DİYARBAKIR 'ın merkez Bağlar İlçesi'nde yakalanan PKK'nın sözde sivil savunma birlikleri (YPS) il sorumlusu Emrah Durmaz ifadesinde çarpıcı bilgiler verdi.
Abone olPKK'nın şehir yapılanması YPS'nin sözde il sorumlusu 22 yaşındaki Emrah Durmaz da 20 Nisan günü ihbar sonucu yakalandı. Durmaz emniyete verdiği ifadede çarpıcı bilgiler verdi.
15 Mart günü meydana gelen silahlı terör saldırıları sırasında Bağlar İlçesi'nde kırsaldan gelen 50 PKK'lının bulunduğunu belirten Durmaz, "50 HPG'li örgüt mensubu Kaynartepe Mahallesi'nde alan tutma eylem ve faaliyetlerinde bulundu.
Olayların başlatılması talimatı üst kademeden acil olarak gelmiş. Bu nedenle bazı örgüt mensuplarına haber veremeden eylemlere başlamışlar. Bazı örgüt mensupları vatandaş gibi bölgeden çıkmış. Meydana gelen olaylarda örgüt başarısız oldu" dedi.
15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Merkez Sur İlçesi'nde 2 Aralık 2015 günü PKK'lı teröristleri etkisiz hale getirmek, hendekleri kapatmak, barikatları kaldırmak için güvenlik güçlerinin başlattığı operasyon 10 Mart günü tamamlanırken, 15 Mart günü ise, Bağlar İlçesi'nde terör eylemleri başlamıştı. Hendek olaylarının başlaması üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, yapılan operasyonlar sonucunda Bağlar İlçesindeki hendek, barikat ve bombalı tuzaklar kısa sürede temizlendi.
Olayların olduğu sırada Bağlar'da bulunan ve daha sonra siviller gibi ilçe merkezinden çıkan PKK'nın şehir yapılanması YPS'nin sözde il sorumlusu 22 yaşındaki Emrah Durmaz da 20 Nisan günü ihbar sonucu yakalandı. Yakalandığında üzerinde Mehmet T. adına sahte kimlik, 7 bin dolar ve 3 bin 750 Türk lirası çıkan Durmaz, adli mercilerce tutuklanırken, hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
"YPG, PKK İLE BİRLİKTE TÜRKİYE'DE HALK İSYANI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR"
Hazırlanan iddianamede, KCK terör örgütünün Suriye yapılanması PYD'nin bir yandan sözde legal alanda faaliyet yürüten siyasi parti izlenimi vermeye çalışırken, demokratik özerklik stratejisi doğrultusunda siyasi ve diplomatik alanda örgütlenme faaliyetlerini organize ettiği vurgulandı.
Suriye'deki iç savaşa bağlı olarak ülkenin kuzey bölgesinde ortaya çıkan otorite boşluğunun ilerleyen yıllarda artarak devam ettiğini ve terörist grupların silahlı kanatlarını güçlendirerek, büyüdükleri sahaya dönüştüğünü kaydeden savcı, KCK/Rojava yapılanmasının özerk bir yönetim oluşturmak amacıyla örgütlenme faaliyetlerine ağırlık verdiğini vurguladı.
PYD'nin bölgesel ve uluslar arası alanda sözde meşru bir otorite izlenimi vermeye çalıştığını belirten savcı, böylelikle süreç içerisinde özerk bir yönetimin siyasi ve diplomatik zemininin tesis edilmesinin amaçlandığını ifade etti. Terör örgütünün silahlı kanadı olan YPG'nin özellikle MLKP, TKP/ML, MKP, TİKB ve TKEP/L terör örgütleri ile birlikte hareket ederek askeri alanlarını güçlendirdikleri ve harekat alanlarını genişettiklerini kaydeden savcı iddianamede, şöyle dedi:
KİTLESEL HALK SYANI BAŞLATMAYA ÇALIŞIYORLAR
"Bu örgütlerin ülkemizin sınır hattına paralel yayılarak güvenlik güçlerimize yönelik silahlı ve havanlı saldırılar gerçekleştirdikleri, yine terör örgütünce oluşturulan öz savunma söylemleri kapsamında illegal yollardan ülkemize geçiş yaparak kitlesel halk isyanını başlatmaya çalışan PKK terör örgütü mensupları ile birlikte hareket ettikleri görülmüştür."
Yakalandığında Suriyeli olduğunu söyleyen ancak, babasının teşhis etmesinden sonra gerçek kimliğini kabul eden Emrah Durmaz'ın ifadesi de savcılık iddianamesine yansıdı. 2009 yılında PKK/KCK terör örgütüne katıldığını söyleyen Durmaz, şöyle dedi:
"Gare alanında olduğum sırada Diyarbakır'a görevlendirildim. Örgütsel faaliyetlerde kullanmam amacıyla 7 bin dolar verildi. 'Serhabun' kod isimli örgüt mensubu ile birlikte yaklaşık 2,5 ay önce Suriye sınırında bulunan Terbespiye bölgesine geldik. 2016 yılının Şubat ayı sonlarında Kızıltepe'den sınırı geçtik. Bir taksi ile Diyarbakır'a geldik. Bizi Lice'ye yakın bir yere götürdüler. Mart ayının ilk haftalarında 'Alişer' kod adlı sorumlu örgüt mensubu beni Diyarbakır merkezde görevlendirdi. Bir milis ile Diyarbakır merkezine geldik. 'Serdar' kod adlı örgüt mensubu ile buluştuk.
EYLEM TERTİPLEMEM İÇİN TALİMAT VERDİ
Gençleri yanıma almamı ve eylem tertiplemem yönünde talimatlar verdi. Serdar ile planlamalarımızı yüz yüze yapıyorduk.Mart ayında Kaynartepe Mahallesinde yapılan örgütsel çalışma sonrası eylemler ve güvenlik güçleri ile silahlı çatışmalar başladı. Bu sırada ben evde kalıyordum. Olayların başlamasının 2'nci gününde o bölgeye gittim. Üzerimde silah yoktu. Kendisini daha önceden tanıdığım 'Demhat' kod adlı HPG'li örgüt mensubunun Kaynartepe'den vatandaş görünümü ile çıkış yaptığını gördüm. Yanında örgüt mensubu şahıslar da bulunuyordu."
20 GÜN İL MERKEZİNDE KALDIM
Bağlar İlçesi'nde olaylar bittikten sonra 20 gün il merkezinde kaldığını belirten Durmaz, diğer örgüt üyeleri ile bağlantısı kesilince kırsal kesime dönmek istediğini, 50 kadar PKK'lının Kaynartepe de 'Alan tutma' eylem ve faaliyetinde bulunduğunu anlatırken şöyle dedi:
"Olayların başlatılması talimatı üst kademeden acil olarak gelmiş. Bu nedenle bazı örgüt mensuplarına haber verilemeden eylemlere başlamışlar. Hatta 4 HPG'li örgüt mensubunu bir evde unutmuşlar. Bu örgüt mensupları 'vatandaş gibi' sonradan bölgeden çıkış yapmış. Bunlardan birini Sisi kırsalına gittiğimde gördüm. Kaynartepe'deki örgüt faaliyetlerden 'Eylül' kod isimli örgüt mensubunun sorumlu olduğunu öğrendim. Olaylarda örgüt başarısız oldu. Bunun sebebini iyi bir planlamanın olmaması olarak öz eleştiri yaptılar. Yanımda getirmiş olduğum Kalaşnikof marka silah ve 3 şarjör ile birlikte tekrar Sisi kırsalına döndüm."
BENİ SİVİL BİR ARAÇLA GÖTÜRDÜLER
Kırsal bölgeye gittikten sonra 'Alişer' kod adlı örgüt mensubunun kendisini yeniden Diyarbakır il merkezinde gençlerin örgütlenmesi ile görevlendirdiğini belirten Durmaz, "Bana il merkezinde irtibat kuracağım şahıslar ile gerekli eylem ve faaliyetlerde bulunmamı söyledi. Beni sivil bir araç ile Diyarbakır il merkezine getirdiler. İl merkezinde yapılacak örgütlenme ve hareket tarzımız ile ilgili bazı şahıslarla görüştükten sonra karar verecektik. Benim düşüncem gençlerin kitlesel eylemlerdeki hareket tarzı şeklinde idi. Ancak Kaynartepe'deki gibi bir alan tutma faaliyeti olmayacaktı" dedi.
Hazırlanan iddianamede 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilirken, yargılamanın önümüzdeki günlerde başlayacağı belirtildi.