BIST 9.640
DOLAR 34,67
EURO 36,65
ALTIN 2.940,18
HABER /  POLİTİKA

PKK Psikozundan kurtulun

Erkan Mumcu, hükümetin bilinç altındaki "PKK psikozundan kurtulmaması" gerektiğini söyledi.

Abone ol

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümetin bilinç altındaki "PKK psikozundan kurtulmaması" gerektiğini söyledi.

Mumcu, Başkanlık Divanı’nın ardından yaptığı açıklamada son terör olaylarını değerlendirdi, terörün yüreklerde bıraktığı acıya rağmen amaçladığı düşmanlık duygularını millete yerleştiremediğine dikkat çekti.

Milletin, terörün amaçladığı etnik ayrıştırmacı psikolojiye teslim olmadığını belirten Mumcu, hükümeti sorunun üzerinden siyasi prim elde etmeye çalışmaktan kaçınmaya davet etti. Başbakan’ın birbiri ile çelişkili beyanlarının milleti rencide ettiğini savunan Mumcu, "Hükümetin bu konuda zihnini berraklaştırmaya ihtiyacı vardır" dedi.

AKP-CHP arasında yaşanan "DEP krizine" gönderme yapan Mumcu, "Hükümet ikide bir muhalefeti suçlayıcı beyanlarla kendi sorumluluğunu unutturma girişimlerinden vazgeçmelidir. 1991’de, 1989’da, dün de geride kalmıştır. Hükümetin geride bıraktığımız 3.5 yılı yaşanmamış kabul edip 10-15 yıl öncesini muhalefetten sormaya çalışması sorumsuzluktur ve sorumluluktan kaçmaktır" dedi.

"Türkiye bugün siyasetçiler arasındaki polemiklerle özellikle geçmiş üzerine tartışmalarla vakit kaybedecek durumda değildir" diyen Mumcu, bu yöndeki bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

"O tavır doğruydu, en azından iyi niyetliydi. Bu iyi niyetinin doğru anlaşılması ve hakkının teslim edilmesi icap eder. Sonuçlarının olumsuz olması iyi niyeti ortadan kaldırmaz. Bugün geriye dönüp bu iyi niyetli girişimi suçlamak ahlaki bir tutum değildir. Bunu suçlayan Başbakan’ın o zaman kimi masaya davet ettiğini apaçık ortaya koyması lazımdır.

Yani müzakereden ve masaya gelmekten söz eden başbakan önce elinde silahı olanların silahı bırakması gerektiğini söylemişti. Silahı bırakıp masaya gelmesini söylemişti. Bu bir dil sürçmesi değildir, bilinçaltını gösteriyordur. Daha doğrusu bir kafa karışıklığını gösteriyordu.

Arkasından 1991’de Erdal İnönü tarafından üstlenilen inisiyatifi çok ağır ve haksız bir şekilde eleştirmesi bir kuşkuyu ortaya çıkarıyor. O da şu. O zaman siz kimi davet ediyorsunuz? Kiminle müzakere etmekten söz ediyorsunuz?

Yanlış buradadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorunu çözmek için kendisine bir müzakere muhatabı aramak durumunda değildir. Bütün yanlışta buradan kaynaklanmaktadır. Türkiye, sorun çözmek için karşısına bir muhatap bulmak ihtiyacı ile asla yüz yüze değildir. Hükümet bilinç altında sakladığı PKK psikozundan kurtulmalıdır."