BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,98
ALTIN 3.006,68
HABER /  GÜNCEL

PKK'nın kaçırdığı asker komutanı suçladı!

Kaya'lı savunma Dağlıca baskını sırasında kaçırılan askerlerden Ramazan Yüce, Tabur Komutanı Onur Dirik'i suçladı.

Abone ol

Terör örgütü PKK üyelerinin Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki askeri birliğe saldırısı sırasında irtibat kesilen ve birliklerine dahil olduktan sonra Van Askeri Mahkemesince yargılanan 8 askerden 2'sinin görevsizlik kararı verilerek Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Dağlıca bölgesindeki tabur komutanlığına 21 Ekim 2007'de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen, 12 askerin şehit olduğu, 17 askerin yaralandığı saldırıda irtibat kesilen ve 5 Kasım 2007'de Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine katılan 8 askerden er Ramazan Yüce ile uzman çavuş Halis Çağan'ın Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ''suçu ve suçluyu övmek ile basın yoluyla terör örgütü propagandası yapma'' iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.

Sanıklardan uzman çavuş Halis Çağan'ın katılmadığı duruşmada hazır bulunan Ramazan Yüce, 9 sayfalık savunmasını okuyarak, hakkındaki suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Dağlıca baskınından önce arkadaş çevresinde söylediği bazı sözlerin bazı arkadaşları tarafından çarpıtıldığını iddia eden Yüce, şöyle konuştu: ''Dağlıca baskınından sonra tabur komutanı yarbay Onur Dirik, arkadaşlarımın aleyhinde kullandığı gerçek dışı ifadeleri kullanarak, sadece Kürt olduğum için beni hedef almıştır. Baskından 3 ay önce Ahmet Kaya'nın bir şarkısını dinlediğim için Gaziantepli bir askerle kavga etmiştim. Bu kavga sırasında 'Eğer Ahmet Kaya'yı sevmek ve onu dinlemek terör ise en büyük terörist benim' demiştim. Benim sözlerimle ilgili hiçbir işlem yapılmadı ama yaşanan baskından sonra tabur komutanı Onur Dirik, benim sözlerimi çarpıtarak meydana gelen baskınla ilgili bütün zafiyetleri üzerime yıkmıştır.' Baskından hemen sonra terör örgütü üyelerinin kendisinin de aralarında bulunduğu 8 askeri kaçırdığını hatırlatan Yüce, terör örgütü kamplarına götürülüşünü ve burada kaldıkları 14 günlük süreci anlattı. Suça konu olan terör örgütünün yayın kanalındaki konuşmasını, kaldıkları kamptaki terör örgütü sorumlusunun tehdidi ve baskısıyla yaptığını ifade eden Yüce, 14 günde diğer asker arkadaşlarıyla birlikte kötü muamele görmediklerini ancak ölüm korkusu yaşadıklarını belirtti.

ÜSTÜ KAPALI TEHDİT ETTİLER

Mahkeme başkanının ''Tehdit olmasaydı nasıl konuşurdun?'' sorusuna Yüce, ''Durumumun çok iyi olduğunu belirterek aileme selam söylerdim. Terör örgütü ve devletle ilgili bir şey söylemezdim'' yanıtını verdi.Yüce, mahkeme başkanının sorusu üzerine, söz konusu yayın kanalına yansıyan konuşmalar için örgüt üyelerinin kendilerine metin vermediğini ancak nasıl konuşmaları gerektiği konusunda üstü kapalı tehditte bulunulduğunu kaydetti.

Sanık uzman çavuş Halis Çağan'ın avukatı Ali Fahir Kayacan da, sanığın üzerindeki atılı suçun terör örgütü propagandası olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

''Terör örgütünün nihai amacı ayrı bir Kürt devleti kurmaktır. Müvekkilim Halis Çağan ise, özgür olmadığı bir ortamda, 'Bu savaş bitsin artık analar ağlamasın' demiştir. Günümüz siyasi konjonktüründe bundan daha ağır sözler söylenmektedir. Bu sözleri devlet bürokrasisi içinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan bile dile getirilmektedir. Müvekkilime işkence ve kötü muamele yapılmamış olsa da, terör örgütünün daha önce askerler, kamu görevlilerine ve hatta sivillere yönelik yaptığı vahşi katliamlar bile bir tehdittir.''

Mahkeme, duruşmaya katılmayan uzman çavuş Halis Çağan'ın, ikamet ettiği Kahramanmaraş'ta ağır ceza mahkemesince ifadesinin alınması için duruşmayı 22 Eylül'e erteledi. Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesindeki tabur komutanlığına, 21 Ekim 2007'de terör örgütü PKK üyelerince düzenlenen ve 12 askerin şehit olduğu, 17 askerin yaralandığı saldırıdan sonra irtibat kesilen ve 5 Kasım 2007'de Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine katılan uzman çavuş Halis Çağan, çavuş Mehmet Şenkul, erler Ramazan Yüce, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih Atakul ve Fuat Başoda, 10 Kasım 2007'de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Van Askeri Mahkemesince tutuklanmıştı.

Van Askeri Mahkemesinde, 18 Aralık 2009'daki son duruşmada, sanıklardan er Ramazan Yüce'nin ''alenen askerleri itaatsizliğe teşvik'' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına, uzman çavuş Halis Çağan'ın ''görevi ihmal'' suçundan 1 yıl 8 ay, erler Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Mehmet Şenkul, Fatih Atakul ve Özhan Şabanoğlu'nun da aynı suçtan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.

Mahkeme, sanıklar Yüce ve Çağan hakkında ''suçu ve suçluyu övme ile basın yoluyla terör örgütü propagandası yapma'' suçlarından ''görevsizlik'' kararı vererek, dosyayı Van Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.