BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

PKK Selahattin Demirtaş'a sert çıktı

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, 'Kürt demokratik hareketi yanılgı içinde' sözleriyle HDP ve Selahattin Demirtaş'a yüklendi.

Abone ol

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı sert sözlerle eleştirdi. “Kürt demokratik hareketi yanılgı içinde” diyen Karasu, HDP’ye “Demokratik siyaset kendisini Özgürlük Hareketi'nin yerine koyuyor, Özgürlük Hareketi ise demokratik siyasetin söylemesi gerekenleri söylemek zorunda kalıyor” eleştirisini yöneltti.

DEMİRTAŞ ŞİDDETİ ELEŞTİRMİŞTİ

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Kobani protestoları sırasında, “Bayrak ve Atatürk büstünü yakanları kınıyorum. Bunlar batıdan doğuya destek gelmesin diye yapılan provokasyondur" demişti.

Demirtaş Diyarbakır’da yaptığı basın toplantısında ise “tek bir şiddet eylemine kimse yönlenmemelidir” demiş ve şunları söylemişti:

“Provakatörler bazı yerde devreye girerek şiddet eylemini yönlendiren kişiler oldular. Yağma olayları, bazı öldürme olayları, büst yakma bayrak yakma etrafında, Kobani’deki görkemli halk duruşunu başka bir yere çekmeye çalıştılar.”

İşte Demirtaş’ın bu tespitlerine, PKK’dan sert bir çıkış geldi. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Yeni Özgür Politika gazetesine “Ya teslimiyet ya ölüm!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

KÜRT HAREKETİ YANILGI İÇİNDE

Karasu HDP’yi “Kürt demokratik hareketi” diye tanımlayarak şu eleştirileri yöneltti:

“(…) Kürt demokratik hareketi de yanılgı içindedir. Birkaç gencin ya da bir kaç provokatörün yaptığı şeyleri sanki toplum ve göstericiler şiddet uyguluyormuş gibi değerlendirmek yanlıştır. Toplum haklı ve meşru mücadele yürütüyor ve yürütmelidir. Kürt sorunu ancak direnişlerle çözülebilir. AKP Hükümeti bir adım atmamışken, ortada çözüm için hiçbir şey yokken toplumu eylemsiz, mücadelesiz ve savunmasız bırakmak "toplum teslim olsun, devlet ve hükümetin politikalarına boyun eğsin" demektir. 

EN TEHLİKELİ DURUM

Ortada çözüm için bir şey varsa toplum da biz de bilelim. Bu yokken toplumu eylemsiz ve mücadelesiz kılmaya gayret etmek ve gelişen mücadele hakkında kendine göre değerlendirme yapmak ve karar vermek mevcut siyasal duruma uymamaktadır. Toplumun direnişini durdurmakla hiçbir şey elde edilemez. AKP Hükümeti "ben bir şey yapamam, sorunu çözemem, Rojava Devrimine düşmanlık yaparım, ama sen sessiz kal, direnme," diyor. Yani her türlü tasfiye politikasına teslim ol diyor. Teslimiyeti dayatıyor. Şu anda sorun budur ve en tehlikeli durum da budur.

SESSİZ KALMAK İHANETTİR

Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi iki yıldır büyük bir çaba göstermiştir, ama cevap verilmemiştir, adım atılmamıştır. Buna rağmen mevcut durumun sürmesini istemek gaflettir. Sadece cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların söylediklerine bakılsa dahi AKP Hükümetinin politikalarına sessiz kalmak büyük gaflettir, hatta ihanettir.

En fazla da Kürt Özgürlük Hareketi demokratik siyasal çözüm istiyor. Bu konuda Özgürlük Hareketi kadar makul ve sabırlı davranan olmamıştır. Ama oyalama değil, gerçek anlamda demokratik siyasal çözüm istiyor. Dolayısıyla bundan sonrası makul ve sabırlı davranmak olmaz, AKP’nin özel savaşına, psikolojik savaşına boğun eğmek anlamına gelir. Böyle davranılmayacağı da açıktır.”