Abdülkadir Selvi, kritik aşamaya gelen çözüm sürecinde PKK'ya silah bıraktırmak istemeyen üç ülkeyi kaleme aldı.
Abone olYeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, İran, ABD ve İngiltere'nin çözüm sürecini engellemek için büyük çaba gösterdiğini yazdı.
Öcalan, Nevruz mesajında bir tarih vermek suretiyle PKK’ya silahları bırakma gündemiyle kongre çağrısı yapması bekleniyor. Bugünkü köşesinde Kandil'in silah bırakma konusunu ele alan yazar, sürecin önemli aşamalarda sabote edildiğini ifade ediyor.
Oslo süreci, Paris suikastı ve 6-8 Ekim olaylarını tezgahın parçası olarak gören Selvi, tarafların yoluna taş koyan üç ülkeyi okurlarına duyurdu:
1-İran çözümü engellemek istiyor.
Çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte İran istihbaratının önemli ismi Kasım Süleymani, Kandil’i mesken tutmuştu. İran’ın çözüm sürecinin akamete uğratmak için Kandil üzerindeki baskısını artırdığı söyleniyor. Cemil Bayık üzerinden PKK’da etkin bir kola sahip olan İran’ın süreci sabote etme adına birçok şeyi göze alabileceği tahmin ediliyor. Bir anekdotu paylaşmak istiyorum.
Sürecin yine kritik bir aşamasında Murat Karayılan, çözüm heyetine, ”Birkaç görüşmede bulunamayabilirim” diyor. Merak ediyorlar. Sebebini soruyorlar. Israrlı sorular üzerine, ”İran istihbaratı peşimde. Önlem almam lazım” karşılığını veriyor.
2-ABD, PKK’nın denklemden çıkmasını istemiyor.
Ortadoğu’daki projelerini Kürtler üzerinden yürütmeyi tercih eden ABD için PKK, bölgede önemli bir silah. Ayrıca, ”Dinci” bir terör örgütüne karşı, PKK gibi seküler bir yapının silahlı mücadele yürütmesi, batı tarafından daha sempatik bulunuyor.
DEAŞ’a karşı PKK-PYD’nin Kobani’de verdiği mücadele, ABD’nin bu tezini güçlendirdi. O nedenle PKK’nın silahları bırakıp bu denklemden çıkmasını istemiyorlar. Ayrıca PKK, Türkiye’de silahlı mücadeleyi bırakma kararı aldığı taktirde, Türkiye, PKK üzerinden terbiye edilmeye çalışılan ülke konumundan çıkacak. Siz bu denklemin bir yerine İsrail ve Almanya’yı da ekleyin.
3-İngiltere-ABD,” Üçüncü Göz” olmak istiyor.
ABD ile İngiltere’nin ortak yürüttüğü bir diğer oyun planında ise, “üçüncü Göz” olarak sürece dahil olmak yer alıyor. Cemil Bayık bir söyleşisinde bu formülü gündeme getirmiş ve üçüncü bir ülkenin gözlemci olarak süreçte yer almasını istediklerini söylemişti.