Güvenlik güçlerine teslim olan bir PKK'lı Kandil'de yaşananlar hakkında önemli itiraflarda bulundu.
Abone olTerör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik kuvvetlerine teslim olan Bahoz Ahmet kod adlı terörist, hava harekatlarında atılan bombaların Kandil'i cehenneme çevirdiğini, çok büyük kayıplar verildiğini itiraf etti.
Güvenlik yetkililerinden edinilen bilgiye göre, güvenlik kuvvetlerine teslim olan Bahoz Ahmet adlı terörist, terör örgütü PKK'nın hain taktiklerinden kış hazırlıklarına, sokak çatışmalarındaki yol ve yöntemleri ile hava harekatlarından kurtulmak için neler yaptığına ilişkin hazırlıklarını anlattı.
ÖRGÜT HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI
Çözüm süreci boyunca yapılan hazırlıklar ve örgütün Suriye'de elde edilen sokak çatışması tecrübesi nedeniyle PKK'nın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile mücadelesinde mutlak bir zafer beklediğini anlatan Bahoz Ahmet, yapılan bunca hazırlığa rağmen karşılarında yepyeni taktikler kullanan bir ordu bulduklarını, örgütün tamamen hayal kırıklığına uğradığını ifade etti.
İHA'LAR HAREKET İMKANINI ORTADAN KALDIRIYOR
İnsansız hava araçlarının (İHA) sürekli bölgeyi gözetlemesi ve Hava Kuvvetleri bombardımanı nedeniyle, hareket imkanlarının ortadan kalktığını anlatan Bahoz Ahmet, sonunda kaçarak güvenlik kuvvetlerine sığınmanın en akıllıca yol olduğuna karar verdiğini belirtti.
PKK'NIN İHANET TAKTİKLERİ
İtiraflarında PKK'nın hain taktiklerini de açıklayan Bahoz Ahmet, teröristlerin Doçka olarak bilinen ağır makinalı silah mevzilerini nasıl inşa ettiğini anlattı. Ağustos 2014'te eğitimi tamamladıktan sonra Şırnak bölgesinde jeneratörle çalışan, hiltilerle tünel şeklinde Doçka mevzileri inşa ettiklerini söylenen Bahoz Ahmet, toplamda 4 Doçka mevzisi yapıldığını belirtti.
DOÇKA MEVZİLERİ İÇİN HİLTİ KULLANILARAK TÜNEL AÇILIYOR
Doçka mevzilerinin inşasında kayalardan hiltilerle delik açılıp, patlayıcı kullanılarak patlatılmak suretiyle genişletilerek tünel yapıldığını anlatan Bahoz Ahmet kod adlı terörist, tünel derinliğinin 20-25 metre civarında olduğunu kaydetti. Bahoz Ahmet, doçka mevzilerine yönelik detayları şöyle aktardı:
"Tünel içerisi zikzak şeklinde oluyor ve yukarı/aşağı inip çıkmak için basamak bulunuyor. En üst bölümü iki metre derinliğinde oluyor. Bu şekilde yapılmasının amacı, bir saldırı durumunda Doçka'nın üst bölümü aşağı alınarak görünmesi engelleniyor ve bombalanması durumunda basınçtan etkilenmemesi amaçlanıyor.”
Öte yandan güvenlik birimlerinden alınan bilgiye göre, PKK'ya yönelik hava harekatlarında kullanılan TÜBİTAK tarafından geliştirilen nüfuz edici mühimmatlarla bu türdeki hedefler artık imha edilmeye başlandı. Bu sayede mevzi içinde her ne tür tedbir alınırsa alınsın, içeri giren mermi çok geniş bir alanı etkiliyor ve teröristler etkisiz, silahlar da kullanılamaz hale geliyor.
TERÖRİSTLER CENAZELERİNİ NASIL TAŞIYOR VE GÖMÜYOR
Bahoz Ahmet, teröristlerin, güvenlik güçlerine teslim etmemek için cenazelerini taşımaları ve gömmelerini de anlattı.
Yılmaz Botan adlı teröristin yaklaşık 1,5 ay önce Van'ın Çatak ilçesinde karakola yapılan saldırı esnasında öldürüldüğünü söyleyen Bahoz Ahmet, cenazesi Kato bölgesinde bulunan örgütün sözde Kurtay Faraşin Şehitliği dediği yere gömüldüğünü belirtti. Bu mezarlıkta son dönemde öldürülen toplam 66 örgüt üyesinin cenazesi gömülü olduğunu açıklayan Bahoz Ahmet, "Bir kısmını topluca gömdüklerini biliyorum. Silahımı da orada bulunan camiye bıraktım" dedi.
PKK VE KCK'NIN PARA FİNANSMANI
Bahoz Ahmet, terör örgütü PKK ve şehir yapılanması KCK'nın vergilendirme adı altında ve yardım olarak Türkiye içerisinden ve Avrupa ülkelerindeki vatandaşlardan para topladığını anlattı.
Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye kaçakçılık yapan kişilerden de önemli miktarda malzeme ve para temin edildiğini söyleyen Bahoz Ahmet, "Bölgedeki iş adamlarından, kazandıkları kar payının yüzde 10'luk dilimi vergi olarak alınır. İş adamlarından alınacak vergiler için bir zaman belirlenir. Burada gün ve saat belirtilir. Bu süre içinde vergi ödenmez ise ceza kesilir ve vergi iki katına çıkarılır. Örgüt kendisi için uygun olmadığını değerlendirdiği projelerin yapılmasına engel olmak için firmaların iş makinalarını ve araçlarını yakar ve bölgeden uzaklaşmalarını sağlar. Örgütün talimatlarına rağmen iş yapan iş adamı olursa ceza olarak elde etiği kar payının iki katı vergi alınır" ifadelerini kullandı.
"ÖRGÜTÜN KESTİĞİ CEZAYI ÖDEMEYEN İŞ ADAMLARI BÖLGEDE İŞ YAPAMAZ"
Örgütün kestiği cezayı ödemeyen iş adamlarına bölgede iş yaptırılmadığını anlatan Bahoz Ahmet, itiraflarında şu detayları paylaştı:
"Yıldırmak ve yıpratmak için her şey yapılır ve bölgeden el çekmesi sağlanır. Ayrıca bölgedeki göçerlerden de toplamda yıllık 600 bin TL vergi alınır. Bu zamanda vergi ödenmesi yapılmazsa cezai işlemi uygulanır ve vergi miktarı iki katına çıkarılır. Örgütten gelen para, istek doğrultusunda geliyordu. Ne kadar ihtiyacımız varsa, o kadar istiyorduk ve geliyordu. Bazen bizim istediğimiz paranın yarısını gönderdikleri de oluyordu. Sonuçta gönderilen para miktarını Örgüt yönetimi belirliyordu."
BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN KIŞ HAZIRLIKLARI
"Geçtiğimiz yıl boyunca sadece bizim gruba yönelik erzak için 750 bin TL harcama yaptık" diyen Bahoz Ahmet, "Şu an bizim bölgede 3-4 yıl yetecek kadar erzak vardı ama son yapılan hava saldırıları ve askerlerin bölgeyi aramaları neticesinde bu stokun çoğu imha oldu. Kış döneminde kampların çıkış ve girişleri 12 kilogram tüp ve TNT patlayıcılarla tuzaklanmaktadır. Giriş ve çıkışlarda, 24 saat süreyle 2 kişi nöbet tutmaktadır. Dumanın görülmemesi için yemekler gece yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
ÖRGÜTÜN HALKI AYAKLANDIRMA ÇALIŞMALARI
Sokak savaşlarında kullanılmak üzere bir ilçede bulunan gençlik yapılanmasına 200 adet pompalı tüfek, Kaleşnikof tüfekler ve fişekler dağıtıldığını anlatan Bahoz Ahmet, itiraflarında şu bilgiler paylaştı:
"Bunlar genelde Örgütün o ilçede kendisine karşı gelenlerin zorla boşalttırdığı evlere depolandı. Karşı gelmeye korkanlar da evlerini depo olarak kullandırmak istemiyorlar. Yakın geçmişte bazı ailelerin evine zorla silah ve mühimmat koyduk. Ertesi gün kaçtıklarını gördük. Halk yanımızda durmuyordu, açılan hendek ve kurulan barikatlar en çok bizim oradaki insanımızı rahatsız etti ve Örgüte tepkiler arttı. Bazı kaçan aileler mahallelerindeki depoların krokisini çizip polise, askere vermişler."
PKK'LILARIN KORKULU RÜYASI
PKK'lıların korkulu rüyası Hava Kuvvetleri'nin bombardırmanlarından örgüt militanlarının nasıl kurtulmaya çalıştıklarını da anlatan Bahoz Ahmet, "Savaş T. Muhabere istasyon sorumlusu Zagros'un Diyarbakır'dan aranarak uçakların kalkış bilgileri verilmektedir. Telsiz ile Kandil'de bulunan BTÖ mensuplarına haber verilerek sığınaklara girmeleri tedbir almaları sağlanmaktaydı. Buna rağmen atılan bombalar her yeri cehenneme çeviriyormuş, çok kayıp verdiğimiz bir şekilde duyuluyordu. Bu da örgütteki arkadaşları çok korkutuyordu. Kaçanların sayısı da bu nedenle arttı" ifadelerini kullandı.
Artık tanker uçak kullanan, AWACS uçakları ile komuta kontrol sağlayan Hava Kuvvetleri, sadece Diyarbakır'dan değil tüm üslerden kalkan uçaklarla PKK'nın bu taktiğini de etkisiz hale getiriyor.
Bölgede teröristlerin kullandıkları "intişar" yani hava taarruzlarını uyarı alanı bulunduğunu itiraf eden Bahoz Ahmet, bu alanın iş makinalarıyla kazıldıktan sonra beton dökülerek yapıldığını açıkladı. Son dönemlerde Hava Kuvvetleri'nin kullandığı akıllı mühimmatlar, bu sığınakları da delerek giriyor ve içindekileri etkisiz hale getiriyor.
PKK ELEBAŞLARINDAN MURAT KARAYILAN'IN SON TALİMATI
Terör örgütü içerisinde Türkiye'de "Öz Savunma Birimi" adında şehirde faaliyet gösteren bir birim olduğunu itiraf eden Bahoz Ahmet, "Buraya genelde Şervan eğitimi alan veya en az 2 yıl örgütte kalan teröristler yollanmaktadır. Herhangi bir olaya karışmamış teröristler Kürdistan Yurtseverler Birliği tarafından verilen pasaport ve kimlik ile Türkiye'ye geçirilmektedir. Yakalanmaları durumunda kendilerine Irak kuzeyinde çalıştıklarını ifade etmeleri söylenmektedir" dedi.
PKK gençlik yapılanması YPG-H yapılanmasının amacını da açıklayan Bahoz Ahmet, söz konusu yapılanmanın PKK ile KCK tarafından verilen talimat doğrultusunda şehirlerde toplumsal olay çıkartarak kaos ortamı oluşturmayı amaçladığını belirtti.
Bahoz Ahmet, Öz Savunma Birlikleri'nin amacının ise sokak çatışmaları ile güvenlik güçlerine saldırmak ve halk ayaklanması başlatmak olduğunu kaydetti. Öz Savunma Birlikleri'ne dağlık bölgelerde 15 günlük eğitim aldıktan sonra kendilerine av tüfeği, Kaleşnikof ve RPG-7 roketaratların dağıtıldığını anlatan Bahoz Ahmet, "Son dönemde YDG-H'nin başarısızlıkları Örgüt üst yönetiminde çok ciddi sıkıntılar yarattı. Üst üste talimatlar geliyordu. YDG-H'nin başarısızlıklarını kesinlikle PKK'ya mal edilmeyecek şekilde tedbir alın diye" ifadelerini kullandı.
Bahoz Ahmet, PKK'nın elebaşlarından Murat Karayılan'ın YDG-H hususunda son talimatının ise "Artık YDG-H'nin PKK ile bağlantılı olduğu vurgulanmayacak. Hepsi Sivil Direniş Unsurları olacak. Sivil Direniş Unsurları YDG-H'nin kendisini sivil direnişe dönüştürmesinin adıdır. YDG-H hezimete uğramıştır. Bunun hesabını kendileri verecektir. PKK onların başarısızlığını üstlenemez. YDG-H'nin HPG bağlantısını halkımıza unutturmalıyız" olduğunu itiraf etti.
SİLVAN HAİNLERİNİN TELSİZ GÖRÜŞMESİ
3 gün önce Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sivil kıyafetle evinden çıkarak görev yaptığı birliğe giden Uzman Çavuş Mehmet Ali Sarak, PKK'lıların silahlı saldırısı sonucu şehit edilmişti. Bu menfur saldırıya ilişkin detaylar telsiz görüşmelerine yansıdı. Silvan'daki PKK'lıların Kandil'dekilerle telsiz görüşmeleri şöyle:
"Merkez Telsiz: Bu Uzman Çavuşu arkadaşlar mı (Yani PKK'lılar mı?) yoksa Gençler mi (YDG-H) vurdu?
Silvan Telsiz: Hayır arkadaşlar (PKK'lı teröristler) vurdu.
Merkez Telsiz: Üstlenmeyin. YDG-H'nin üstüne kalacak tedbirleri alın. YDG-H'nin PKK ile bağlantısı yok diye de etrafta yayın."