Diyarbakır'da 5 polisi şehit eden PKK'lılara, 30'ar kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istendi
Abone olDiyarbakır'da 2008 yılında Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu personelini taşıyan servis otobüsüne PKK'lılar tarafından düzenlenen ve 1'i teknisyen 5 polisin şehit olduğu, 25 polisin yaralandığı saldırıya fiilen katıldıkları iddiasıyla 5 kişiye 30'ar kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istendi. Savcının mütalaasını verdiği dava, karar duruşması için ertelendi.
Olayla ilgili ayrıntılı değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Uğur Kabasakal, PKK'lıların eylem yapılıncaya kadar cep telefonu kullanılmayacağı ile ilgili uyarıldıklarını ayrıca bir teröristin çantasından at kuyruklu peruğu çıkararak başına taktığı, sonrasında servis aracının hemen önüne geçerek elinde bulunan uzun namlulu silahla saldırdığını açıkladı.
Diyarbakır Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksek Okulu personelini taşıyan servis aracı, 8 Ekim 2008 tarihinde Diyarbakır'ın Seyrantepe Semti'nde PKK'lıların silahlı saldırısına uğradı. Saldırı sonucunda araçta bulunan biri teknisyen 5 polis şehit olurken, 25 polis yaralandı. Kamuoyunda 'Seyrantepe saldırısı' olarak da bilinen olayla ilgili davaya bugün Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Murat Yildeniz, Neytullah Bayram, Halis Yildeniz, Ramazan Yenice ve Ali Nergiz katılırken, 10 tutuksuz sanık ise katılmadı.
'EYLEM SINIRÖTESİ TEZKERESİNE KARŞILIK YAPILDI'
Duruşmada yapılan kimlik tespitinin ardından Cumhuriyet Savcısı, 5 sayfadan oluşan esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada, eylemin TBMM'nin hükümete sınırötesine asker gönderilmesine izin verilmesine ilişkin tezkerenin süresinin uzatılmasına karşılık yapıldığı belirtildi. Eylemin PKK'nın halen dağ kadrosunda bulunan 'Soro' kod adlı Salih Kaplan, 'Rizgar' Kod adlı Mehmet Söğüt, 'Ziya' kod adlı Engin Çatak ve 'Reber' kod adlı Mehmet Şah Yildeniz tarafından kararlaştırıldığı belirtilirken, bu 4 kişinin halen yakalanmadıkları için daha önce dosyaları ayırma kararı verilmişti. Tezkerenin uzatılmasına karşılık, yapılacak terör eyleminin Mehmet Şah Yildeniz'in kontrolünde yapılmasının kararlaştırıldığı belirtilen mütalaada, sanıkların bu amaçla Diyarbakır'ın Lice ilçesi Birlik Köyü'nde bir evde toplantı yaptıkları kaydedildi.
'CEP TELEFONLARI KULLANILMAYACAK'
Olayla ilgili ayrıntılı değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Uğur Kabasakal, teröristlerin eylem yapılıncaya kadar cep telefonu kullanılmayacağı ile ilgili uyarıldıklarını, eylem yöneticisi Mehmet Şah İldeniz'in bir süre sonra Diyarbakır'a gelerek eyleme katılacak kişilerle irtibat kurduğunu belirtti. Yildeniz'in, 29 Eylül tarihinden eylemin yapıldığı güne kadar bölgede keşif ve hazırlık çalışması yaptığını anlatan savcı şöyle dedi:
"Eylemin 8 Ekim tarihinde polis okulu servis aracının Seyrantepe'den geçişi sırasında yapılması kararlaştırılmıştır. Olaydan bir gün önce son kez toplantı yaptıkları, burada eylemle ilgili Mehmet Şah İldeniz'in sanıklara direktif verdiği, sanıklardan Neytullah Bayram'ı eylemin yapıldığı yere göndererek güvenlik kuvveti olup olmadığını kontrol ettirdiği belirlenmiştir. Sanık Neytullah Bayram'ın telefonuna çağrı bırakması üzerine diğer şüpheliler de keşif yapmak için bölgeye gitmiştir."
ARAÇTA BULUNAN HERKESİN ÖLDÜRÜLMESİ İSTENMİŞ
Sanıkların eylemden önce olay yerine giderek toplantıda konuşulan konular hakkında keşif yaptığını belirten savcı şu ifadelere yer verdi:
"Mehmet Şah İldeniz, olay yerinde aracın geliş yönü, kimin nerede duracağı, eylemin nerede yapılacağı hususunu bire bir anlatmıştır. Bu bağlamda araçta bulunan herkesin öldürülmesine yönelik eylem gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda Halis Yildeniz'e, araca ateş edildikten sonra kaçanlara ve yardıma gelecek güvenlik güçlerine el bombası atması görevi verilmiştir. Mehmet Şah Yildeniz'in genel itibariyle araçta bulunanların tümünün öldürülmesine yönelik atışlar yapacağı yönünde keşif yapıp bölgeden ayrılmışlardır."
EYLEM SIRASINDA AT KUYRUKLU PERUK TAKTI
Sanıkların saat 16.00'da tekrar Halis Yildeniz'in evinde toplandığını belirten Savcı, olay tarihi itibariyle tezkere görüşmelerinin TBMM'de sürdüğünü belirtti. Sanıkların son görüşmesinden sonra Mehmet Şah Yildeniz'in silah ve bombaları çıkararak dağıttığını ifade eden Savcı mütalaasını şöyle sürdürdü:
"Bulunduğu mahal itibariyle 21 AAA 22 plakalı servis aracının yolun eğimli olması nedeniyle bir miktar hızını yavaşlattığı, bu sırada Mehmet Şah Yildeniz'in çantasından at kuyruklu peruğu çıkararak başına taktığı, sonrasında servis aracının hemen önüne geçerek elinde bulunan uzun namlulu silahla önce aracın tekerleklerine, sonrasında servis aracını kullanan şehit Vedat Ulu'yu hedef alarak ateş ettiği saptanmıştır. Yine aracın ön tarafına ve sağ tarafına seri şekilde ateş ederek arkasına kadar seri atışa devam ettiği tespit edilmiştir. Diğer şüpheliler Murat Yildeniz ve Neytullah Bayram'ın ise uzun namlulu silahla araçta bulunan herkesi öldürmek için ateş ettikleri, araçtan kaçmak için inen kamu görevlilerinin öldürülmesi için ise Halis Yildeniz'in iki adet el bombası attığı tespit edilmiştir. Sanıklar eylemden sonra iki silahı ve iki el bombasını olay yerinde bırakarak sanık Ramazanh Benice'nin kullandığı araçla olay yerinden kaçmışlardır."
KALAŞNİKOFLAR BAŞKA EYLEMLERDE DE KULLANILMIŞ
Olay yerinde yapılan incelemede 2 Kalaşnikof marka silah ele geçirildiği belirtilen mütalaada silahların balistik incelemesine yer verildi. Ele geçirilen silahların 20 Mayıs 2005 yılında Bingöl'ün Ortaçanak ve Dallıtepe bölgelerinde terör örgütü mensuplarının güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada kullanıldığı vurgulandı. Boş kovan incelemesinde silahların 06 Haziran 2006 tarihinde Bingöl kırsalında meydana gelen bir patlama için olay yerine giden jandarma olay yeri inceleme ekibine yapılan ve 2 güvenlik görevlisinin yaralandığı olayda da kullanıldığı belirtildi.
Mütalaada olay yerinde yapılan incelemede 2 Kalaşnikof marka silah, 9 şarjör, 120 dolu fişek, 136 boş kovan, 5 patlamamış el bombası ve bir patlamamış el yapımı patlayıcı cbulunduğu belirtildi.
SAVCI REKOR CEZA İSTEDİ
Mütalaasında, sanıkların devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak kastı ile tasarlayarak eylemi planladıklarını kaydeden Savcı, "Bombalama sureti ile ve yine mağdurların yerine getirdikleri kamu görevi nedeniyle 5 emniyet görevlisini şehit ettikleri ve 25 emniyet görevlisine yönelik eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığı, yine kamu malına zarar verdikleri, izinsiz patlayıcı madde ve yasak silah bulundurdukları anlaşılmıştır" dedi.
Savcı mütalaada 5 polisin şehit edilmesi olayına bizzat katılan Murat Yildeniz, Neytullah Bayram, Halis Yildeniz ve Ramazan Benice ile eylemin ön toplantısına katıldığı, örgüt mensuplarına yardım ettiği iddiasıyla Ali Nergiz'in 30 kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi. Ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istenen 5 sanık hakkında ayrıca 'Kamu malına zarar vermek', 'İzinsiz patlayıcı madde bulundurmak' gibi suçlardan da 36'şar yıla kadar hapis cezaları istendi.
DOSYA KARAR DURUŞMASINA KALDI
Savcı, eylemin yöneticisi olan Mehmet Şah Yildeniz'i evinde saklayan ablası tutuksuz sanıklar Maşallah Yildeniz ve eniştesi Şevki Yildeniz'in, 'PKK terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 15 yıl kadar hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi. Mütalaada, sanıklardan İhsan Bayram ve Mevlüt Özbey'in de 15'er yıl hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
5 SANIĞA BERAAT İSTEMİ
Savcı, dosya sanıklarından Emiş Bayram, Refika Nergiz, Kamile Bayram, Arap Yildeniz, Orhan Figan'ın işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili yeterli delil bulunamadığından beraatlerini istedi. Mütalaada, sanıklardan Ali Nergiz'in babası Ömer Nergiz'in ise adresinin bulunamadığı, yargılama sırasında dinlenmediği belirtilerek dava açılmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi istendi.
Mütalaanın okunmasının ardından mahkeme sanık avukatlarının savunma yapmaları ve kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi.