BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.008,53
HABER /  GÜNCEL

PKK'nın kan donduran infaz hikayeleri!

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, PKK terör örgütünün kendi içlerindeki korkunç infaz hikayelerini anlattı

Abone ol

Terör örgütü PKK, yüzlerce militanı ile yöneticisini infaz etti. Kimi infazlarda kullandığı yöntemler ise insanlık dışı. Celal Aydın, Haki Karer'den sonra PKK'nın ilk infazlarından biri. Örgütün, Celal Aydın'a önce mezarını kazdırdığı ardından ise kafasına sıkarak infaz ettiği ortaya çıktı.

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, PKK'nın ilk kurucularından Celal Aydın (Malatya Kürecik), Çetin Güngör (Semir -Dersim), Enver Ata (Batman), Resul Altınok (Bingöl), Bozan Arslan (Urfa), Mehmet Şener (Batman), Faysal Dumlayıcı (Ceylanpınarı), Sakine Cansız (Dersim), Şahin Dönmez'in (Elazığ) örgüt içi infazla öldürüldüğünü ve öldürülme gerekçelerinin ise Öcalan'a muhalefet olduğunu söyledi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KURULUŞ TOPLANTILARI

Terör örgütünün kuruluşu ve iç infazları konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulunan Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, PKK literatüründe 1973'te Çubuk Barajı, 1974'te Tuzluçayır, 1975 yılının Ekim ayında da Ankara'nın Dikmen semtinde ikamet eden Dersimli Kamer Özkan'ın evindeki buluşma ve 1978 yılında Lice'nin Fis Köyünde yapılan toplantının örgütün kuruluş toplantıları olduğunu ifade ediyor.

Güçlü, 1975 yılında yapılan toplantıya Abdullah Öcalan, Cemil Bayık, Şahin Dönmez, Ali Haydar Kaytan, Dilaver Yıldırım, Fuat Çavgun, Musa Erdoğan, Kesire Yıldırım, Turgut Çetineren, İsmet Ateş (Kesire'nin, Öcalan'dan önceki sevgilisi) Hasan Asgar Gürgöze, Ali Şir Gürgöze, Mustafa Dereli, Mustafa Karasu, İsmail Güngör, Kamer Özkan, M.Hayri Durmuş, Kemal Aygün, Hakki Karer, Resul Altınok ve Baki Karer'in katıldığını belirtiyor.

ÖCALAN DEVLET TARAFINDAN KORUMA ALTINA ALINIR

PKK'nın ideolojik meşrulaştırılması için de Öcalan ile M. Hayri Durmuş'un birlikte grubun sözde manifestosu veya örgütün program taslağı niteliğindeki 68 sayfalık "Kürdistan Devriminin Yolu" adlı broşürü kaleme aldıklarını anlatan Güçlü, "Oysa bu manifestonun önceden hazırlanan ve onların eline sıkıştırılmış bir yol haritasının olduğu; bunun PKK'nın kurucu mühendisleri tarafından hazırlandığı güçlü ve kuvvetli bir ihtimal. Öcalan, 1975'ten sonra örgüte 'sızdıklarını' iddia ettiği MiT ajanları Pilot Necati Kaya ile kol kola, Kesire Yıldırım-Öcalan ile de koyun koyuna 1976 yılından itibaren Kürdistan seferine başlar! Bundan böyle artık kendisi devlet tarafından yakın koruma altına alınır ve yol arkadaşlarını da sömürgeci cellatların insafına terk eder." diyor.

İLK İNFAZ HAKİ KARER

PKK'nın ilk kuruluş döneminde Sünni ve Alevi ayrımının çok önemli olduğunu düşünmenin yanlış olacağına dikkat çeken Güçlü, "Kurucuların Kemalist, Stalinist, Leninist olmalarına dikkat edildiği gerçeği var. Çünkü 1974 yılından sonra Kürt ulusal örgütlenmeleri, sosyalist düşünceyi benimsemişlerdi; sosyalist düşünceye bağlı gelişiyorlardı. Bunların provoke edilebilmesi için, kendisine Leninist, Stalinist diyenlerin PKK kurucusu olarak seçilmeleri gerekirdi." diye konuşuyor.

PKK'nın ilk kuruluşunda yer alıp da örgüt içi infaza kurban giden ilk insanın 18 Mayıs 1977 tarihinde Gaziantep'te öldürülen Haki Karer olduğunu dile getiren Güçlü, Karer'in kardeşi Baki Karer'in, Haki Karer'in öldürülmesi konusunda "PKK Nedir, Ne Değildir?" broşürü hazırladığını kaydediyor.

Haki Karer'in Kürt sorununa sempatiyle yaklaşan Karadenizli bir Türk olduğunun altını çizen Güçlü, Karer'in Öcalan'ın grubun içine getirdiği Pilot ve Kesire'nin açığa çıkan kimliklerinden dolayı Öcalan'ı soruşturmaya başladığını vurguluyor. Öcalan'ın ise olayın bir komplo olduğunu ve MİT'in yaptığını ileri sürdüğünü aktarıyor. Güçlü, "Haki ile Öcalan arasında yapılan son toplantıda neler konuşuldu? Öcalan bunu bugüne kadar yanıtlamaktan niçin kaçınıyor? Öcalan neden bu toplantıdan iki gün sonra direkt Urfa'da çalışmalara başlaması gerekirken, niçin Ankara'ya dönüş yaptı?" sorularını yöneltiyor.

ÖCALAN'A MUHALEFET EDEN ÖLDÜRÜLÜYOR

PKK'nın ilk kurucularından Celal Aydın (Malatya Kürecik), Çetin Güngör (Semir -Dersim), Enver Ata (Batman), Resul Altınok (Bingöl), Bozan Arslan (Urfa), Mehmet Şener (Batman), Faysal Dumlayıcı (Ceylanpınarı), Sakine Cansız (Dersim), Şahin Dönmez'in (Elazığ) örgüt içi infazla öldürüldüğünü belirtiyor. Güçlü öldürülme gerekçelerinin ise Öcalan'a muhalefet olduğuna dikkat çekiyor.

ÖNCE MEZARINI KAZDIRDILAR SONRA DA...

Bu infazların hepsinin çok kötü metotlarla yapıldığının altını çizen Güçlü, "Bir kısmı gözaltına alınıp, işkenceye tabi tutulduktan sonra infaz edildi. Celal Aydın da Haki Karer'den sonra PKK'nın belki de ilk infazlarından biri. Ve de oldukça barbarca infaz edilmiştir. Celal Aydın'a mezarı kazdırılıp, daha sonra kafasına silah sıkarak infaz edildikten sonra, kendisinin kazdığı mezara gömülmüştür. Tam anlamıyla barbarca ve mafya tipi bir infazdır." şeklinde konuşuyor.

PKK YÖNETİCİLERİ Şİİ İTTİFAKI CEPHESİ İÇİNDEDİRLER

Örgütte "Kemalizm, Stalinizm, Apoizm" karışımı bir ideolojiyi benimseyen kadroların olduğunu dile getiren Güçlü, bu bağlamda da Dersimli Alevi Stalinist-Kemalist karşımı ideolojiye sahip olanların örgütte etkin durumda olduğuna dikkat çekiyor.

Murat Karayılan'ın Kürdistan Federe Bölgesine yakın özelliğiyle tanınan biri olduğunu belirten Güçlü, şunları anlattı:

"Bahoz Erdal (Fehman Hüseyin), Duran Kalkan, Cemil Bayık İran ve Suriye'ye yakın olan değil, içli-dışlı olanlardır. PKK'nın yöneticileri, günümüzde bölgedeki dengelere bakıldığı zaman, İran'ın başını çektiği, İran, Suriye, Irak Maliki yönetiminin oluşturduğu Şii İttifakı/Cephesi içindedir. Bu ittifaktan dolayı, kendilerini çok güçlü görmektedirler. Bu cephe sayesinde kendileri için bir egemenlik yaratmalarının olanak içinde olduğunu düşünmektedirler. Bu nedenle, Devrimci Halk Savaşı gibi tarih ötesi, soğuk savaş döneminin mücadele biçimini sürdürmekte ısrarlılar. Şemdinli'deki 'kurtarılmış bölge' stratejisini benimsemekteler, bunu hayata geçirmek için de bölgesel konjonktürün elverdiğini veri olarak kabul etmektedirler. Bu ittifak içindeki yerleri, eşit ve silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde değil, bir bağımlılık ve uydu ilişki niteliğindedir."