BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,32
ALTIN 2.842,70
HABER /  GÜNCEL

PKKnın gerçek hamileri

Türkiye, geçtiğimiz yıl PKK ve diğer terör örgütlerinin Avrupa’daki örgütlenmesini incelemeye aldı.

Abone ol

PKK'ın gerçek hamileri AB,ABD, ve İngilteredir.
PKK terör örgütünün Avrupa’daki örgütlenmesi çok eskiye dayanıyor. Türkiye rahatsızlığını her fırsatta ifade etmesine rağmen Avrupa ülkelerinin PKK uzantılarına karşı etkin tedbirler almasını sağlayamadı. PKK’nın Avrupa’da en güçlü olduğu ülke Almanya. Örgütün, Almanya’da 189 dernek, federasyon ve kulüp gibi oluşum ve çok sayıda büro ile 13 dergisi bulunuyor.

Söz konusu raporda, örgütün diğer Avrupa ülkelerindeki teşkilat yapısı ise şöyle aktarılıyor:

Avusturya : 9 dernek

Belçika : Konkurd çatısında 9 federasyon 11 dernek, 2 spor kulübü

Fransa : 11 dernek

Hollanda : 11 dernek, 4 birlik 1 komite, Heerburg’da eğitim merkezi

İngiltere : 9 dernek, 1 komite

İsviçre : 20 dernek 5 birlik

İtalya : 3 dernek, 2 büro

Yunanistan : 10 kuruluş

İspanya : 3 dernek

AB, PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyorsa, bu derneklerin ve kuruluşların AB ülkelerinde işi nedir acaba?

AB ülkelerinin PKK’ya yardımları bunlarla sınırlı değil!

PKK’dan ele geçirilen silahların ülkelere göre menşelerine göz attığınızda AB ülkeleri ve ABD’nin silah ve mühimmat konusunda da PKK’nın yanında olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.

PKK’dan ele geçirilen mayınların yüzde 60.6’sı İtalyan, yüzde 6.2’si Alman yapımı.

El bombalarının yüzde 19.8’i ABD yapımı, yüzde 8’i Alman yapımı.

Ele geçirilen Kannas, BKC, G3, Mavzer gibi tüfeklerin yüzde 13.2’si İngiliz, 9.4’ü ABD, 7.9’u Alman, 2.5’i Belçika, 0.4’ü İspanya ve 0.3’ü İtalyan yapımı.

Tabanca ve makineli tabancaların yüzde 20.2’si İspanya, 19.9’u İtalyan, 15’i Belçika, 1.5’i ABD yapımı.

PKK’nın yayın organı Roj TV’nin yayınlarına bir türlü engel olunamaması da PKK’nın arkasındaki Batı desteğinin ispatıdır. Bu bölücü yayınlara engel olmayan Danimarka’da, Roj TV gibi Türkiye’nin bölünmesi için yayın yapan yine PKK yanlısı Mezopotamya TV’nin onursal başkanlığını, 2000 yılından bu yana ülkenin eski başbakanı Anker Jorgensen yürütmektedir. PKK Avrupa ülkelerinden devlet bazında açıkça destek görmektedir.

İngiliz yayın kuruluşu BBC Güneydoğu’daki son olayları değerlendirirken "Bölgesel başkent Diyarbakır" ifadelerini kullanmıştır. Yine İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Diyarbakır’ı bölgesel başkent olarak tanımladıktan sonra yanlışlıkla mı kullanıldı?’ sorusuna, İngiltere Dışişleri sözcüsü, "Bölgede ’Diyarbakır’ın başkent olduğu’ şeklinde bir inanış olduğunu ve bakanlığın Türkiye masasının kendilerine böyle bir ifade kullanılması için tavsiyede bulunduğunu" cevabını verdi.

İşbaşına geldikten sonra sayısız Avrupa ve İngiltere seyahatine çıkan AKP hükümeti tarafından Türkiye’nin tek bir başkenti olduğu ve bu başkentin adının da Ankara olduğu ne yazık ki, AB’li dostlarımıza(!) anlatılamamış. AB’nin bu en etkili ülkesi İngiltere nezdinde PKK’nın söylemi devletin ve hükümetin resmi söylemini bastırmış görünüyor. İngiltere dışişleri bakanlığı PKK’nın ağzından konuşuyor. Bu gelişme İngiltere’nin desteğinin PKK’nın üzerinde olduğunu göstermiyor mu?

Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrel, geçtiğimiz yıl Türkiye’yi ziyaretinde gazetecilere, "Ankara’dan sonra Kürdistan’a gideceğiz" demişti.

BBC’nin ve İngiltere’nin bugün seslendirdiği şeyi, Fransız Yeşiller Partisi Milletvekili Helene Flature, "Diyarbakır Kürt bölgesinin başkentidir" diyerek uzun bir süre önce söylemişti. Türkiye’yi ziyaret eden Avrupa Parlamentosu heyetinde yer alan Çek Parlamenter Ransdorf ise Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e "Kürdistan’a katkı sunmaya çalışıyoruz" demişti.

Bütün bu ifade edilen gerçekler, Batı ülkelerinin güneydoğu üzerindeki emellerinin ve PKK’ya verdikleri destekleri açıkça ortaya koymaktadır.

Bu beslenen emelleri boşa çıkarmak ancak birlik ve beraberliğimize daha fazla önem vererek mümkündür.

Atatürk’ün, Milli Mücadele döneminde Doğu’da yaşanan olayları kendisine aktaran Yüzbaşı Esad Bey’e cevaben yazdığı 1919 tarihli mektubundaki şu ifadeler bugün ibretlik ifadelerdir. "Vatanın geçirmekte olduğu şu tarihi hayat ve memat anında mukadderatı yekdiğerine tamamen merbut ve öz kardeş olan Türk ve Kürt arasına düşman parasıyla nifak sokmaya çalışan ve kendi din ve vatanı aleyhine uğraşan her türlü nefrete sezadır."

Kaynak: acikistihbarat.com