PKK'nın kaçırdığı oğlu gelecek umuduyla sofraya bir tabak fazla bırakıyor
ŞIRNAK'ta dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle, HDP il binası önünde yürüyüş ve basın açıklaması yapan Şırnaklı annelerden Emine Üstek, 15 yaşındayken 7 yıl önce PKK tarafından kaçırılan oğlu Metin'in geleceği umuduyla, hep sofraya fazladan bir tabak koyuyor.
Abone olOğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttuğunu belirten Üstek, "Ben oğlumu HDP'den istiyorum. Yaşadığım sürece, oğlumun peşinde olacağım. Umudum var. Oğlum nerede olursa olsun, bir gün bana dönecektir. Oğlum kendi rızasıyla gitmedi" dedi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Şırnaklı annelerin, şehit ve gazi yakınlarıyla, 10 Eylül'de başlattıkları eylem devam ediyor. Kent merkezindeki Bahçelievler Mahallesi'nde 7 yıl önce 15 yaşındayken, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan Metin Üstek'in annesi, oğlunun bir gün döneceğinin hayali ile yaşıyor. Anne Emine Üstek, oğlunun döneceği umuduyla, sofraya fazladan bir tabak bırakıp, gelişini görmek için pencerede sürekli sokağı gözlüyor.
Metin'in hedefi mühendis olmaktı
Emine ve Ömer Üstek'in 6 çocuğundan en küçüğü olan Metin Üstek'in hayalleri, PKK terör örgütü tarafından kaçırılması ile son buldu. Yaz tatillerinde lokanta ve kafe gibi işletmelerde çalışan Metin'in hedefi mühendis olmaktı. Metin'den geriye bir fotoğraf kaldığını anlatan Emine Üstek, oğlunun kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttuğunu belirterek, "Ben oğlumu HDP'den istiyorum. Yaşadığım sürece, oğlumun peşinde olacağım. Umudum var. Oğlum nerede olursa olsun, bir gün bana dönecektir. Oğlum kendi rızasıyla gitmedi. Başkaları oğlumu kaçırdı. Oğlum için ciğerim yanıyor. Çok efendi, iyi bir çocuktu. Oğlum neredeyse gelsin. Devletine teslim olsun. Devletimiz çok iyi ve kimseye zarar vermez. Metin'im neredeysen bana geri gel. Ne gecem var ne gündüzüm. Yediğim yemekten tat alamıyorum. Benim oğlum çalışkandı. İş yapmayı severdi. Sabah işe giderdi. Akşam da hiçbir yerde durmadan eve geri gelirdi" dedi.
"Yaşıyorken son bir defa oğlumu görmek istiyorum"
Emine Üstek, sofrayı kurduğunda, oğlunun geleceği umuduyla bir tabak fazla bıraktığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Metin oğlum ne zaman sofra kursam, senin için de tabak koyuyorum. Tabağı koydum, Metin'im şimdi gelecek diyorum. Sabahtan akşama kadar pencerede senin yolunu gözlüyorum. Pencereden bakınca, her an gelecekmişsin gibi bekliyorum oğlum. Yoldan geçenlerin çoğunu sana benzetiyorum. Oğlum bana çok düşkündü. Nereye gitsem benim yanımdaydı. Bağda, bahçede sürekli bana yardım ederdi. Metin'im ile yaptığımız evi de yıktılar. Eski evimiz yıkıldı. Yeni evimize taşındık. Sürekli sokağa bakıyorum. Oğlum gelirse göreyim diye. Ben oğlumdan haber bekliyorum. Birileri bana oğlumdan haber getirsin. Yaşıyorken son bir defa oğlumu görmek istiyorum. Yaşlandım artık. Oğlumun peşinden eskisi gibi koşacak kadar gücüm kalmadı."
Çocuğumu götürüp satmışlar
Baba Ömer Üstek ise, oğlu Metin'e kavuşmak için yetkililerden destek bekledikleri ifade ederek, "Oğlum Türkiye'de, Irak'ta, İran'da, Almanya'da nerede olursa olsun, bize bir haber verirlerse çok memnun olurum. Bu PKK bizim dünyamızı mahvetti. PKK dünyaya beladır. Bizim memleketimizi yıktı. Göç etmek zorunda kaldık. Ben oğlumu hiçbir saat, hatta bir saniye bile unutmuyorum. Sürekli kalbimde. Yemek yediğimde, dışarı çıktığımda bu çocuk sürekli aklımda, unutamıyorum. Ben onların karşısındayım. HDP de PKK'ya destek veriyor. HDP de terör örgütüdür. HDP'ye destek verenler, bizim komşumuz, akrabamız. Ben onlara da karşıyım. Benim çocuğum neredeyse, bu HDP, PKK bana bir haber getirsin. Öldüyse de haber versinler. Sağ ise haber versinler. Öldüklerinde televizyona veriyorlar, öldü diye. Yaşayandan niye haber vermiyorlar? Onlar yalancıdır. Onlar Müslüman düşmanıdır. 'Biz Kürt'üz' diyorlar, Kürt değiller. Paracı bunlar. Benim çocuğumu götürüp satmışlar. Ben oğlumdan haber bekliyorum. Annesi durmadan ağlıyor. Biz ağlıyoruz. Ne hakları vardı bize bunu yapmaya. Biz hakkımızı istiyoruz. Şırnak, Cizre, Silopi, Nusaybin yıkıldı. Kim yıktı? Terör yıktı. Halen HDP de ona destek veriyor" diye konuştu.