'1989'da toplu mezarlar kepçelerle kazıldı, çıkarılan cenazeler beyaz torbalarla taşındı.' O günlerin tanığı Necati Mumyay yaşananları böyle kaleme aldı...
Abone ol1989 yılında Kasaplar Deresi'nde neler olmuştu? BDP'lilerin şimdilerde 'Kasaplar Deresi'ndeki mezarlık usülüne uygun açılsı yürüyüşü' nasıl bir tepkinin sonucuydu? Tecrübeli gazetei Necaiti Mumyay o günleri kaleme aldı...
Şimdi BDP’nin gündeme taşıdığı Siirt’teki Kasaplar Deresi olayı 20 yılı aşkın süre önce gündeme gelmişti. O dönem PKK eylemlerinin dorukta olduğu yıllardı. Bölgede yaşanan çatışmalarda ölen PKK’lılardan aileleri tarafından teslim alınmayan ya da aileleri tespit edilemeyenler asker gözetiminde ANAP’lı Siirt Belediyesi’nin kepçeleriyle Kasaplar Deresi mevkiinde açılan toplu mezarlarda toprağa verilmişti.
Ancak SHP’li Dr. Ekrem Bilek’in Mart 1989 yerel seçimleriyle Belediye Başkanı olmasının ardından nisan ayında ölenlerin yakınları savcılığa başvurarak cesetleri istediler. Savcılık hemen harekete geçti ve 22 Nisan 1989 günü belediye çalışanlarının yer göstermesi sonucunda Kasaplar Deresi kazıldı. Kazıda bulunan cesetler ve kemikler savcılık, polis ve istihbarat yetkililerinin gözetiminde belediye tarafından kent mezarlığına gömüldü…
O gün bölgeye kimse yaklaştırılmadı. Gazetecilere de izin verilmedi, basın mezarlıkta bile engellenmek istendi. Ancak o zor şartlarda bile haberciler cesetlerin taşınmasını ve Zevye Mezarlığı’nda toprağa verilişini fotoğrafla tespit ettiler. Bu arada bazı ölülerin ceset parçalarının beyaz torbalar içinde taşındığı dikkat çekiyordu. Bunlar, mezarlığın tenha bir bölümünde o günün sabahında kazılan mezarlara dini vecibeler de yerine getirilerek gömüldü.
Bu arada cesetlerinin dereden çıkartılıp mezarlığa gömülmesi ailelerini sevindirirken kentte “Nasıl olur da teröristler bizim ölülerimizin yanına gömülür” diye homurdanmalar oldu. Ardından ise yeni sahipli-sahipsiz PKK’lı cesetleri de mezarlığın aynı bölümünde (bazıları törenle) toprağa verilmeye başlandı. Mezarlıkta bu uygulama hâlâ sürüyor ve ‘Zevye’ tabiri caizse ‘PKK kabristanı’ oluşmuş bulunuyor.
Çatışmalı süreç
Yaşanan süreç 2. Özal dönemiydi ve o tarihlerde henüz Siirt’te Kürt kimliğiyle resmi siyaset yapan pek yoktu. PKK’nın kırsal alandaki eylemleri sürüyor, arada bir Siirt merkezine roketler düşüyordu. Bir defasında roketlerden biri SHP’li Belediye Başkanı Ekrem Bilek’in evine isabet etti, ancak can kaybı olmadı. O dönemde Siirt Valisi olan (Erdoğan hükümetinin eski Kültür Bakanı) Atilla Koç’a da suikast girişimi iddiasıyla 4 kişi özel harekât timleri ile girdikleri çatışmada öldü.
Ve bir suikast
Kazıdan sonra iki yıl geçti ve 1991 genel seçimleri arifesinde PKK’nın intikamı olarak kabul edilen bir suikast yaşandı. Cesetlerin Kasaplar Deresi’ne gömüldüğü sırada Belediye Başkanı olan ANAP’lı Mahmut Çalapkulu evinde öldürüldü. Gece evinin zili çalınan eski başkan, kapı açılır açılmaz iki kişi oldukları sanılan saldırganların kurşunlarına hedef oldu. Ağır yaralanan Çalapkulu, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Bu olay genel seçimler öncesi Siirt’te siyasetin dengesini bozdu. Öldürülen eski başkanın bacanağı müteahhit Ahmet Eriş ANAP’tan milletvekili adayıydı; hemen adaylıktan çekildi ve seçim ittifakı sonucu SHP listenin 2 ve 3. sırasına Kürt adaylar koyup 3 milletvekili çıkardı.
Şimdiki durum
Olay şimdi BDP tarafından yeniden gündeme taşındı. Orada daha çok ceset olduğu öne sürülüyor. Aydınlar, sanatçılar, yazarlar Siirt’e davet ediliyor. Son olarak da belediye bölgeyi ağaçlandırarak mesire yeri haline getireceğini belirtiyor.
‘Usulüne uygun açılsın’ yürüyüşü
Siirt’teki Kasaplar Deresi, ‘toplu mezar’larla son aylarda sürekli gündemde. Siirt’te dün yapılan 40 bin kişilik yürüyüşten önce mart ayının başında aralarında ünlü şarkıcı ve yazarların da olduğu bir grup ‘toplu mezarların usulüne uygun işlemler yapılarak açılması’ talepleriyle Kasaplar Deresi’ne yürümüştü. Sanatçılara Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP İl Başkanı Faruk Sağlam, Kurtalan Belediye Başkanı Necat Yılmaz da eşlik etmiştti. Kasaplar Deresi’ni anlatan bir türkü söyledikten sonra söz alan Ferhat Tunç, “Okuduğumuz bir ağıttı, bu ağıtın bir anlamı olduğunu düşündük. Önemli bir dönemeçteyiz. Kürt sorununun çözümü noktasında çok büyük bir fırsat var. Eylemsizlik süreci yaşandı ama ne yazık ki gereği yapılmadı. Bütün Türkiye’nin ve kamuoyunun dikkatini buraya çekmek istiyoruz” demişti.
Siirt’te siyasi dengeyi yıktı
Kasaplar Deresi’ndeki kazıdan iki yıl sonra eski ANAP’lı belediye başkanı öldürüldü. Bu tam da seçim öncesi siyasi dengeyi değiştirdi, seçim ittifakıyla Siirt’ten iki Kürt vekil Meclis’e girdi.