PKK'nın kaçırıp 8 gün esir tuttuğu öğretmenler yaşadıklarını anlattı
Abone olÖğretmen Merdan Aksoy, PKK tarafından tekrar kaçırılmaktan çekiniyor. Bol ağaçlı bir yerde, brandaların altında kaldıklarını anlatan genç eğitimcinin annesi Hori ve babası Serhat Aksoy "Sekiz gün boyunca diken üstünde yaşadık" diyor.
Diyarbakır'ın Lice ve Hazro ilçeleriyle Bingöl'de toplam 12 öğretmen kaçırıldı. Eğitim-öğretimin başladığı ikinci haftada kaçırılan 12 öğretmenden 11'i sekiz gün alıkonulduktan sonra 4 ve 5 Ekim tarihlerinde serbest bırakıldı. Alıkonulan öğretmenlerin Kürt kökenli olması da dikkat çekici başka bir konu. Şu anda PKK'nın elinde Kayserili bir asker öğretmen bulunuyor.
Bu öğretmenlerden Diyarbakır'ın Lice ilçesi Birlik Köyü'nde görev yapan üç kişi Türkiye gazetesine konuştu. Gazete haberi "Kürtçe için kaçırıp Türkçe konuştular" başlığıyla manşetten verdi.
HASIR VE BATTANİYE VERDİLER
Merdan Aksoy, hiçbir zaman öldürülme korkusu yaşamadığını belirterek, şunları söyledi: "Sekiz gün dağda bol ağaçlı bir yerde brandaların altında kaldık. Altımıza sermemiz için bir hasır ve üstümüzü örtmemiz içinde battaniye verdiler. Ekmeklerini de orada pişirdikleri belliydi. Bize Lice'yi terk etmemiz ve bir daha öğretmenlik yapmamamız konusunda bir telkinde bulunmadılar.
TERÖRİSTLER BÖLGE İNSANI
Oldukça yüksek ve sık ağaçlıklı bir yerde tutulduk. Gece ellerimiz ayaklarımız bağlıydı. Gündüz çözüyorlardı. Başımızda sürekli bir nöbetçi vardı. Bizimle fazla konuşmuyorlardı. Asla polemiğe girmedik. Bizi 'Kürtçe eğitimi gündeme getirmek için' kaçırdıklarını söylediler. Bizlerle genellikle Türkçe konuşuyorlardı. Yani bizleri Kürtçe için kaçıranlar Türkçe konuşuyordu. Bazen biz anlamayalım diye Zazaca konuşuyorlardı. Bize herhangi bir şey yapmadılar. Onlar da talimat bekliyordu. Zazaca konuşmaları, söz konusu militanların bu bölge insanları olduğunu gösteriyor."
OKULA DÖNMEK İSTİYORUM
Ümit Eşer isimli öğretmen de Aksoy gibi militanların kendileriyle Türkçe konuştuklarını bazen de Zazaca'yı tercih ettiklerini ifade etti. Fazla ayrıntıya girmek istemeyen Eşer, ücretli öğretmenlik yaptıklarını, bundan sonra da imkan tanınması halinde yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Eşer, "Okuldaki ikinci günümdü. Öğrencilerimle sadece tanışmıştım. Daha hiçbir ders anlatamadan kaçırdılar. Ben tekrar okula gidip öğrencilerime ders anlatmak istiyorum" diye konuştu.
ÖĞRETMEN SERVİS İSTEDİ
Kadın öğretmen Tubay Yalçın ise, diğerlerine göre daha fazla sarsılmış ve olup bitenlerden etkilenmiş. Başına gelenleri gezerek unutmaya çalıştığını söyledi. Kendilerinin kurtulması için bir operasyon başlatılmamasmı askerî yetkililerle gerçekleştirdikleri toplantıda dile getirdiğini anlatan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Tekrar o köye gidebilirim ama şartlarım var. Öncelikle bizlere bir servis sağlanması gerekiyor. Aksi halde benzer bir durumla karşılaşma ihtimalimiz her zaman var. Umarım bu tür girişimler bir daha yaşanmaz."
DANIŞIKLI DÖVÜŞ DEĞİL
Kürt kökenli öğretmenlerin bırakılıp Türk öğretmenin serbest bırakılmamasınm perde gerisinde "danışıklı dövüş mü?" olduğu yönündeki değerlendirmelere öğretmenler âdeta isyan etti: "Onları hiç görmedik. Hiçbirisini de tanımadık. Bizim yerimize başkalarını da alabilirlerdi."