünün eski üst düzey yöneticisi Hıdır Yalçın, PKK'nın kaos planı kabul görmeyeceğini söyledi.
Abone olHıdır Yalçın, uzun yıllar terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticisi olarak görev yaptı. Ancak daha sonra terör örgütünden ayrılarak, Osman Öcalan'la birlikte Yurtsever Demokrat Parti'yi (PWD) kurdu. 'Serhat' kod adlı Hıdır Yalçın, son dönemdeki gelişmeler ve PKK tarafından 12 Haziran seçimleri öncesi tırmandırılan gerilimle ilgili Süleymaniye'de yayımlanan 'Hewal' gazetesine çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK'dan ayrıldıktan sonra örgüt tarafından birçok kez öldürülmek istenen Hıdır Yalçın, açıklamalarında, Öcalan'ın yakalanması sonrasında örgüt yönetimini ele geçiren Murat Karayılan liderliğindeki 'çetenin' şiddet politikasında ısrarlı olması sebebiyle örgütten ayrılmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Partisinin hedefinin şiddetin ve silahın olmadığı yeni bir mücadele geliştirmek olduğunu belirten Hıdır Yalçın, PKK'nın Eylül 2010'daki referandumun boykot edilmesi kararının büyük hata olduğunu kaydetti. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan çözümüne yönelik reformları desteklediklerini, son dönemde Anayasa ve Seçim Kanunu gibi bazı kanunlarda reform niteliğinde değişikliklerin olduğunu söyledi. Yalçın, Kürtler üzerinden 'partisel şovenizme' karşı olduğunu da belirtti.
ÇÖZÜMÜN ÖCALAN'A ENDEKSLENMESİ YANLIŞ
PKK'nın silah bırakması gerektiğini savunan Hıdır Yalçın şunları kaydetti: "PKK ve uzantısı siyasi oluşumlar, Kürtleri kucaklayamaz. Çünkü partisel şovenizme düşmüş durumdalar. Türkiye'de Kürt gerçeği inkâr edilmemektedir. PKK ve siyasi uzantısı oluşumların 12 Haziran seçimlerine yönelik kaos, şiddet ve etnik çatışmaya dayalı politikaları Kürtler tarafından kabul görmeyecektir. PKK'nın bu politikası seçimlerde ağır hezimete uğrayacaktır. Kürt sorununun çözümünün Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne endekslenmesi yanlış. Herkes bilsin ki Kürt sorununun silahla çözülmesi imkansızdır. Dünyadaki gelişmeleri takip edemeyen PKK yönetiminin silahlı mücadele yöntemi, en büyük zararı Kürtlere vermiştir. Bugün Irak, İran, Suriye, Türkiye ve Avrupa'da yaşayan Kürtler silahlı mücadeleye kesinlikle karşı çıkmaktadırlar."
Türk hükümeti ile hiçbir irtibatlarının bulunmadığını ve Türkiye'ye dönmelerinin önemli olmadığını belirten Hıdır Yalçın, örgütten kaçan veya muhalif Kürtlere yönelik cinayetlerin karanlık bir yanının olmadığına, cinayetlerin Murat Karayılan ve 'çetesi' tarafından işlendiğinin apaçık ortada olduğuna işaret etti. Yalçın, örgüt içi cinayetlerin sorumlularının mutlaka Kürtlere hesap vermek zorunda kalacaklarını vurguladı.