BIST 9.727
DOLAR 35,22
EURO 36,78
ALTIN 2.974,30
HABER /  GÜNCEL

PKK'lılar kaçmayın şaka yaptık diyordu

2010'da Hatay’ın İskenderun ilçesinde 6 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili olay anını anlatan askerlerden dikkat çeken ifadeler...

Abone ol

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2010 yılında, Şehit Er Remzi İlboğa Kışlası’na askerlerin nöbet değişimi sırasında roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmişti. 6 askerin şehit olduğu saldırıda, 8 asker de yaralanmıştı.

Saldırıyı düzenledikleri belirlenen 9 PKK’lı hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma geçen hafta tamamlandı. Saldırıyı düzenleyen PKK’lı grubun sorumlusu Kenan Yıldızbakan’ın 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 200 yıl, roketatarı kullanan Cengiz Nergiz’in ise 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 320 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi.

Diğer 7 sanık Bayram Daimi, Barış Kızılçay, Musa Ataman, Mehmet Ataman, Mehmet Şah Çetinkaya, Hamdusena Sayan ve Mahmut Nergiz hakkında da 23 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları istendi.

Düzgün Türkçesi vardı

Saldırıda yaralanan askerlerden Taner Adıyaman ifadesinde olay anını anlatırken, “Hastanedeyken olayda yaralanan başka bir arkadaşa ‘Kaçmayın şaka yapıyoruz’ diye seslendiklerini söylemişlerdi” dedi.

Yaralanan askerlerden Muammer Altemur da ifadesinde şunları anlattı:

”Karşılık vermek için kütüklükteki şarjörümü tüfeğime takmaya çalışıyordum. Bu esnada sol bacağımın altına iç taraftan şarapnel parçası girdiğini hissettim. Arkadaşım Erol Tavukçu bana ‘Kaç canını kurtar’ dedi. Sağ elini bana doğru uzatarak git şeklinde işaret yapıyordu. Dönüp baktığımda isabet aldığını gördüm. Ben yerden kalkarak 8 nolu nöbet kulesinin olduğu yere koştum. Bu kulede nöbet tutulmuyordu. Çünkü olayın olduğu yere yakın bir kuleydi. 9 nolu kuleye gidip nöbetçiyi uyardım. Erol Tavukçu’nun beni araçtan iteklediği sırada takmaya çalıştığım şarjörüm araç içinde olduğundan silahsız kalmıştım. Diğer nöbet kulesi doğru giderken arkamdan bir teröristin ‘Kaçma nereye gidiyorsun oyun oynuyoruz’ diye düzgün bir Türkçe ile konuştuğunu duydum.”