PKK'nın, bölgedeki Müslüman Kürtleri hedef almasına, STK'lardan ve kanaat önderlerinden tepki yağıyor.
Abone olKürt halkının haklarını savunma iddiasıyla ortaya çıkan Marksist-Leninist PKK'nın, bölgedeki Müslüman Kürtleri hedef almasına, STK'lardan ve kanaat önderlerinden tepki yağıyor.
Kürt halkının hakkını savunuyoruz diye ortaya çıkan PKK terör örgütü militanlarının İHL'lere yönelik saldırılarına BDP'nin desteklediği bağımsız adaylar sessiz kaldı.
Geçtiğimiz hafta Cizre'de ve önceki gün de Diyarbakır'da imam-hatip öğrencilerine yönelik saldırılarla ilgili BDP'den hiçbir kınama açıklaması gelmezken, konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz bağımsız adaylar konuşmaktan kaçtı. BDP Milletvekili ve eski İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal, konuyla ilgili görüş belirtmezken diğer BDP'liler de sorularımıza kaçamak cevaplar verdi.
GEYLANİ: BUNLARIN HEPSİ SONUÇ
Van Bağımsız Milletvekili Özdal Üçer, tüm Türkiye'de günlerdir tepkilere neden olan Cizre'deki imam-hatip öğrencilerinin kaldığı yurda yönelik saldırı ile ilgili, "Detaylarına vakıf olmadığım için değerlendirme yapamayacağım" derken, BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman, "Bu konuda bir şey düşünmüyorum. Politik değerlendirmede de bulunmak istemiyorum" diye konuştu.
BDP Eş Genel Başkanı Hamit Geylani ise saldırıların derin devletin işi olduğunu iddia ederek, "Bunların hepsi sonuçtur. Bunun nedeni bu ülkeye musallat olmuş şiddet ve çatışma kültürü. Kim yaparsa yapsın biz karşıyız" dedi.
BDP'nin neden olay karşısında sessiz kaldığına ilişkin ise Geylani, "O saldırıları soruyorsunuz da BDP'nin Konya mitinginde Ülkücülerin bize saldırısını neden sormuyorsunuz?" dedi ve Konya'da BDP mitingine saldırının camiden yönlendirildiğini iddia etti.
ÖZÇELİK: ÇADIRLARA GELENLERİN KAFASININ İÇİNİ KONTROL EDEMEYİZ
BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ise, saldırıların BDP ile ilintilendirilmesinin yanlış olduğunu savunarak, Cizre'deki saldırının BDP çadırında planlandığının ortaya çıkması ile ilgili, "Demokratik çözüm çadırları halka açık çadırlardır. Oraya gelenlerin kafasının içinde ne var bilmemiz mümkün değil, insanlara üst baş araması yapmamız da mümkün değil" dedi.
BDP'nin imamlarla bir sorununun olmadığını ifade eden Özçelik, "Kürt halkı buradaki diğer halklardan çok daha önce Müslüman olmuş bir halktır. Fakat bölgeye gönderilen imamlar İslam'ın misyonerliğini değil, devlet ideolojisinin misyonerliğini yapıyorlar. Biz buna karşıyız. Biz, Kürt halkının yetiştirdiği imamların arkasında namaz kılarız" diye konuştu.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Cizre'nin ardından Diyarbakır'da da imam-hatip lisesinde okuyan öğrencilerin kaldığı yurda yapılan saldırı, sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisini çekti.
Kahramanmaraş'ta, İmam Hatip Mezunları Derneği (KAMİMDER), İrfander ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) biraraya gelerek saldırıyı kınadı. Dernekler adına yapılan açıklamada, seçim sürecine girilen ülkede birtakım olayların sahneye koyulduğu ifade edildi. Açıklamada birlik, beraberlik ve kardeşliği baltalayan bu tür eylemleri şiddetle kınadıkları dile getirilerek, "Bu topraklarda asırlarca kardeş olarak yaşayan insanlar sinsi bir oyunun planı olarak bölünmek ve parçalanmak istenmektedir. Sağduyulu halkımız bu tür oyunlara gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir. Amacı dini beşeri öğrenmek olan öğrencilerimize yönelik bazı eylemleri üzüntü içinde müşahede ediyoruz. Bu vatanın evlatlarına yönelik bu tür menfur eylemleri insanlık adına şiddetle kınıyoruz" denildi. Mazlum-Der Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik de saldırıyı şiddetle kınadıklarını açıklarken, manevi değerlerine bağlı öğrencilerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti.
BİLSAM: AMAÇ TOPLUMU KARŞI KARŞIYA GETİRMEK
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) Başkanı Prof. Dr, İbrahim Gezer de, yurtlara yapılan saldırılarla ilgili olarak, "Son saldırılarda dini argümanların seçilmesi dikkat çekicidir. 'Kürtlerin dini Zerdüştlüktür' sözünü haklı çıkararak ülkenin batısında, 'Bunlar işte böyle' algısı oluşturulmaya çalışılıyor" dedi. Din hizmeti veren kurumlara yapılan saldırılarla toplumu birarada tutan İslam dini üzerinden kitlelerin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını anlatan Gezer, "Türkiye'de İslam dini, bir değer olmaktan öte herkesin mutabık kaldığı, görüş birliğine sahip olduğu ortaklık. Buradan İslam dinini alırsanız geride hiçbir şey kalmaz" diye konuştu.
BİR TEPKİ DE ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ'NDEN
Saldırılarla ilgili bir tepki de Kahramanmaraş Pazarcık Alevi Kültür Derneği'nden geldi. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Pekgezer, saldırının inançlara yapılmış bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Pekgezer, "Bu saldırı hangi inanca yönelik olursa olsun, kınıyoruz. Bunu herkesin de kınaması lazım. İmam-hatiplere saldıranların da, cemevlerine saldıranların da yaptıkları inançlara saygısızlıktır. Bizim kardeşçe, inançlara saygılı bir şekilde yaşamamız gerekiyor" dedi. Kahramanmaraş Platformu Dönem Sözcüsü Avukat Yusuf Bülbül ise, çirkin ve hain saldırıları şiddet ve lanetle kınadıklarını belirtti. Terör örgütünün, halkın dini değerleri öğrenmesinden rahatsız olduğunun anlaşıldığını kaydeden Bülbül, "Bu saldırılar tamamen dini değer ve maneviyata yönelik. Bölgede dini değerlerine bağlı, maneviyatı yüksek, ahlaklı nesillerin yetişmesine yönelik bu tür saldırılarla insanları korkutmaya çalışıyorlar" diye kaydetti.
PKK'nın İHL'lilere saldırılarına, Malatya Din Eğitimcileri Derneği Başkanı Tahsin Ezerdal, Mazlum-Der Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz, Şanlıurfa Diyanet Mensupları Derneği Başkanı Halil Öztürk, Gaziantep İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Tanrer, Elbistan İHL Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Aydın ve çok sayıda STK da tepki gösterdi.
Açıklamalarda, "Ülkede karışıklık çıkarma peşinde olanların, İHL'lilere, dini ve İslami öğelere saldırarak toplumu bölmeye çalıştığına" dikkat çekildi. Bölgedeki kanaat önderleri de yapılan saldırıları şiddetle kınadı. Kanaat önderleri, PKK'nın İslam'a karşı ortaya koyduğu tavrın deşifresi olarak görülürken, dini değerlere bağlı, maneviyatı yüksek gençlerin yetişmesinin de önlenmeye çalışıldığı vurgulandı. Bölgenin saygın kanaat önderleriden Ülfet Vakfı Kurucu Başkanı Abdullah Taylan Hocaefendi, teröristlerin hedefinin, imam-hatip liseleri, medreseler, üniversiteler ve camiler olunca, vahşetin tanımının yapılmasının gereksiz olduğunu söyledi. Gaziantep Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, saldırıların, Kürt sorununun, PKK'nın elinden çıkmasına dönük olarak gördüklerini belirtti. Saldırıların, terör örgütü PKK'nın İslam'a ve bölge halkının değerlerine karşı ortaya koyduğu tavrın deşifresi olduğunun da altını çizen Aldemir, halka sağduyu ve birlik çağrısı yaptı.